La Casa de Papel'in Berlin'i Pedro Alonso O'choro "İçimde iğrenç bir katil var!"

KÜLTÜR SANAT

“La Casa de Papel” dizisinde canlandırdığı Berlin karakteriyle dünya çapında tanınan Pedro Alonso O’choro kaleme aldığı Filipo’nun Kitabı adlı ilk kitabıyla, sevenlerinin karşısında bu defa yazar kimliğiyle çıktı. Epsilon logosuyla okurlara ulaşan kitabının tanıtımı için Türkiye’ye gelen ünlü oyuncu ve yazar CVK Park Bosphorus Hotel’de düzenlenen basın toplantısında medya mensuplarının sorularını yanıtladı. Pedro Alonso O'choro Filipo'nun Kitabı'nda hipnoz yoluyla yapılan bir regresyon seansıyla başka bir yaşama ve başka bir bedene yaptığı yolculuğu anlatıyor. Kendi reenkarnesinde imparatorluk günlerinde doğuda göreve giden Romalı asker Filipo oluyor.

DİZİYLE TANINDIM ve KENDİMİ BULMA YOLCUĞUNA ÇIKTIM

Otelde basın mensuplarının karşısına çıkan başarılı oyuncu, "Güzel bir suitte kalıyorum ve Boğaz'a bakıyorum. Bu inanılmaz bir şey" diyerek sözlerine başladı. Ardından da onu kitap yazma sürecine getiren nedenleri anlattı: “La Casa de Papel benim var olma sebebim bunu inkar etmiyorum, tüm dünyada çok tanındı ve izlendi. Ben de bu süreçte kendimi bulma yolculuğuna çıktım. Ve bu yolculuk son yıllarda çok şaşırtıcı oldu. Birkaç yıl önce çok büyük bir çöküş yaşadım. 'Ya bu gemiden atlayacağım ve başka bir yerde hayatıma yeniden başlayacağım ya da mağdur olarak yaşayacağım' dedim. Gemiden atlamayı seçtim. Meditasyon yapmaya başladım. Annem, dayım sordu bana. 'Pedro meditasyon ne demek?' Onlara hep şu cevabı verdim: Küçükken arkadaşlarınla heyecanla bir yere koşarken hissettiğin o duygu. Çimenlere uzanıp bulutlara bakıp 'Ne görüyorsun?' oyununu oynamak gibi. Ben bu oyunu oynadım hep ve gördüklerimi resmetmeye başladım. Kitapta o resimleri de göreceksiniz. Kişisel arayışım içinde önce resmi kullandım. Sonra 7 yıl önce WhatsApp'tan arkadaşlarıma uzun mesajlar atmaya başladım. O kadar uzun yazıyordum ki, bu arkadaşlarım arasında dalga konusu olmaya başladı. Ama benim kelimelerle bağlantım başlamıştı. Sonra yazdıklarımı arşivlemeye başladım. Yazdıkça kendi çocukluğumla ilgili bir şeyler fark etmeye başladım. O sırada babam vefat etti. Bu bana büyük bir darbe oldu. Yazmaya başladım, yazdıkça hafifliyordum. Sonra Latin Amerika'ya bir dizi çekimine gittim. Orada Şamanik geleneklerle bir şey yaşadım. Bu tecrübeyi tüm hislerimle yazdım. Üç dizi çekiminin ardından Paris'e gititm. Paris konusu benim için ilginçtir. Defalarca gitmeye çalıştım ama hep bir şey oldu ve gidemedim. Bir keresinde uçağa bile bindim ama fırtına çıktığı için uçuş iptal oldu. Ama kendimi arayışım da zamanı gelmiş olmalı ki Paris'e sonunda gittim ve orada Tatiana karşıma çıktı. Onunla bir dağa çıktık ve ben orada yazdıklarımdan birini yaşadım. Paris'te Tatiana bana regresyon yapmayı teklif etti. Ne olduğunu bile bilmiyordum ama kabul ettim. Regresyonda ben artık Filipo'ydum. Bir Roma askeriydim, doğuya gidiyordum ve kafaları uçuruyordum. Dünyayla bir kavgam vardı. Bu çok şaşırtıcı bir tecrübeydi."

KENDİMİ ZALİM OLARAK GÖRMEK ŞOK YAŞATTI

Dizi Doktoru Oya Doğan, "Bir aktör olarak defalarca katil oynamışsınızdır. Ama Pedro meditasyona ve enerjiye inanan bir ruhken içindeki katille tanışmak nasıl bir histi ve onu nasıl kabul ettin?" sorusunu sordu. Pedro Alonso O'choro "Aktör olarak şöyle bir şey fark ettim, kopyalamak kötüdür. Bunu yaratabilmem için bir rezonansı yakalamam gerekir. Ordan bir şey inşa ediyorum. Ben sadece dile döküyorum. Benim içimde iğrenç bir katil var. Onunla yüzleşmek kolay olmadı, regresyon esnasında çok ağladım. Hepimizde ışık ve gölge var, çok boyutluyuz ve katmanlardan oluşuyoruz. Bu başınıza geldiğinde de bazen kolaylıkla, bazen de mahvederek nasıl yöneteceğinizi yavaş yavaş öğreniyorsunuz. Ama kendimi zalim olarak görmek büyük bir şok yaşattı bana" cevabını verdi. 

TÜRKİYE'Yİ YAŞAMAK LAZIM

Kitabın 1.5 sene önce İspanya'da yayınlandığını, Türkiye'de kitabın yayınlanmasından çok memnun olduğunu söyleyen Pedro Alonso O’choro, "Bu benim ikinci İstanbul'a gelişim. Bu şehrin enerjisini, buradaki akışları, geçiş duygusunu seviyorum. Türkiye'nin çok titreşimli bir yansıması var. Pagan, mistik bir duygusu, beni hislendiren bir karmaşası var. Hem modern, hem de eskiliğe sahip. Bu karışıma bayılıyorum. Türklerle çok büyük bir akış yakalıyorum. Türkler çok tatlılar. O nedenle burası sadece turistik seyahat edeceğim bir yer değil. Gelip bir süre kalmak, pazarlarına gitmek, resim yapmak bu şehri, bu ülkeyi yaşamak lazım" dedi. 

İstanbul'a gelirken 1.5 yıl sonra Filipo'nun kitabını tekrar okuduğunu söyleyen Pedro, "Çok hareketli, zor haftalar geçirdim. Kitabı okurken şaşırdım. İçinde şifreler buldum. Hayat bana yine bir şeyler öğretiyordu. Hayatımı bir kurban gibi yaşamak istemiyorum, sürekli bir fırsatlar zinciri içindeyim. Eğer fırsat verirseniz hayat size güzel bir çiçek sunabilir. Artık kendi bahçemin ritminde yürümek istiyorum" dedi. 

FİLİPO'YU DENVER OYNASIN

Kitabınızın filmi çekilse kimin oynamasını istersiniz sorusuna, "Paris'te kitabın tüm yayın haklarını almak istediler. Böyle bir teklif aldım. Film olsa Filipo'yu La Casa de Papel'de Denver karakterine hayat veren Jaime Lorente oynasın isterim. Hatta bunu ona da söyledim. Yilak'ı da ben oynamak isterim" cevabını verdi.

Pedro Alonso O’choro, bugün İstinyePark D&R mağazasında, yarın ise Akasya Acıbadem D&R mağazasında 12.00-14.00 saatleri arasında, D&R Kitap Fuarı’na özel düzenlenen imza günü etkinliklerinde okurlarıyla buluşacak.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.