LGS 2021 6 Haziran 2021 Pazar günü yapılacak. Yani bugün. Siz belki bu satırları okurken milyonlarca çocuk istedikleri liseye yerleşebilmek için ter dökecek. Ya da çoktan bitirdiler bile.
Pandemi şartlarında gerçekleşen bu 2. sınav. Allah sınava girenler kadar onları okul kapılarında bekleyen ailelere de sabır ve kolaylık versin. Evet hayatımız artık daha zor, belirsizlikler ve karmaşa hakim ama bir şekilde yaşam devam ediyor.
Bugün bitti, olan oldu artık sonuç ne ise onunla yaşayacaksınız. Fakat her ne olursa olsun bu dünyanın sonu değil. Ne kendinizi, ne çocuğunuzu yıpratın. Sınavlar hayat başarısını ölçmüyor, kendileri ile barışık ve mutlu olmaları hepsinden önemli. Bırakın çocuklarınızın hayat şansları yüksek olsun. İddialı okullara girip ders çalışmaktan sosyalleşmeye vakti olmayan, insanlarla iki cümle kuramayan biri olacağına daha mütevazi bir eğitim alan ama ruh sağlığı yerinde insan olsun. Mutlu olan biri ne yaparsa yapsın illa ki eninde sonunda başarılı olur.
Bunu kendimden biliyorum, 3 yıl önce Eren de bu sınava girdi ve kazanamadı. Ama yaptığı spor sayesinde İstanbul’a Özel Irmak Okullarına girdi. Aldığı puan oranın kayıt ortalamasının altında kalmasına rağmen sporcu indirimi de alan Eren, yaptığı mülakat ile hocalarını da etkilemeyi başardı. Şimdi ise kulüp değişikliği ve geleceği için İzmir Ted Koleji'ndeyiz.
Hareketli bir yapısı olan Eren hiçbir zaman kendi kendine ders çalışan bir çocuk olmadı. Derslere ilgisi 20 dk. Sınavlara en fazla çalışması ise her zaman 1 saat oldu. Derslerden çok okuldaki maceralar ve sosyal ortam hep ilk sırayı aldı. Fakat daha ilk okulda geçmesini sağlayacak ortalamayı çözdü. Konular az iken ilk sınavlarda işi sıkı tutup en yüksek notları alıp sonrasında salıvermesiyle ünlendi. Baraj dersler İngilizce ve Edebiyat 50 ve geçmesi için karne ortalaması mesela 60’mı olması gerek 60.5 alarak geçmeyi başardı.
Kendi kendine ders çalışan ödev yapan çocuklara ve ailelerine her zaman hayran olmuşumdur ama ne yapayım içinde yok. Zorla da güzellik olmuyor ama inanın başka şeyler oluyor. Kötü eğitim sistemi kurbanı çocuklarımızın sınavlar, okul ve dershane den oluşan bermuda şeytan üçgenine kaptırıyoruz. Ve sahip oldukları yeteneklerini geliştirip keşfetmelerine fırsat vermiyoruz.
Eren daha ilkokulda okuldan görüşmeye çağırdılar, "Allah" dedim yine ne oldu. Bir olay varsa içinde mutlaka Eren’de vardır çünkü. Edebiyat sınavından 85 almıştı bir gün önce açıklanmıştı onun için görüşmek istemişler. Fakat ben anlayamadım tabii sorunun ne olduğunu hocalarla konuşmadan önce. Sınavdan ilk çıkan ve kağıdını veren Eren olmuş genelde olduğu gibi. Hoca şöyle bir bakmış kağıdına; “Eren, bak şu soru ve bu soru yanlış bir daha bakıp yap istersen bunları demiş.” Bizim ki ise; “Hocam bu kağıt kaç alır demiş?” Hoca da; “85 alır" demiş.
Benimki ise “Annem 85 al yeter" dedi, diyerek kağıdı verip bahçeye top oynamaya çıkmış. Bir daha not belirtmemi ve karışmamı istediler benden.
Geçen yılda 1. dönemin notları ile geçildi salgından okullar açılamadığı için. Biz yine heyecan içinde kılı kılına aldığı notlarla geçecek mi alttan ders kalacak mı diye endişe ederken yine ortalamanın bir tık üsttü ile geçmeyi başardı.
Bu yılda okullar açılamadı ve 1. dönem tek sınav yapılabildi. Geçen yıldan deneyimli olan Eren yine konular az olduğu için her dersten alabileceği en yüksek notu alıp ortalamasını 78.6’a çıkarmayı başardı. Ve tercihe bırakılan 2. dönem sınavlarından da yırttı. 1. dönem notları ile geçmeyi seçti.
Evde odasına kapanan saatlerce ders çalışan Robert, Amerikan Koç gibi okullarda okuyan çocuklar gibi de olabilirdi. Ama insan çocuğunu tanımalı neyi yapıp yapamayacağını görmeli ve elindeki gerçeği kabullenmeli. Geleceğini de ona göre modellemeli.
İyi ki Eren yerinde duramayan içi kıpır kıpır bir çocukmuş, enerjisini atsın diye yönlendirdiğimiz spor sayesinde şimdi İzmir Urla’yız. Salgında İstanbul’da çocuklar sokağa çıkamazken o takım arkadaşları ile izinliydi. Antrenman ve yarışlar için denizde rüzgarın, temiz hava ve güneşin tadını çıkarttı. Pek çok arkadaşım eve kapanan asosyalleşen çocukları için destek alırken biz ergenliğin yan etkilerini bile çok hafif atlattık. Eren mutlu ve o mutlu olduğu için biz ondan daha mutluyuz.
Bunları gıcık olun diye anlatmıyorum, her zaman başka olasılıklar ve kapılar var hayatta. Akademik başarı her şey demek değil. Akademik başarı yerine bırakın hayat şansları yüksek olsun. Kazanamadı diye hemen dünyanızı karartmayın, kötü diye kendinizi paraladığınız bu olayın, çok daha hayırlı bir olaya kapı açmayacağı ne malum.
Eren’in sporu için İstanbul’u, sevdiklerimizi, bırakıp yepyeni bir hayat ve çalışma düzeni kurmamıza hala inanamayanlar var. 26 Haziran’da tam 1 yıl olacak buraya yerleşeli. Resmi olarak Urlalıyız. Yeni kimliklerimizi bile burada çıkardık. Üstelik karar vermemiz 1 ay yerleşmemiz ise 1 hafta aldı. Hayat uzun uzun düşünülmeyecek, üzülmeyecek kadar kısa. Negatife odaklanmak yerine yüzünüzü sahip olduğunuz pozitif şeylere dönün ve onları önce kalbinizde onları çoğaltmaya çalışın. Bugün çocuğunuz başarılı da başarısız da olsa kucaklayın. Yeni fırsatlar ve şanslar için onları cesaretlendirin. Bırakın ne olmak istiyorlarsa olsunlar, ama önce mutlu olsunlar. Tüm çocuklarımıza hayat şansı ailelere de bol bol sabır diliyorum.