Yaklaşık 2 yıldır İzmir Urla’dayız ve kaçabildiğimiz kadar kaçtık koronadan ama buraya kadarmış. Eşim Barış İstanbul’a dizi çekimine gitti, dönüşte de yakalanıp geldi. Fakat o geldi biz Eren ile İstanbul’a gittik ve onun semptomları başladığında Urla’da değildik.
Çok şükür ki 3 aşısı vardı ve hafif geçiriyor, Eren ile biz negatifiz. Siz bu satırları okurken Barış 5. gününe girdi. Öksürük ve kas ağrısı dışında şikayeti yok. Sağlık bakanlığının son tedbir kurallarına göre ben 3 aşılı olduğum için karantinada değilim, Eren tek aşılı olduğu için temaslı sayılıyor ve 7 gün karantinada.
Birçok kişiye ve her gün ölen yüzlerce insana göre çok şanslıyız şükürler olsun ki ama bu 7 gün nasıl geçecek bir de bana sorun. Hayat bizim eve sığmıyor. Yaz olsa bahçe, balkon, teras idare ederdik de evin içinde köşe kapmaca oynuyoruz.
Eren’in sağlık ve hijyen konusundaki takıntıları yaşadığımız ortamı daha da zorlaştırıyor. Küçüklüğünden beri böyleydi ama son 2 yılda iyice coştu. Sanırsınız koronayı çıkartıp yayan kişi Barış. Öyle davranıyor ki bile isteye olmuş gibi. Odasına kapattı kendini içeri beni bile almıyor. Kapısının önüne tepsi ile yemek koyup kapısını tıklatıyorum, ben gidince açıp yemekleri alıyor. Barış’a her gün negatife döndü mü diye hızlı test yaptırıyor. Yanlışlıkla bir yere dokunsa 40 kere sildiriyor. 7 gün 7 yıla dönmeden kurtulacağız inşallah. Ama bizi koronadan çok Eren yordu. :)
Evde sürekli maske ile dolaşmaktan başım ağrıyor, evdeki tüm banyoları dezenfekte etmekten ellerimin rengi açıldı ve herkes birbirinden farklı şeyler yiyip içtiği için sürekli mutfaktayım. Bunları yaparken online toplantılara katılıp, haber yazıp, röportajları kontrol edip, haber servisi yapıyorum.
Kedimiz Felix bile evde bir gariplik olduğunu fark etti. Maskeden hiç hoşlanmıyor. Mırmır söyleniyor. Kapılardan kaçıp kaçıp dışarılara atıyor kendini. Huyu değişti. Evde aldığımız tedbirlere gelince; odaları ve tuvaletleri ayırdık. Maskesiz yan yana gelmiyoruz. Maskeli de en az 3-4 metre mesafe koyuyoruz.
Aile WhatsApp grubumuzun da ismi "Korona Sülalesi" olarak değişti. Çünkü İstanbul’daki aile üyelerimizden en az 4 kişi Barış gibi pozitif. En güncel korona yan etkileri ve yaşattığı duyguları paylaşıyoruz. Yine çok şükür ki kimse hastanelik değil. Böyle geldi geçti sıramızı savdık diye teselli olmaya çalışıyoruz.
Neler mi kullanıyoruz?
Çinko, D3K2, C vitamini, Umca, Barış bunlara ek olarak yakın zamanda zatürre geçirdiği için Ekopirin kan sulandırıcı ve Nac 500’de balgam akciğere inmesin diye veriyoruz. Öksürük hafifledi, kas ve eklem ağrıları da geçti. 2. günden sonra azalıyor yan etkiler zaten. Bol bol sıvı alıp dinlemekte en önemlisi tabii ki.
Tanıtım ve PR çekimleri için 2 günlüğüne İstanbul’a gittiğimde 1 PCR 2 hızlı test oldum. Ancak herkeste bir gevşeme ve rehavet söz konusu. Ekipleri bile artık teste zor ikna ediyoruz. Aşı var hafif geçiyor deyip boşlamışlar. Bir de üzerine sömestir tatili eklendi. Herkes her yere gidiyor ve karantinaya da uymayanlar var. Hatta koronaya ilk yakalanan arkadaşlarım 2.tura dönmeye başladı. Üst üste yakalanan yakalanana.
Hatta inanılmaz bir hikaye öğrendim. Ağzım açık dinledim gerçekten. Müzik sektöründen herkesin iyi tanıdığı bir isim pozitif çıktığı halde Antalya’da hafta sonu tatile gidebilmek için sahte negatif sonuç almış. Yine adı bilenen bir hastanenin çok göz önünde olmayan bir şubesinde PCR testi yaptırmış. Çünkü orası hep negatif vermesi ile ünlüymüş. Pozitif olduğu halde kendini karantinadan düşürüp Antalya’da 2 gün otelde kalmış, döndüğünde bir de bunu gurur hikayesi olarak çalışanları ile paylaşmış. İnanılmaz bir durum. Topluma örnek olmaları gereken eğitimli ve göz önünde olan insanlar bunu yaparsa diğerlerini siz düşünün. Şubat ayında koronada rekor rakamlara hazır olun. Bu güne kadar görülmemiş pik yaşayacağız. Her şeyin başı sağlık hepinize şifa ve iyilik dolu bir pazar dilerim.