TRT tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen “TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri”, ulusal ve uluslararası belgesel gösterimleri ve alanında uzman konukların katılımıyla 14-17 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi. Amatör ve profesyonel belgesel filmcileri desteklemek, belgesel türünün gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla Cumhuriyetin 100. yılından ilhamla “Köklü izler, güçlü hikayeler” mottosuyla gerçekleşen “TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri”, ödül töreniyle sona erdi. TRT Belgesel’den canlı yayınlanan ödül törenine; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, TRT yöneticileri, Türk ve dünya sinemasından önemli isimler ile çok sayıda davetli katıldı.
İletişim Başkanı Altun: “TRT, belgeselciliğin en büyük okulu”
Ödül töreninin açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dünyanın önde gelen belgesel film yapımcılarıyla İstanbul'da bir arada bulunmaktan büyük memnuniyet ve mutluluk duyduğunu dile getirdi. TRT'nin Türkiye'de belgeselcilik alanında pek çok duayen isim yetiştirdiğini ve belgeselciliğin en büyük okulu olduğunu vurgulayan Altun, geleneksel hale gelen etkinliğin, 93 ülkeden 998 başvuruyla küresel bir marka haline geldiğini belirterek şunları kaydetti:
"Başarılı bir belgesel özgün bir konuyu işleyebilmesi, seyircide duygusal ve entelektüel etki oluşturabilmesi, etkili anlatım becerisine sahip olabilmesi, yenilikçi bir yaklaşım benimsemesi, görsel ve işitsel kaliteye sahip olması ve elbette objektifliğiyle kendisini gösterir. Başarılı bir belgeselci kuşkusuz bu yaklaşımları eserinde başarıyla sergileyebilen belgeselcidir. Fakat bütün bunların ötesinde belgeselcilik bir gönül işidir. Belgeselcilerin ortaya koyduğu eserler tam anlamıyla dervişane bir adanmışlıktan sabırdan ve hakikatperverlikten neşet eder. Belgeselci bu anlamda daima yitirilmiş yahut göz ardı edilmiş, kenarlara itilmeye çalışılmış hakikatin peşindedir. Diğer bir ifadeyle belgeselcilik, hakikatten kopmadan coğrafyayı, tarihi, doğayı ve bazen de doğrudan doğruya insanı odağına almak suretiyle üzeri örtüleni gizleneni açığa çıkarma sanatıdır. İzleyicinin, hakikatle bağını yeniden inşa etmek ve güçlendirmek bir gaye olarak belgesel filmciliğinin tam da merkezindedir."
TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri'nin 2009'dan bu yana TRT'nin birçok başarılı işi yanında ayrı bir yere sahip olduğuna işaret eden Altun, "Zira bugün bizler insanlık olarak dünyanın ve zamanının ruhuna dair göz ardı ettiklerimizi ya da gözden kaçırdıklarımızı, biraz da belgeseller aracılığıyla öğreniyoruz. Yaşadığımız çağda, insanlığın kolektif hafızasını oluşturma ve tarihe not düşme noktasında en büyük katkılardan birini belgeselciler veriyorlar. Elbette, bugün burada finale kalan yapımlar için söz konusu olduğu gibi, hazırlık aşamasından yayın aşamasına dek her bir belgeselin ardında çok büyük bir emek çok büyük bir fedakârlık var," diye konuştu.
"Dünyamızı geleceğe taşıyacak olan öncelikle hakikattir"
Hakikati anlatmanın ve ona sadık kalmanın büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Altun, şöyle devam etti:
"Dünyamızı, daha adil, daha yaşanabilir, daha istikrarlı bir geleceğe taşıyacak olan öncelikle hakikattir, hakikate dayanarak yapacaklarımız ya da ondan kaçarak yapmadıklarımızdır. Bugün dünyaya baktığımızda iklim değişikliği ve bozulan doğal denge bir hakikattir. Bugün yerel ve bölgesel ölçekteki birçok silahlı çatışma, birçok katliam, birçok savaş bir hakikattir. Bugün, 21. yüzyılda hala ırkçılık, nefret söylemi, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığının yükselişte oluşu yine maalesef bir hakikattir. Gazze'de Müslümanlarla birlikte insanlığın da öldürülüyor oluşu, yalnızca Filistin'in değil Filistin'le birlikte tüm dünyada barış ve kardeşliğin, huzur ve istikrarın bombalanıyor oluşu en yazık ki bir hakikattir. Neresinden bakarsak bakalım, İsrail'in büyük bir savaş suçu işlemekte olduğu, bir soykırım işliyor olduğu, iki ayı aşkın bir süredir 20 bine yakın masumu hiç ayrım gözetmeksizin bütün dünyanın gözleri önünde katlediyor oluşu bir hakikattir. Tüm bunlara rağmen, birilerinin elindeki medya gücüyle, üretiyor oldukları dezenformasyonlarla hakikati sahte, sahteyi ise hakikat gibi göstermeye çalışarak insanlığı bir felakete sürüklemek istiyor oldukları da bir diğer hakikattir. Bu anlamda hakikatin ve hakikatle insanlık arasındaki bağın tahkim edilmesi, geleceğimiz açısından son derece kritiktir, hayati bir unsurdur."
TRT Genel Müdürü Sobacı: “TRT, belgesel alanındaki başarısını Emmy ödülüyle taçlandırmıştır”
Açılış konuşmasını yapan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, belgesellerin ve belgeselciliğin Türkiye'deki tarih ve serüveninin TRT'den bağımsız düşünülmesinin mümkün olmadığına dikkati çeken Sobacı, "Zira TRT, kurulduğu günden bu yana yayıncılığın her alanında olduğu gibi, ülkemizde belgeselciliğin de okulu olmuştur. Nice büyük ustalar yetiştirmiş, belgeselsever bir kitlenin oluşmasına öncülük etmiş ve bu alandaki başarılarını eylül ayında haber-belgesel alanında aldığı Emmy ödülüyle taçlandırmıştır. 2009 yılında TRT, belgeselcilikte sahip olduğu deneyimlerin yol göstericiliğinde iki önemli adım attı. Bu adımlardan ilki, tematik kanalımız TRT Belgesel'in kurulması, ikincisi ise 'TRT Belgesel Ödülleri' platformunun oluşturulmasıydı," şeklinde konuştu.
"TRT Belgesel Ödülleri bir TRT klasiği haline geldi"
Sobacı, TRT Belgesel Ödülleri'nin dünyanın çeşitli noktalarından belgeselcileri buluşturan markalaşmış bir etkinlik olduğunu belirterek, "Bu festival, tüm dünyadan büyük teveccüh görerek zaman içerisinde gelenekselleşti. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri, finalist filmleri de kapsayan salon gösterimleri, söyleşileri, panelleri, atölyeleri, ustalık sınıfları ve ödül törenleriyle belgesel şenliğine dönüşerek bir TRT klasiği haline geldi. TRT Belgesel Ödülleri'nin etki alanının her yıl genişlediğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu yıl 14. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri için 4 yarışma kategorisinde yaklaşık 100 ülkeden 1000'e yakın başvuru yapıldı. Bu sayılar, etkinliğimizin küresel ölçekte gördüğü ilginin ve Türkiye'nin içerik üretiminde bir merkez konumuna gelmesinin açık bir göstergesidir." değerlendirmesini yaptı.
"İsrail'in insanlık suçlarına karşı en büyük tepki Türkiye'den yükseliyor"
Belgesellerin ayırt edici yanlarından birinin de temel küresel meselelerin tespitini yapabilmeleri, bu meselelerin çözümüne ışık tutabilmeleri ve adaletsizlikleri tüm gerçekliğiyle gözler önüne serebilmeleri olduğunu dile getiren Sobacı, "Malumunuz olduğu üzere İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de bir soykırım gerçekleştiriyor. Ürettikleri birtakım kavramlar üzerinden dünyaya ayar vermeye çalışan Batı devletlerinin sözüm ona özgür, gerçekte ise güdümlü medyasının bu soykırım karşısında nasıl üç maymunu oynadığına tanıklık ediyoruz. İsrail'in işlemiş olduğu insanlık suçlarına karşı en büyük tepki daha adil bir dünya tasavvuru ile 8 milyar insanın hakkını savunan Türkiye'den yükseliyor. Devletimiz mazlumdan yana olan duruşuyla tüm dünyaya adalet ve hakkaniyet dersi verirken, Türkiye'nin kamu yayıncısı olarak bizler de, yayın ve yapımlarımızla aslında katilin kim, kurbanın kim olduğunu delillerle anlatıyoruz." İfadelerine yer verdi.
Etkinlikte Gazze'ye özel başlıklara yer verdikleri bilgisini paylaşan Sobacı, festivale katkı sunan tüm belgeselcilere, jüri üyelerine ve ekip arkadaşlarına teşekkür etti.
32 finalist arasından 12 projeye ödül
Yaklaşık 100 ülkeden 1000’e yakın projenin başvuru yaptığı 14. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri’nde; “Uluslararası Kategori”, “Ulusal Profesyonel Kategori”, “Ulusal Öğrenci Filmleri Kategorisi” ve “Proje Destek Kategorisi” olmak üzere toplam 4 kategoride 32 finalist ödül için yarıştı.
14. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri”nde ödül alan projeler;
Uluslararası Kategori
En İyi Film Ödülü: The Lens of the Democracy
Yönetmen: Jae-hyung Kim
İkincilik Ödülü: Giselou
Yönetmen: Mohammad Sadeq Esmaeeli
Üçüncülük Ödülü: A Golden Life
Yönetmen: Boubacar Sangare
Ulusal Profesyonel Kategori
En İyi Film Ödülü: Flanöz
Yönetmen: Vahit Sarıtaş
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü: Bilge Ana Mevlüde Genç
Yönetmen: Sevinç Yeşiltaş
Jüri Özel Ödülü: Kavur
Yönetmen: Fırat Özeler
Ulusal Öğrenci Filmleri Kategorisi
En İyi Film Ödülü: Gökyüzüne Bak
Yönetmen: Esra Salman
İkincilik Ödülü: Ekmek Teknesi
Yönetmen: Meryem Ateş, Hakan Varankaya
Üçüncülük Ödülü: İyi Geceler Dede, Seni Seviyorum
Yönetmen: Cemal Karaaslan
Proje Destek Kategorisi
Proje İsmi: Boşluk
Yönetmen: Nihal Atasoy
Proje İsmi: Senin de Bir Mürüvvetini Görsek
Yönetmen: Begüm Aksoy
Proje İsmi: Tuzdan Hayaller
Yönetmen: Musa Ak