Ankara Film Festivali, dün akşam Şinasi Sahnesi’nde gerçekleşen Açılış Töreni ile 35. yaşına ‘merhaba’ dedi. Önceki gün kaybettiğimiz festival başkanı İnci Demirkol’un hatırasının hakim olduğu geceye, Onur Ödülleri’nin bu yılki sahipleri Müjdat Gezen, Şefika Kutluer, Kurtuluş Özyazıcı, Selda Taşkın ve Berkay Ateş’in yanı sıra Thomas Hans Ossowski, Hüseyin Can Güner, Nihat Değirmenci, Mustafa Kemal Çokakoğlu, Tamer Karadağlı, Menderes Samancılar, Ece Yüksel, Melihşah Altuntaş, Faruk Bildirici, Manolya Maya, Habip Aydoğdu, Turgay Erdener, Selva Erdener, İbrahim Demirel gibi sinema, siyaset ve sanat dünyasından isimler katıldı. Dün akşam Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi’nde gerçekleşen bir törenle 35. yaşına ‘merhaba’ diyen Ankara Film Festivali’nde Onur Ödülleri sahiplerini buldu. Ödülünü almak için sahneye gelen tüm sanatçılar, önceki gün kaybettiğimiz Ankara Film Festivali’nin başkanı İnci Demirkol’u andı.
Müjdat Gezen: “Ödülüm Nesin Vakfı’nın çocuklarına”
Aziz Nesin Emek Ödülü’nün bu yılki sahibi oyuncu, yönetmen, şair ve eğitmen Müjdat Gezen’e ödülünü Faruk Bildirici ve Prof. Dr. Selçuk Candansayar birlikte sundu. Konuşmasına William Shakespeare’in “Hamlet” oyunundan alıntı yaparak başlayan Gezen konuşmasında, “Acılı bir gecedeyiz. Yas da var ama mutlu bir gecedeyiz, çünkü ödül aldım. Hoşuma da gitti doğrusu bu ödül, özellikle de Aziz Nesin adını taşıdığı için çok hoşuma gitti. Burada Aziz Nesin adı geçince dayanamadım, kalktım geldim. Aziz abi, çok çok sevdiğim, saydığım, abimden de öte bir dostumdu. Çok güzel günlerimiz geçti, birlikte çalıştık, birlikte oyunlar yazdık. Çok başka bir adamdı, uzun uzadıya anlatılması gereken biriydi. Aziz Nesin’e buradan saygı, sevgi gönderiyorum. Ben ödül alırken ‘Şuraya ithaf ediyorum, buraya ithaf ediyorum’ hiç demedim ama izin verirseniz bu ödülü bizim Çatalca Vakfı'ndaki küçük çocuklara, Nesin Vakfı’nın miniklerine adamak istiyorum” dedi.
Şefika Kutluer: “Atatürk sayesinde bu ödülü alabiliyorum”
Sanat Çınarı Ödülü’nün sahibi flüt virtüözü Şefika Kutluer ise ödülünü Sinema Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Nihat Değirmenci’den aldı ve şunları söyledi: “Ankara'da doğmuş bir sanatçıyım ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Ankara Devlet Konservatuarı’na ilkokul dördüncü sınıfta başladım ve 10 sene orada eğitim gördüm. Çok ileri olduğum için dördüncü sınıfta, okul yönetimi sınıf atlattı. Cumhuriyetin kurulduğu senelerde yurtdışına eğitim için öğrenciler gönderilir ve Atatürk hepsine tek tek mektup yazar ve derdi ki: ‘Ey gençler, ülkenizi çok iyi temsil edin. Ülkenize dönerken büyük ödüller, büyük madalyalarla gelin ki ülkenizi onurlandırın.’ İşte ben de bu sorumluluk duygusuyla dünya kariyerine başladım ve uluslararası yarışmalarda dünya birincilikleri aldım, çeşitli önemli merkezlerde konserler verdim, çok değerli ödüller kazandım. Bunları niye söylüyorum? Bütün bunları Atatürk sayesinde yapabildim. Şu anda bu ödülü alabiliyorsam, bir kadın olarak Atatürk'ün bizlere verdiği haklar ve özgürlükler sayesinde alabiliyorum.”
Kurtuluş Özyazıcı: “İyi ki radyo var, iyi ki radyocular var”
Bu yılki Kitle İletişim Ödülü’nün sahibi prodüktör Kurtuluş Özyazıcı, ödülünü oyuncu Menderes Samancılar’ın elinden aldı ve konuşmasında, “Bugün içimiz buruk, çünkü Ankara’da sinemayla ilgilenen herhangi bir kişinin hayatında olan bir kişiydi sevgili İnci. Onu saygıyla anıyorum. Yıllar önce henüz üniversite öğrencisiyken gönüllü çalıştığım bu festivalin bana böyle bir ödül vermesi, bu kadar değerli isimlerle birlikte ödül alıyor olmak çok gurur verici. 13-14 yaşlarındayken akşamları radyo dinler ve beğendiğim şarkıları not ederdim. Sonra oradan bir liste oluştururdum ve o listeyi pek çok kişi gibi kasetçiye götürür ve kaset doldurturduk. Ne mutlu bana, yıllar sonra müzik zevkimi şekillendiren o insanlarla meslektaş oldum. Aynı stüdyolarda ben de program yaptım. İyi ki radyo var, iyi ki radyocular var. Bu ödülü onlarla paylaşmak istiyorum. Radyolar susmasın, açık kalsın” dedi.
Selda Taşkın: “Birlikte üretmek hep çok güzel”
Vakıf Özel Ödülü bu yıl iki sanatçıya verildi. Kurgucu, yönetmen ve yapımcı Selda Taşkın’a ödülünü Ece Yüksel ile Melihşah Altuntaş sundu. Taşkın konuşmasında, “Ankara Film Festivali’nde 2002 yılında gönüllü olarak çalışmıştım ve sinema ile izleyici olmanın dışında ilk ilişkim bu sayede başlamış oldu. 22 sene sonra burada bu ödülü tüm bu değerli insanlarla almak benim için çok anlamlı. Birlikte çalıştığım iş arkadaşlarıma, bana filmlerini teslim eden yönetmen yapımcı ve tüm film ekiplerine, sevgili sinemacı dostlarıma sevgilerimi yollamak istiyorum. Birlikte üretmek hep çok güzel” dedi.
Berkay Ateş: “İnadımız mücadelemizdir”
Vakıf Özel Ödülü’nü Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in elinden alan oyuncu Berkay Ateş ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Böyle bir festivalde yıllar sonra bu ödüle layık görülmek benim için çok kıymetli. Seçici kurula çok teşekkür ederim. Bu festivalin bugün buraya gelmesini sağlayan İnci Hanım’ın önünde de saygıyla eğiliyorum huzurlarınızda… Mücadele eden ve inatçı olan bütün sinemacılar adına da belki buradayım, belki daha gençleri de olarak. Artık biraz yorgunuz. Eskiden ‘Gün geçmiyor ki’ derdik, şimdi ‘An be an’ diyoruz. Güzel bir kız çocuğu üzerimize koşarken, artık öldürülen kız çocuklarını düşünüyoruz. Güzel bir köpeği severken başına neler gelebileceği ihtimalini düşünüyoruz. Bir gün denize girerken ‘Burada acaba neler olacak bir sonrakinde?’ diye düşünüyoruz. Güzel bir ormanda yürürken ‘Acaba bu ormanın başına ne gelecek?’ diyoruz. Sadece ‘Başına ne gelecek?’ diyerek bir hayat geçmez. Bu yorgunluk böyle devam etmez… O yüzden sinema mücadelemizdir. Sinemaya emek veren herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Tekrar yineliyorum: İnadımız mücadelemizdir.”
Gecede ayrıca, bu yılki festival afişi yarışmasının kazananı Zeynep Bozkır, ödülünü ressam Habip Aydoğdu’dan aldı. Gecenin konukları arasında, Türkiye’deki ilk etkinliğine katılan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, oyuncu Manolya Maya, besteci ve akademisyen Turgay Erdener, soprano Selva Erdener, fotoğraf sanatçısı İbrahim Demirel gibi sinema, siyaset ve sanat dünyasından isimler yer aldı.
Yarın belgesel yarışması başlıyor
Festivalde yarın, Ulusal Belgesel Film Yarışması heyecanı başlıyor. Yönetmen ve yapımcı Nihan Gider Işıkman, yönetmen ve fotoğraf sanatçısı Ulaş Tosun ile yönetmen ve yazar Berna Gençalp’in ana jüriliğinde gerçekleşecek yarışmada yarın, Zehra Yiğit ve Perihan Taş Öz’ün “Kilikya'ya Yolculuk: Fejes'in İzinde”, Baran İsmail Ulaş’ın “Kökleri Dışarıda” ve İlkay Nişancı’nın “Zamanın Kıyısında Sınav” adlı filmleri yönetmenlerin de katılımıyla Ankaralı izleyiciyle buluşacak. Yarın ayrıca, François Truffaut’nun yönettiği “400 Darbe” (The 400 Blows, 1959) ve “Adèle H.'nin Öyküsü” (The Story of Adèle H., 1975) adlı klasikleri restore edilmiş kopyalarıyla gösterilecek. David Cronenberg’in “Kefenler” (The Shrouds), Mohammad Rasoulof’un “Kutsal İncirin Tohumu” (The Seed of the Sacred Fig), Christophe Honoré’nin “Marcello Mio”, Narges Shahid Kalhor’un “Shahid” ve Noemie Merlant’ın “Balkondaki Kadınlar” (The Balconettes, 2024) adlı filmleri de yarının programında izlenebilecek. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun destekleriyle ve Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenecek 35. Ankara Film Festivali ile ilgili gelişmeleri festivalin sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.