Daha niceleri var söylenen sözlerin bu konuda yazılan ve çizilenlerin. Ama insanoğlu ya unutuyoruz ya da erteliyoruz. Ancak içinde bulunduğumuz karanlık günleri içimizdeki iyiliği dışarı çıkartıp ve ihtiyacı olanlarla paylaşarak aşabiliriz.
Çünkü insan sadece yaptıklarından değil, yapabilip de yapmadıklarından da sorumludur. Herkes gücünün yettiği ve erişebildiği kadarını yapsa yeter de artar zaten. İyilik de bulaşıcıdır, yaptıkça yayılır, güçlenir devamı gelir.
Kişisel çabalara ek kendi imkanlarımız dışında yaptığımız işin ve kuşandığımız kimlikleri de kullanarak hayatlara dokunabiliriz. Özellikle eğitim ve sağlık alanlarında ihtiyaç sahiplerine yardım olmak için imkanlarımızı seferber etmeliyiz.
Bu güne kadar 300’den fazla dizinin iletişimini yaptım, yapmaya da devam ediyorum. Uygun olanların çoğunu sosyal sorumluluk projeleri ile birleştirmeye fayda yaratmaya ekiplerce gayret ettik. "Güneşi Beklerken"de her bölüm yayın sonrası 70 fidan bağışladık Tema Vakfı'na, "İstanbullu Gelin"de Koruncuk Vakfı ve Türkiye Alzheimer Derneği yararına etkinlikler düzenledik. Daha pek çok dizi için bu tarz çalışmalar yaptık. Burada tek tek yazmaya imkan yok.
Bir yenisini yapımına O3 Medya’nın imza attığı “Aziz” dizisi için gerçekleştiriyoruz. 1930’lar Antakya’sında geçen “Aziz” dizisinde kadın başrol oyuncularının beğenilen kostüm ve aksesuarlarını TOG Toplum Gönülleri Vakfı yararına satışa çıkardık. Buradan bir kez daha projeyi çok hızlı bir şekilde hayata geçirmemize vesile olan sevgili Hülya Eltemur’a kıymetli desteği için teşekkür ediyorum. Dönem kostümlerimiz iyikalplerdukkani.org.tr satışa çıktı. Neler mi var?
Yayınlanan son bölümde davette giydiği Dilruba’nın (Damla Sönmez) bordo gece kıyafeti, Prenses Fevziye’nin (İman Elbani) tacı ve şapkası, Efnan’ın (Simay Barlas) elbisesi, Handan’ın (Ayten Soykök) gri gece elbisesi. (Ben yazıyı yazarken ilk satış gerçekleşti bile :) Handan’ın elbisesi satıldı.)
Elde edilecek gelir Vakfın eğitim fonuna aktarılacak. Okumak isteyen ancak kitap, defter alamayan kalacak yer bulmayan öğrencilere az da olsa bir katkı sağlayacağız.
Ülkemizin okuyan kendini geliştiren, aydınlık beyinli ve vizyonlu gençlere şimdi çok daha fazla ihtiyacı var.
Hiç iyi haber yok farkındayım. Dünyanın dört bir yanından sürekli bir felaket haberciliğine rağmen karamsar olmak istemiyorum. Bu ülke neler gördü neler geçirdi, bunlar da geçecektir. Her krizin bir çıkış vardır. Buna inanmak istiyorum ama sabrederken de boş durmayalım. Tok yatarken sokakta aç kalan insanlara, hayvanlara, kasada parası yetmediği için erzaklarını bırakmak zorunda kalanlara daha fazla yardım edelim. Bizim gücümüz yetmiyorsa arkadaşlarımızı, eşimizi dostumuzu da işe katalım.
El ele birlikte güçlü olup daha fazla insana yardım edelim. Etmeye teşvik edelim. İyiliğin büyüğü küçüğü yok sadece başlangıcı var. Sen niyet et gerisi gelir. Bir de bakmışsın minicik kartopu hızla kocaman bir çığa dönüşmüş sen bile şaşarsın ne zaman nasıl oldu diye.. Ama en önemlisi birlikte el ele, sevgi ve iyilikle…