Küresel tehdit koronavirüs salgını üretimden tüketime, uluslararası ilişkilerden eğitime, ulaşımdan eğlenceye, dini ibadetlerden spor etkinliklerine kadar akla gelebilecek her alanda toplumsal yaşamı etkisi altına aldı. Bu etki izleme alışkanlıklarımızı da değişmesine neden oluyor.
Araştırmalar salgın sürecinde kuşakların medya tüketim alışkanlıkları ciddi değişime uğradığını gösteriyor.
Global Web Index’in Amerika ve İngiltere’de 16-64 yaş arası 4 bin internet kullanıcısıyla yaptığı araştırma, koronavirüs salgını ile birlikte kuşakların medya tüketim alışkanlıklarının nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor.
Z kuşağındaki internet kullanıcılarında salgın nedeniyle değişen medya tüketim alışkanlıklarına baktığımızda, Z kuşağının yarıdan fazlasının Koronavirüs salgınından öncesine göre online medya platformlarını daha çok tercih ettiği görülüyor.
Salgın sonrasında, öncesi döneme göre online video tüketiminde %51 oranında, Netflix gibi dijital platformların izlenmesinde %38 oranında, online video oyunlarında da %31 oranında artış görülüyor. Spotify gibi online müzik kanallarının kullanımındaki artış ise %28 seviyesinde.
Buna karşın televizyon izleme oranlarında ise düşüş gözlemleniyor. Uzun süre evlere kapanan insanlar, her an karantina dönemi başlayabilir korkusu ile serbest vakitlerini dört duvar yerine açık havada geçirmeyi tercih ediyor. Eylül ve Ekim ayı genel reyting düşük. Yeni başlayan dizilerin çok iyi reyting almamasının ekrandan kalmak için verdikleri mücadelenin arkasında yatan nedenlerinden biri de bu durum.
İzleyiciler daha çok sürekli takip etmek gerekmeyen çok kafa açmadan daha light şeyleri izlemeye yöneldi. Bu durum en çok TV8’e yaradı. Covid nedeniyle tüm kanallar tekrar yayınına girerken TV8 Survivor’la izleyiciyi kendine bağladı. Şu anda TV izleme oranlarının düşmüş olmasına rağmen kanallar arasında en iyi durumda olanlardan biri de TV8. Yarışmalar cazip hale gelirken farklı işler de sürekli aynı konu etrafında dönen dizilere göre daha fazla izlenmeye başladı. Fatih Portakal’ın gidişi ile FOX ana haberde izlenme oranlarında düşüş yaşadı. Haberden aldıkları 5-6 reytingleri rakipleri karşısında 2-0 maça önde başlayan FOX’da bu sene son yıllardaki parlak döneminden uzakta. İlk 3 TV8,TRT ve FOX arasında gidip gelirken onları atv, Show TV ve Kanal D takip ediyor. İzleyicinin gözü salgında iyice açıldı. Artık onları basit işlerle kandırmak çok zor. Dijital platformlardaki tempolu 40-50 dakikalık çıtası yüksek kaliteli yapımlara her yerden üstelik istediği zaman ulaşabiliyor. Televizyonda takip edip kaçırdığını ise sonra yine internetten izliyor. Nasıl gazeteler satmıyor, prestij için eskiye oranla çok düşük sayılarda basılıyorsa televizyonlarda her geçen gün kan kaybediyor.
Gelecek dijitalde artık. Karantina günlerinde televizyonlarda bir şey kalmayınca dijitalde yayın yapan platformlara ilgi 4’e 5’e katlandı. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de heyecan yarattı. Şimdi kiminle konuşsam dijital platform açıyor. Amazon sonunda geldi Türkiye’ye bakalım nasıl yerel içerikler üretecekler? Exxen, Gain gibi pek çok yeni dijital kanallar yolda. Netflix’in son dönemde dünya gördüğü ilgi herkesin iştahını kabartmış gibi görünüyor. Çeşitlilik ve rekabet iyidir insanı zinde tutar:) o ayrı ama televizyon kanallarının işi zor. Süresi az, reklamsız, istediği zaman kaldığı yerden her yerden devam edebildiği bu kadar zengin içerikler varken onları tekrar ekrana çekmek için her zamankinden daha fazla emek ve çaba harcamak gerekecek. Belki de ekranda da değişimin, farklılaşmanın, denenmeyenleri denemenin ezber bozmanın zamanı gelmiştir.
Söz dijitallerden açılmışken geçtiğimiz cuma günü Netflix’te Bir Ay Masalı filmi yayına girdi. Netflix’in ilk orijinal animasyon filmi, Hollywood’un Oscar’lı dahi isimlerinden Glen Keane imzasını taşıyor. Ailece keyifle izleyebilirsiniz. Bu arada İstanbul’da gökyüzünde Galata ve Kızkulesi semalarında iki tane ay görürseniz şaşırmayın. Filmi dikkat çekici bir şekilde tanıtmak için kafa yoran Netflix’in yine başarmış:)