Beykoz Kundura, dünya sahnelerinden özgün işleri Kundura Sahne’ye taşımaya devam ediyor. Belgesel tiyatronun yeni mucitleri olarak gösterilen Brüksel merkezli sanatçılar Silke Huysmans ve Hannes Dereere’nin tek kelime konuşmadan ve tamamen bir akıllı telefon aracılığıyla gerçekleştirdikleri performansları “Cennet Ada” (Pleasant Island), Türkiye’de ilk kez ve tek gösterim ile 10 Mayıs’ta Kundura Sahne’de olacak. Gelecek hafta başlayacak Kundura DocLab kapsamında İstanbullu seyirciyle buluşacak “Cennet Ada”, bir zamanlar Pasifik’te bir cennet olan ve onlarca yıllık kolonizasyon ve madenciliğin ardından ekolojik yıkıma dönüşmüş Nauru adasında yaşananların izini sürüyor. Zamanımız hakkında post-apokaliptik bir hikâye anlatan performans, Avustralya’nın mülteci kamplarına evsahipliği yaparak dünyada tartışmalar yaratan ve iklim krizi nedeniyle batma tehlikesi altında olan Nauru adasının yakın tarihi üzerinden dünyaya ayna tutuyor. Gazetecilik ve belgesel unsurlarını kullanarak tiyatroda çok sesli çalışmalara imza atan Silke Huysmans ve Hannes Dereere ayrıca, 11 Mayıs Perşembe günü, tiyatro ve performans meraklılarına yönelik bir sanatçı konuşmasına katılacaklar. Biletler ve rezervasyon bilgileri beykozkundura.com’da.
Dünyadan sinema ve tiyatro belgesel yönetmenlerini İstanbul’da buluşturacak Kundura DocLab, gelecek hafta başlıyor. Yönetmenlere özel belgesel proje ve kapasite geliştirme programı sunacak Kundura DocLab kapsamında, seyirciye açık gösterimler de yapılacak. Bunlardan biri de Brüksel merkezli sanatçı ikilisi Silke Huysmans ve Hannes Dereere’nin sarsıcı performansları “Cennet Ada” (Pleasant Island) olacak. Belgesel tiyatronun yeni mucitleri olarak gösterilen ikilinin tek kelime konuşmadan ve tamamen bir akıllı telefon aracılığıyla gerçekleştirdikleri performans, Türkiye’de ilk kez ve tek gösterimle 10 Mayıs Çarşamba akşamı saat 20:00’de Kundura Sahne’de izlenebilecek.
Cennetin ekolojik yıkımı
Tiyatroda gazetecilik ve belgesel unsurlarını buluşturan çok sesli çalışmalarıyla tanınan ikilinin yazıp yönettiği “Cennet Ada”; bir zamanlar Pasifik’te bir cennet olan ve onlarca yıllık kolonizasyon ve madenciliğin ardından ekolojik yıkıma dönüşmüş Nauru adasında yaşananların izini sürüyor.
Zamanımız hakkında post-apokaliptik bir hikâye anlatan performans, 21 km2'lik yüzölçümü ile dünyanın en küçük ada ülkesi olan Nauru adasının yakın tarihi üzerinden dünyaya ayna tutuyor. Bir zamanlar Avrupalı kaşifler tarafından ‘Cennet Ada’ olarak tarif edilse de, büyük bir fosfat rezervuarının keşfi sonrası ekosistemi geri dönülemeyecek şekilde bozulan ada; Avustralya’nın mülteci kamplarına evsahipliği yaptığı için dünyada tartışmalar yaratmayı sürdürürken, bir yandan da, iklim krizi nedeniyle batma tehlikesiyle karşı karşıya durmakta.
Cep telefonu kayıtlarıyla yaratıldı
2018 yılında, ada hükümetinin gazeteci ve araştırmacılara yasak koyduğu adaya girebilmeyi başaran Silke Huysmans ve Hannes Dereere, kamera kullanmaları yasak olduğu için cep telefonlarına kaydettikleri ses ve görüntüler üzerinden “Cennet Ada”yı yarattılar. Tartışmaları, analizleri ve saha araştırmalarını iç içe geçirerek etkileyici bir belgesel tiyatro eserine dönüştürdükleri bu performans, Nauru’nun yok edilen ekosistemi üzerinden, yaklaşmakta olan bir küresel çevre felaketinin de habercisi olduğunu vurguluyor.
beykozkundura.com adresinde Tam 120 TL’den satışa sunulan biletler için iki ve daha fazla alımlarda %20 indirim fırsatı sunulurken, #KunduraGenç ile 25 yaş altı izleyiciye özel biletler 50 TL olacak. Bilet gelirinin tamamı, deprem bölgesinde yürütülen yardım çalışmalarına bağışlanacak.
Sanatçı konuşmasına katılacaklar
Brezilya doğumlu Silke Huysmans ve Belçika doğumlu Hannes Dereere, Brüksel merkezli çalışan bir sanatçı ikilisi. Tiyatroda gazetecilik ve belgesel öğelerinin kullanımını araştıran ve çalışmalarında kapsamlı saha araştırmalarını kullanan ikilinin asıl çıkışı, 2016’da başlattıkları ve madencilik üzerine uzun soluklu bir araştırmayı içeren “Mining Üçlemesi” ile oldu. Üçlemenin başlangıcı olan “Mining Stories / Madencilik Hikâyeleri”, 2015 yılında Brezilya’da yaşanan ve yakın tarihin en büyük ekolojik madencilik felaketlerinden birine dönüşen bir baraj patlamasının hikâyesini anlatıyordu. Bu proje için Silke’nin doğup büyüdüğü Brezilya’ya giden ikilinin performansı, Brüksel'deki Bâtard Festivali'nde gösterildi ve 2018’de Zürcher Theatrespektakel’de ana ödülü aldı. Serinin ikinci bölümü olan ve ada devleti Nauru üzerinden dünyaya bir ayna tuttukları “Pleasant Island / Cennet Ada”, 2019’da Brüksel'deki Kunstenfestivaldesarts'ta prömiyerini yaptı. İkilinin geçen yıl sahneledikleri son bölüm “Out of the Blue” ise, röportajlar ve sohbetler aracılığıyla, derin deniz madenciliği endüstrisinin derinlemesine bir portresini çiziyordu.
Silke Huysmans ve Hannes Dereere, 11 Mayıs Perşembe günü İstanbul’da bir sanatçı konuşmasına da katılacaklar. Kundura Sahne’de saat 13:00’te başlayacak konuşmada ikili, çalışma metotlarını paylaşacaklar ve “Mining Üçlemesi”nden yola çıkarak belgesel tiyatronun güncel üretim biçimlerini tartışmaya açacaklar.
Kundura DocLab başlıyor
Bu yıl ilki yapılacak belgesel proje ve kapasite geliştirme programı Kundura DocLab, 8 Mayıs’ta Beykoz Kundura’da başlıyor. Türkiye ve komşu ülkelerden belgesel yaratıcılarını İstanbul’da bir araya getirecek program, sinema ve tiyatro pratiğini buluşturarak çağdaş ve disiplinlerarası bir yaklaşımla ortak araştırmalar yapma şansı sunacak. 14 Mayıs’a dek sürecek program kapsamında, Afganistan, Gürcistan, İran, İsrail, Lübnan, Romanya ve Türkiye’den seçilen 10 yönetmen, alanında uzman isimler eşliğinde projelerini geliştirecekler. Seçilen yönetmenlere özel, proje ve kapasite geliştirme atölyelerinin yapılacağı programda ayrıca, seyirciye açık gösterimler ve sanatçı konuşmaları da olacak.