Ekranların yeni Romeo ve Juliet’i

DİZİ

TRT 1’in yaz sezonunda ekrana getireceği, uzun yıllar sonra yurtdışında çekilen en iddialı yapımlardan biri olan “Balkan Ninnisi”nin yayını için geriye sayım başladı. Çekimlerine iki hafta önce Üsküp’te başlanan dizinin ilk tanıtımı büyük ses getirdi, ilgi gördü. Seyirciler, ilk tanıtımda tarihi Taş Köprü üzerinde buluşan ancak birbirlerine ilan-ı aşk edecekleri sırada ailelerin uyarısıyla ayrı düşen iki gençle tanıştı. “Balkan Ninnisi”nde Ertan karakterini sanat dünyasının genç yeteneklerinden Emre Bey, Jovanka rolünü ise Merih Öztürk canlandırıyor. 

Üsküp’te geçen imkansız bir aşk hikayesini anlatan “Balkan Ninnisi”nin yönetmenliğini Doğan Ümit Karaca ve Volkan Kapkın üstleniyor. Senaryosunu Uğur Uzunok, Nurullah Sevimli, Abdülhamid Işık ve Esma Koç’un kaleme aldığı “Balkan Ninnisi”nde, ailelerinin baskısı nedeniyle aşklarını yaşayamayan Ertan ve Jovanka’nın birbirlerine kavuşmak için verdikleri mücadeleyi ve farklı milletlerden iki ailenin aynı konakta yaşadıkları komik hikayelerini izleyeceğiz.

Balkanların, arada kalmış, belki unutulmuş, hatırlanmayı bekleyen insanlarının kendi gelenek ve göreneklerinden ödün vermeden yaşama tutunmalarını da ekranlara yansıtacak “Balkan Ninnisi”, her bölümünde farklı mesajlar veren insan hikayeleriyle de dikkat çekecek.

Üsküp’te rastlantılar sonucu birbirlerine aşık olan Ertan ve Jovanka’yı sanat dünyasının genç yetenekleri canlandırıyor. Emre Bey, Ertan ve Merih Öztürk ise Jovanka karakteriyle izleyicilerin karşısına çıkacak. Ailelerine çok düşkün olan ve birbirlerini deliler gibi seven iki gencin imkansız aşk hikayesi büyük ilgi çekecek, Ertan ve Jovanka, ekranların yeni “Romeo ve Juliet”i olarak çok sevilecek.

Emre Bey ve Merih Öztürk, çekimlerine yeni başladıkları “Balkan Ninnisi” projesiyle ilgili sorularamızı cevaplandırdılar.

Emre Bey: “proje gerçekten çok samimi ve güzel…”

“Balkan Ninnisi’nde hayalperest, duygusal, ailesine bağlı Ertan karakterini canlandırıyorsunuz. Dizi teklifi geldiğinde neler hissettiniz? Yurtdışında Üsküp’te dizinin çekilmesi sizi düşündürdü mü? Daha önce yurtdışında bir dizide yer almış mıydınız?”

“Daha önce yurt dışında bir projede yer almamıştım. Bu ilk deneyimim. Senaryoyu okuduğumda sıcacık bir aile dizisi olduğunu hissettim. Karakterlerin birbirine olan bağlılığı, her karakterin kendi hikayesinin olması beni mutlu etti. Dizinin yurt dışında olması tabii ki beni düşündürdü. İstanbul’da bütün düzeninizi yaşantınızı bırakıp buraya gelmek aniden alınacak bir karar değil. Üzerine çok düşündüm bunun. Ancak proje gerçekten çok samimi ve güzel. Seyircinin de seveceğine inanıyorum. İyi ki de gelmişim diyorum. Şu an olduğum yerden ve çalıştığım insanlardan mutluyum…” 

“Ertan karakteriyle benzeşen yanlarınız var mı?”

“Kendi bildiğini yapmak isteyen ama bunu yaparken de sevdiklerini kırmamaya çalışan biri olması benzer yönlerimizden biri diyebilirim şimdilik...” 

“Ertan ve Jovanka imkansız büyük bir aşkın kahramanı olacaklar. Her ikisinin de ailesi bu aşka karşı çıkacak. Ailelerine çok düşkün bu iki genç için bir araya gelme umudu var mı?”

“Elbette var. Her aşık gibi Ertan ve Jovanka için kavuşmak bir ihtimal ama kavuşamamak da bir ihtimal. Bunu ben de merak ediyorum…”

“Balkan Ninnisi, hem duygusal hem de oldukça eğlenceli ve komik bir dizi. Dizide siz karakterinizi canlandırırken şiveli konuşacak mısınız?”

“Şivelı konuşaciz. :) Dediğiniz gibi hayatın içinde de olduğu gibi bizim işimizde de zaman zaman dramatik, zaman zaman duygusal ve eğlenceli anlar olacak…”

“Ben de göçmen bir ailenin çocuğuyum… Yabancılık çekmiyorum. Kan çekiyor herhalde…”

“Siz nerelisiniz? Üsküp’e daha önce gelmiş miydiniz? Nasıl buldunuz? Çekim mekanlarını, Konak’ı, köfteci dükkanını nasıl buldunuz?”

“Ben de göçmen bir ailenin çocuğuyum. Daha önce Üsküp’e gelmemiştim ama burada akrabalarımız var. Çok yabancı hissetmiyorum burada kendimi. Kan çekiyor herhalde. İzleyince göreceksiniz zaten. Hikaye gibi mekanlarımız da gayet samimi ve sıcak yerler. Seyircimiz izlerken bu resimleri de sevecekler diye düşünüyorum…”

“Balkan Ninnisi, uzun yıllar sonra TRT 1’in yurtdışında çekilen ilk iddialı yapımı, sizce dizi seyircinin kalbini kazanabilecek mi?”

“Biz seyircinin kalbini kazanabilmek için ekipçe elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Umarım seyircilerimiz de beğenir…”

Merih Öztürk: “jovanka, benim için çok özel bir karakter. Onda kendimden parçalar bulup hayallerine ortak olduğum birçok an var…”

“Balkan Ninnisi’nde Makedon genç kız Jovanka’yı canlandırıyorsunuz. Jovanka Viyana’da siyaset bilimi eğitimi almış, sinema ve tiyatroya meraklı entelektüel bir genç kız. Size bu rolü canlandırmanız teklif edildiğinde neler hissettiniz? Yurtdışında Üsküp’te dizinin çekilmesi sizi düşündürdü mü? Daha önce yurtdışında bir dizide ya da filmde yer almış mıydınız?” 

“Jovanka benim için çok özel bir karakter çünkü onda kendimden parçalar bulup, hayallerine ortak olduğum birçok an var. Senaryoyu ve karakteri ilk okuduğumda çok heyecanlandım çünkü farklı milletten, kültürden olan ve farklı ağızdan konuşan bir karakteri canlandıracak olmak bir oyuncu için bulunmaz bir nimet. Kaldı ki böylesine güçlü bir ekip, Özlem Türkad, Hakan Boyav ve Erdal Özyağcılar gibi ustalarla birlikte bu güzel oyuncu kadrosu ve senaryoyla birlikte olayın içerisine dahil olmak beni çok heyecanlandırdı. Jovanka hayata realist bakan, gerçeklerle yüzleşebilen, bununla birlikte hayatı seven ve duygusal bağları olan, ayakları yere basan çok güçlü olan bir karakter. Kendi ideallerinin peşinden giden, oyuncu olmak isteyen ve bu hayalini gerçekleştirmek için çaba sarfederken annesinin baskısı altında arada kalmış, bir yanda hayalleri, bir yanda ailesi dururken seçimlerini kendi olgunluğuyla ve fikirleriyle karşılayabilmeye çalışan dik duruşlu bir kadın. 

Dizimizin Üsküp’te çekilecek olması beni ayrıca heyecanlandırdı çünkü Makedonya’yı, Balkan kültürünü ve yemeklerini hep merak etmişimdir. Burada yaşıyor olmak, buranın insanlarıyla ve kültürüyle tanışıp yemeklerini tatmak çok güzel. Daha önce İngiltere için projemiz olmuştu ama bu kadar uzun soluklu değildi. O yüzden Üsküp’ün de yeri bende hep bir başka olacak.” 

“Yapmak istediklerim için ailemle karşı karşıya hiç gelmedim…”

“Jovanka karakteriyle benzeşen yanlarınız var mı?” 

“Jovanka oyuncu olmak isteyen ama annesinin zoruyla üniversitenin siyaset bilimini yeni bitirmiş bir genç kız. Her genç gibi hayatını istediği alanda kurmak için mücadele ediyor ve gerekirse de annesiyle karşı karşıya geliyor. Bir tarafta kendi hayalleri bir tarafta anne figürü… Hayattan zevk alabiliyor, şarkı söylemeyi, tiyatro oynamayı seviyor. Gerek bu yönlerle gerekse oyunculuk ve hayalleri konusunda birçok ortak yanımız var ama yapmak istediklerim için ailemle karşı karşıya hiç gelmedim. Hayallerim için destekleyip her zaman yanımda oldular.” 

“Farklı iki kültür, millet veya dil, bunların hiçbirisi güçlü bir aşkın önünde duramaz…"

“Ertan ve Jovanka büyük bir aşk yaşayacaklar. Ancak aileleri bu aşka karşı çıkacak. Sizce gençler için bir umut var mı?”

Umut her zaman vardır. En çıkmazların içerisinde dahi. ‘İnsanın Anlam Arayışı’nda şöyle bir söz geçer: “Beni kalbine mühürle, sevgi, ölüm kadar güçlüdür…’ Ertan da Jovanka da aklı başında iki karakter. Olası durumlar onları zaman zaman ayırsa da, kaderin onları her zaman ortak paydada buluşturuyor olmasına da karşı koyamayan iki genç. Ve aileleri tarafından baskılansa dahi bu iki genç onlara yalnızca aşk hakkında değil; hayat ve değişen dünyadaki yeni fikirler hakkında da çok güzel şeyler öğretecek. Farklı iki kültür, millet veya dil, bunların hiçbirisi güçlü bir aşkın önünde duramaz. İnsanların kalplerini değiştirebilmek cesaret ister ve Jovanka bu cesarete sahip. Kim bilir, hikayemiz ilerledikçe belki de annesinin sert çizgilerine ve kalbine dahi dokunabilme şansı bulur.” 

“Siz nerelisiniz? Üsküp’e daha önce gelmiş miydiniz? Nasıl buldunuz? Çekim mekanlarını, Konak’ı nasıl buldunuz?” 

“Anne tarafım Artvin Arhavili, Babam Düzceli , Abhazız. Daha önce Üsküp’te bulunmadım ama Makedonyalı çok sevdiğim bir arkadaşım var ve burası hakkında gelmeden önce de gerek diline, gerek kültürüne biraz olsun onun sayesinde hakimdim. O yüzden çok yabancılık çektim diyemem. Harika, tam sıcacık bir aile evini yansıtan konağımız var. Eminim seyirciler de bayılacak. Her yeri renkli detaylarla dolu. 2 farklı kültürdeki bu iki aile aynı evin çatısı altında bir araya geldiğinde ise rengarenk görüntüler ve anlar çıkıyor. Bunları izleyicilere göstermek için sabırsızlanıyoruz.” 

“Üsküp’te çekilen, gerek hikayesi, gerekse güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken ‘Balkan Ninnisi’, TRT’nin uzun yıllar sonra yurtdışında çekilen iddialı bir dizisi. Sizce seyirci sevecek mi bu Balkan hikayesini?”

“Hikayemiz, senaryomuz bir yandan iki imkansız aşk hikayesini anlatırken, bir yandan tüm karakterlerin aslında çok özel birer hikayesi olduğunu, onların iç dünyasında birçok derin olay yaşadığını Balkan kültürüyle birlikte anlatıyor. Sıcacık, severek izlenecek bir aile dizisi. Biz de seyirciyle buluşmak için çok heyecanlıyız. İzleyicilerin de bizi evlerine misafir edeceğinden şüphemiz yok. Umarım birlikte uzunca zaman geçirir ve TRT’nin güzel ekranında buluşuruz.”

“Balkanların hem müziklerine hem danslarına bayılıyorum…”

“Dizi, müzikleriyle de oldukça ilgi çekecek. Sizin Balkan müziklerine, danslarına ilginiz var mı?”

Balkan deyince benim aklımda renkli desenler, yemyeşil doğa ve kımıl kımıl müzikler canlanıyor. Hem müziklerine hem danslarına bayılıyorum. Müziklerindeki akordeon havası insana neşe katıyor. Eminim ki izleyiciler de müziklerimizi çok sevecek...”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.