Karagül, Fazilet Hanım ve Kızları, 72.Koğuş, Meleket gibi büyük beğeni ile izlenen, hafızalara kazınan yapımların yönetmeni Murat Saraçoğlu, Independent Türkçe'ye konuştu. Perşembe akşamlarının reyting rekortmeni dizisi ‘Bir Zamanlar Çukurova’nın da yönetmen koltuğunda oturan Saraçoğlu, pandeminin sektöre etkisi, dizi sürelerinin uzunluğu, Türk sinemasının geleceği gibi birçok konuda önemli açıklamalarda bulunurken, aşılama uygulamaları ile ilgili de set emekçilerinin riskli grupta değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türk Sinemasında Seyirci ile İlişki Açısından Büyük Erozyon Var
Türk sinemasında seyirci ile ilişki açısından büyük erozyon olduğuna dikkat çeken başarılı yönetmen, “ Ana akım Türk sinemasında büyük bir ıssızlık var. Burası doldurulmalı. Şu anda sadece bir filmin uluslararası ödül başarısından bahsediliyor. Tabii ki çok önemli filmlerimiz ve yönetmenlerimiz var ama film seyirci varsa filmdir. Halkı küçümseyerek ve hatta yok sayarak sanat yapılmaz. Zaten tanıtım kartelleri, belli tipe zorlayan karteller, sermayenin sürekli yön değiştirmesi ama bir türlü entelektüel bir zeminde alan açmaması gibi bir sürü sorunumuz var. Ancak bence ana akım sinema üzerine daha çok kafa yormalıyız” dedi.
Dizi sürelerinin uzunluğu işin Kalitesini etkiliyor
Sinemada yönetmen-oyuncu ilişkisini nasıl tanımlıyorsunuz? sorusuna aslolan hikâyedir, oyuncu hikâyenin bir parçası olduğunu unuttuğu anda yabancılaşma başlar ifadelerini kullanırken, dizilerin sürelerinin uzun olmasına da işin kalitesi etkilenerek mizansen duygusu azaldığına yaratıcılığın ise minimumuma indiğine dikkat çekti.