T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ve Film Yapımcıları Meslek Birliği tarafından düzenlenen “3. FİYAB Sinema Sektör Günleri” nin ilk ayağı gerçekleşti. Usta senarist, yönetmen ve yazar Safa Önal’ı ağırlayan etkinlik, İstanbul Sinema Müzesi Atlas Sineması’nda düzenlendi. Etkinlik, FİYAB Sinema Sektör Günleri Koordinatörü Yasin Semiz’in açılış konuşmasıyla başladı. Etkinlik kapsamında sinema sektörünün farklı alanlarında çalışan sinema emekçileri ile söyleşiler gerçekleştirdiklerini söyleyen Semiz, FİYAB Sinema Sektör Günleri’nin iki yıldır düzenlendiğini ve bu yıl hem Ankara hem de İstanbul’da düzenleneceğini aktardı. Bu tarihi salonda Safa Önal gibi değerli bir sanatçıyı ağırlamanın önemine dikkat çekti.
Safa Önal’ın filmlerinden sahneler içeren klibin gösterilmesiyle süren etkinlik, senarist Ayşe Karaköse’nin usta sanatçıyı alkışlarla takdim etmesiyle devam etti. Karaköse’nin moderatörlüğünde başlayan etkinlik, katılımcıların coşkusuyla sürdü. “Bana bir hatıra zevki yaşatmaktasınız” diyerek katılımcılara seslenen Önal, sözlerini geçmişte kaybettiği sinema camiasındaki tüm arkadaşlarını anarak başladı. Sinemaya başlangıç anılarını çocukluğundan örneklerle anlatan Önal, okulda okuduğu “Türkan’ın Temizliği” adlı öyküyü okuduktan sonra hayatına yön verdiğini belirtti. Okumayı ve yazmayı çocukluğundan bu yana çok sevdiğini anlatan Önal, öykülerinin dergilerde yayınlanmaya başladığını ve uzun yıllar yazı müdürlüğü yaptığını da aktardı. “Dünyanın En Güzel Gemisi” romanının ortaya çıkış hikayesini de katılımcılarla paylaşan Önal; üç ay süreyle yakın zamanda kendisine ait romanlar, ödüller ve daha birçok eşyanın İstanbul Sinema Müzesi’nde sergileneceğini müjdeledi.
“Yeşilçam sıcacık bir ülkeydi”
Sinemaya olan tutkusunun ise ailesiyle beraber gittiği Saray Sineması’nda izlediği film olduğunu söyleyen Önal, yazma tutkusunun hayat boyunca sürdüğünü ve kendini birdenbire sinemanın içinde tutkuyla bulduğunu belirtti. Yeşilçam’ı ‘Sıcacık bir ülkeydi!’ diyerek tanımlayan Önal, kimsenin kimseyi kırmadığı ve kötü sözler söylemediği bir dönem olduğunu söyleyerek andı. O dönem sinemada herkesin çalışması nedeniyle bir kötülük barınmadığını aktaran Önal, film izlemeye herkesin sefer taslarıyla gittiğini ve film arasında yemeklerini yediklerini de anlattı. Yeşilçam dönemindeki oyuncu-yönetmen ilişkisi, teknik ve dublaj konusuna da değinen Önal, sinemanın zaman geçtikçe kendisini yenilediğini ve tiyatronun sinemaya dönüşmeye başladığını sözlerine ekledi. Dergilerin açtığı artist yarışmalarının filmlere oyuncu sağlaması konusunda önemli olduğunu ve kendinin de bir kez jüri olarak görev aldığını aktaran Önal, Tamer Yiğit ve Hülya Koçyiğit’i bu konuda örnek olarak verdi.
Sinemanın kendisi için sevinç kaynağı olduğunu ve sinema için koşturmayı çok sevdiğini söyleyen Önal, sinemayla yatıp sinemayla kalktığını söyledi. “Ağlayan Melek” filminde Türkan Şoray ve Ekrem Bora ile beraber çalıştığını söyleyen Önal, Burgazada’da çektikleri planda yaşadıkları ilginç anıyı anlattı. Filmde Oya Peri’yi seslendiren Tijen Par’ın Rum şivesinin kendinin hayal ettiğini gibi olmadığını söyleyen Önal, istediği Rum şivesini yakalamak için çok çabaladığını itiraf etti. Önal, filmde Türkan Şoray’ın sesi olan Jeyan Tözüm’ün, ayrıca Rum şivesiyle Oya Peri’yi de seslendirdiğini ve bu hikayenin çok bilinmediğini anlattı. Ayrıca film setinde Türkan Şoray ile de bir anısını anlatan Önal, senaryo gereği Şoray’ın deniz kıyısında dayak yediği bir sahne olduğunu söyledi. Aslında sahnenin denizde geçtiğini ama denizde bulunan cam kırıkları nedeniyle çekmeme kararı aldığını söyleyen Önal, Şoray’ın sahneyi senaryoda olduğu gibi olmasını istediğini, sahnenin dramasının o şekilde daha iyi olacağını için cam kırıklarına razı olduğunu ve bunun ‘sinema aşkı’ olduğunu aktardı. Önal’ın sinema sektöründe yaşadığı daha birçok anıyı anlatmasıyla devam eden etkinlik, Önal’a plaket sunulmasıyla son buldu.
Ankara’daki etkinlikler, Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek
3. FİYAB Sinema Sektör Günleri’nin Ankara ayağı ise, 16-17 Ekim 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Sinema dünyasından birçok ismi Ankara’da bir araya getirecek olan ve sektör profesyonellerinin sinema konusundaki deneyimlerini paylaşacağı FİYAB Sinema Sektör Günleri, üçüncü yılının ikinci ayağında da dolu dolu bir söyleşi programı hazırlıyor. Sektör profesyonellerini ve sinemaseverleri bir araya getirmeyi hedefleyen FİYAB Sinema Sektör Günleri’nin Ankara etkinlik programının detayları yakında açıklanacak. Etkinliğin mekânı ise Gazi Üniversitesi kampüsü oldu. Ankara ayağı, Gazi Üniversitesi’nin rektörlük binasında bulunan Mimar Kemalettin Konferans Salonu’nda gerçekleşecek.
COVID-19 önlemleri alınarak gerçekleştirilecek olan etkinliklere girişlerde, HES Kodu sorgulaması yapılacak. Buna göre etkinliklere; iki doz COVID-19 aşısı olmuş olanlar, son 180 gün içerisinde COVID-19 geçirmiş olanlar veya son 48 saat içerisinde alınmış negatif PCR testi olanlar alınabilecek.