"Bir Yaz Gecesi Festivali" yarın başlıyor

KÜLTÜR SANAT

Kundura Sinema ve Sahne’nin düzenlediği açık havada film ve müzik etkinliği Bir Yaz Gecesi Festivali yarın Beykoz Kundura’da başlıyor.

Zengin programıyla Boğaz’ın kıyısında film ve müzik keyfine davet eden festivalde bu hafta sonu, Carey Mulligan, Helena Bonham Carter, Meryl Streep’in etkileyici oyunculuklarından da güç alarak tarihin ilk kadın hareketlerinden birini perdede yeniden canlandıran “Suffragette / Diren!”, efsanevi Fransız oyuncu Delphine Seyrig ve öncü video sanatçısı Carole Roussopoulos’un gözünden 1970'ler feminizminin kalbine ışınlanacağımız “Delphine et Carole Insoumuses / Delphine ve Carole” ve romantik komedi filmlerin ilişkilere ve aşka bakışımıza etkisini eğlenceli bir kurguda kurcalayan “Romantic Comedy / Romantik Komedi” adlı filmler gösterilecek. 12 Eylül’e dek devam edecek Bir Yaz Gecesi Festivali'nin biletleri beykozkundura.com​ adresinden satın alınabilecek.

İstanbullu sanatseverleri Boğaz’ın kıyısında karşılayacak Bir Yaz Gecesi Festivali yarın (16 Temmuz) başlıyor. Kundura Sinema ve Sahne’nin beşincisini düzenlediği ve 12 Eylül’e dek Beykoz Kundura’da gerçekleşecek festival, film ve müzik tutkunlarına unutamayacakları yaz geceleri yaşatacak.

Festivalin ilk hafta sonunda, kadınların tutkulu kamerasından aşka, hayata ve sinemaya başka gözlerle bakacağımız üç film yer alıyor. 16 Temmuz Cuma ve 17 Temmuz Cumartesi akşamları, Sarah Gavron’un tarihin ilk kadın hareketlerinden birini usta oyuncularla perdeye taşıdığı etkileyici draması “Suffragette / Diren!” (2015) seyirciyle buluşurken; 18 Temmuz Pazar akşamı da, Callisto Mcnulty’nin seyirciyi 1970'lerin feminizminin kalbine ışınlayan hınzır belgeseli “Delphine et Carole Insoumuses / Delphine ve Carole” (2018) ve Elizabeth Sankey’nin romantik komedi filmlerinin ilişkilere ve aşk anlayışımıza etkisini kurcalayan eğlenceli belgeseli “Romantic Comedy / Romantik Komedi” (2019) bir arada gösterilecek.

Kadınlar vardır!

1912 yılının Londra’sında geçen “Diren!”, kadınların oy hakkını savunan süfrajet hareketine odaklanıyor ve farklı hayatlara sahip olsalar da aynı amaç için erkek egemen sisteme karşı mücadele veren kadınların ilhâm verici hikâyesini anlatıyor. Emmy ödüllü “The Hour” dizisinin yaratıcısı ve “Shame / Utanç” (2011), “The Iron Lady / Demir Leydi” (2011), “The Invisible Woman / Görünmeyen Kadın” (2013) filmlerinin senaristi Abi Morgan’ın yazdığı film, gerçek olaylara dayanıyor ve kadın hakları mücadelesinde tarihi bir dönemi canlandırıyor. Carey Mulligan, Helena Bonham Carter, Meryl Streep’in ışıldayan oyunculuklarından da büyük güç alan “Diren!”, Alice Normington’ın Avrupa Film Ödülü almış kostümleri, “A Single Man” (2009), “Buried” (2010) filmlerine de imza atmış Eduard Grau’nun görüntüleriyle de hafızalara kazınıyor.

Romantik komedileri sevmek

İngiliz müzisyen ve sinemacı Elizabeth Sankey’nin SXSW, Rotterdam, Sheffield festivallerinde gösterilmiş belgeseli “Romantik Komedi”, sinemada romantik komedi türünün geçmişine, şimdisine ve geleceğine odaklanıyor. “The Holiday”dan (2006), “When Harry Met Sally / Harry Sally ile Tanışınca”ya (1989),“While You Were Sleeping / Sevginin Bağladıkları”ndan (1995) “The Big Sick”e (2017), türün klasiklerinin peşine düşen Sankey, çok sevdiği bu filmlerin sevgiye, ilişkilere ve romantizme bakış açımızı nasıl şekillendirdiklerini anlamaya çalışıyor. Kahramanları beyaz ve heteroseksüel olan ve kadınları geleneksel rollerin içine sıkıştırmış tür filmlerinde yatan muhafazakarlığı ve kadın düşmanlığını da sorgulayan film, deneysel bakışı ve kurgusuyla seyirciyi eğlenceli bir sinema tarihi yolculuğuna da sürüklüyor.

İkonik kadınların gözünden 70’ler feminizmi

“Romantik Komedi” ile birlikte gösterilecek “Delphine ve Carole” ise, “The Discreet Charm of the Bourgeoisie /Burjuvazinin Gizli Çekiciliği” (1972), “Jeanne Dielman, 23 Commerce Quay, 1080 Brüksel” (1975) gibi klasiklerin efsanevi oyuncusu Delphine Seyrig ve Jean-Luc Godard’dan sonra videoyu film yapma aracına dönüştürmüş ikinci Fransız sinemacı olarak da tarihe geçmiş Carole Roussopoulos’un bakış açısından 1970’ler Avrupası’nın feminist hareketine odaklanıyor. Seyrig ve Roussopoulos’un birlikte kurduğu kadın video kolektifi “Insoumuses” için çektikleri yaratıcı ve ezber bozan videoları 40 yıl aradan sonra ilk kez bir araya getiren film, ikilinin yayımlanmamış fotoğraflarını ve Maria Schneider, Jane Fonda, Ellen Burstyn, Juliet Berto gibi film endüstrisinde cinsiyetçiliği deneyimlemiş Fransız ve Amerikalı aktrislerle yapılmış röportajları da gün yüzüne çıkarıyor. Dünya prömiyerini Berlinale’nin Forum bölümünde yapan ve aralarında San Sebastian, Torino, Göteborg, Viyana, Doclisboa’nın da olduğu birçok önemli festivali dolaşan film; yasal kürtaj hakkı, ücretsiz doğum kontrol olanakları, cinsel azınlık hakları gibi dönemin feminist gündemini belirleyen olgularını mizahı elden bırakmadan hınzır bir dille anlatırken seyirciyi 1970'lerin feminist hareketinin ateşini perdede yeniden yakıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.