Müzikten, stand-up’a, mizahtan güncel konulara her alana dokunan ve her anı eğlence dolu dakikalara sahne olan Zorlu PSM’nin sevilen programı Schweppes’in sunduğu “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin konuğu güzel oyuncu Şevval Sam oldu. Şevval Sam, ailesine dair özel anlardan kariyerindeki ilginç detaylara, çocukluk anılarından hayata bakış açısına kadar kendisine dair pek çok şeyi “İbrahim Selim ile Bu Gece” programında anlattı.
“Makyaj yapan bir kadın ömrü boyunca toplam üç buçuk kilo ruj yiyormuş”
Bir hayli yüksek enerji ile programa giriş yapan başarılı oyuncu ve müzisyen Şevval Sam, stüdyoya getirilen rujlarını fark eden İbrahim Selim’in “Nedir efendim onlar?” sorusuna “Acil durum rujlarım” yanıtını verdi. Ardından eğlenceli açıklamalarına devam ederek “bir kadın yani makyaj yapan bir kadın ömrü boyunca toplam üç buçuk kilo ruj yemiş oluyormuş. Yani eğer üç buçuk kilo ruj yiyorsak Yasak Elma’da ben bunun bir buçuk kilosunu yemiş olabilirim. Çünkü çekimler sırasında hayatım boyunca sürmediğim kadar ruj, sürmediğim kadar oje, yapmadığım kadar makyaj, giymediğim kadar kombin giydim diyebilirim” açıklamasıyla İbrahim Selim ve stüdyodakileri kahkahalara boğdu.
“Kendimden sıkılacak kadar iyimser biriyimdir”
Şevval Sam, “Her şeyden çok sıkılıp eve kapanmak ve kimseyi görmek istemediğiniz bir dönem oldu mu? sorusunu soran İbrahim Selim’e “Oldu aslında. Bazen arada oluyor da ama buna çok fırsatım olmuyor çünkü çok yoğun bir tempoda çalışıyorum. Aslında her dönem benim bir konu başlığım oldu; bir dönem doz meselesine takıldım ve her şeyin bir ölçüsünün olup olmadığını sorguladım yine bir dönem de kıskançlık konusunu kendi içimde çok sorguladım ve bunların üzerine düşünüp bir analiz yapmak için kendimle yalnız kalmak istediğim zamanlar oldu. Tabii bu amaçla yapıldığı zaman kendinle kalmak güzel, depresyondan kaynaklı yalnız kalmaktan bahsetmiyorum. Çünkü ben depresyona eğilimli biri değilim. Aşırı derecede ve sıkıcı bir biçimde hatta kendimden sıkılacak kadar iyimser biriyimdir. ‘Ya napalım hayat da böyle’ diyip geçen biriyim. Bu anlamda kendiyle yüzleşme cesaretini de gösterebiliyorum. Hayat öyle çok uzaklarda aranacak bir şey değil. Varoluşun anlamını bulmak için gidip de tapınaklara kapanmaya da gerek yok. Mucizenin de suçlunun da insanın kendi içinde olduğunu düşünüyorum.” cevabıyla İbrahim Selim’e hayata bakış açısı konusunda pozitif açıklamalarda bulundu.