İnsan büyürken hayatın çeşitli mucizelerine tanık oluyor. Çocuk aklıyla değerlendirdiği olaylar büyümeye başladıktan sonra farklı bir şekle bürünüyor. Çocukluk anıları zamanla gençlik anılarına dönüşüyor ve hayat başlıyor. Hayat başlayınca da etrafımızda kimi zaman acımasız, kimi zaman aşk dolu, kimi zaman amansızca mücadele etmemizi gerektiren olaylar gelişiyor. Biz de bu hengamenin içerisinde yuvarlanıp gidiyoruz. Giderken bir an durup kendimizi dinlediğimizde aklımızda oluşan hikayelerle karşılaşıyoruz. Bu hikayeler bizim anılarımızdan da oluşuyor, bize anlatılan yaşanmış olaylardan da…
Herkesin kendine göre bir hikayesi var. Bu hikayeler, izlediğimiz dizi ve filmlerin hikayelerini de oluşturuyor. İzlediğimiz filmlerden ya da dizilerden kendi hayatımızdan ya da tanıdığımız insanların hayatlarından kesitler görebiliyoruz. Hani derler ya hayatımı yazsam roman olur diye, işte biz de bu hayatlardan yararlanarak dizi ve filmlerin senaryolarını oluşturuyoruz.
Nurullah Ataç, Bakmak ve Görmek adlı denemesinde ne güzel anlatır, etrafımızda olup biteni fark etmemiz gerektiğini… Hikayelerin en büyük besin kaynağı, hayatın ta kendisi… Kimi zaman bu kadar da olur mu diyerek izlediğimiz dramların daha da sert halini gazetelerin 3’üncü sayfa haberlerinde sık sık görebilirsiniz. Hatta ulusal kanalların ana haber bülteninde görmeniz de mümkün. Onlar sadece olayı haber olarak verip geçerler. Ama biraz içine girip olaya empati kurarak yaklaştığınızda aslında orada büyük bir hikayenin varlığını sezersiniz. Hatta hafızanızı zorlarsanız, o 3’üncü sayfa haberi olan olayı, izlediğiniz bir diziden de hatırlamanız mümkün olacaktır.
Hayat en büyük hikayeyi sunar bize… Zenginin yaşamıyla, fakirin çaresizliğiyle, aşkla, nefretle, sevgiyle… Genciyle, yaşlısıyla, çocuğuyla… Hatta insanların yaşadıkları yörelerin karakteristik özellikleriyle… En büyük hikaye yanı başımızda, komşumuzda, bakkalımızda, sokaktaki insandadır aslında, eğer bakabilirsek…
Hayat dramayı ve komediyi aynı anda sunar bize. Biz hikayeyi kullanırken hangi tarafı ağırlıklı kullanacağımızın kararını veririz. Böylelikle de dram ya da komedi dizisi ortaya çıkar. Dramatik bir olay olan cenazenin bile büyük bir komediyi oluşturduğunu birçok filmde izlemişsinizdir. Aynı hayat gibi… En kötü günümüzde bile kahkahalarla gülebiliriz. Ya da çok neşeliyken bize acı bir anıyı hatırlatan bir şeyle hüzünlenebiliriz. Hayat sürprizlerle dolu, aynı dizilerde ya da filmlerde olduğu gibi…
Sağlıklı günler dileğiyle…