Diğer şehirleri bilmem, bu yıl İstanbul, "kışçıları" buz gibi soğuğu ile kucakladı desek yeridir. Doğalgaz faturalarında minik meblağlar görseydik ve o küçük rakamcıklar da bizleri sıcaklıklarıyla kucaklasalardı; karın, buzun tadını çok daha güzel çıkarırdık elbet... Ancak şimdi bunu düşünmeyip iyiye, güzele odaklanıyoruz ve o mis gibi kar kokusunu içimize çekiyoruz. Bu noktada "yazcılar" içlerinden dilediğince sövebilir, haklarıdır hiç kızmam. :)
Oldum olası kış mevsimini sever, yazın vıcık vıcık yüzeyselliğinden uzak, derin ve anlamlı bulurum. Tarihi dokusunu korumuş, küçük bir İtalyan veya Fransız kasabasında bulunan taş evde günlerimizi "Call Me by Your Name" filmindeki Elio gibi geçiremiyorsak, yaz o kadar da abartılmamalı belki de... Yaz dediğin buralarda kulak tırmalayan bir pop şarkısından öteye gidemiyor diyor ve yazseverleri daha fazla kızdırmadan tekrar kışa dönüyorum. Önünde düğme ilikleten bu mevsimi cazip kılacak onlarca neden var. Tek bir tanesinden söz edeceksek, işte heybetli bir sebep: Film izlemek!
Çoğunluk bana katılacaktır, film en güzel kış mevsiminde izlenir. 2022 yılının daha üçüncü ayındayken istatistiklere göre sinema izleyici rakamı şimdiden 12 milyon 411 bin 765’e ulaşmış bile. Üstelik en büyük ilgiyi gören filmler de yerli yapımlar olmuş. Sinemada film izleme zevki bambaşka ancak 2015'ten beri benim mabedim dünyanın her köşesinden özenle seçilmiş filmlerin yer aldığı MUBI diyebilirim. Ve hal böyleyken benden bir "Bergen" tavsiyesi beklemeyin. Bugünlük naçizane film tavsiyelerim MUBI'den olacak.
Mubi'de bizden hangi yapımlar izlenesi?
SARDUNYA
Yönetmen Çağıl Bocut / Türkiye, 2021
Son dönem Türk sinemasının en iyi örnekleri arasına kuşkusuz Sardunya'yı eklemek gerek. Özellikle bir ilk film olarak son derece başarılı bir aile olamamış aile öyküsü. Ali Seçkiner Alıcı yerine bir başkası oynasaydı film aynı etkiyi yaratır mıydı emin değilim. "İkimiz de kötü babaların kötü çocuklarıyız n'apalım." gibi etkileyi bir replik barındırıyor. Öte yandan köpek sahnesinde inleme sesini duymamayı isterdim. :(
ÇATLAK
Yönetmen Fikret Reyhan / Türkiye, 2020
Çatlak bugüne dek aldığı tüm övgüleri sonuna kadar hak eden bir film. Ben kendimi muhafazakar ve maddiyata odaklı bir aileye misafir olmuş gibi hissettim. Baştan sona muazzam.
TEREDDÜT
Yönetmen Yeşim Ustaoğlu / Türkiye, Almanya, 2016
Yeşim Ustaoğlu'nun en iyi filmlerinden biri Tereddüt. Kadına şiddeti ve çocuk gelinleri ele alış şekliyle bir kadın yönetmen olarak farkını ortaya koyuyor. Ecem Uzun'un performansı fazlasıyla etkileyici. Ancak şunu belirtmeliym ki Funda Eryiğit ve Mehmet Kurtuluş ilişkisi hiçbir şekilde izleyiciye geçmiyor. Sevişme ve tartışma sahneleri aralarındaki kimya tutmadığı için son derece amatör.
MÜJDE
Yönetmen Alphan Eşeli / Türkiye, 2021
Yakın dönemin en çok tartışma yaratan konularından mülteci sorununa bakış atan bir kısa film Müjde. Salim Kechiouche ve Lale Mansur’un başrolleri paylaştığı film nefret, ön yargı ve aşkı odağına alıyor... Kısa sürede derdini anlatabilmiş bir film. Fakat aşk mı, yoksa sadece boşlukta birbirine sığınmak mı? Aşk iddiası şüpheli...
BLUE
Yönetmen Mehmet Sertan Ünver / Türkiye, 2017
Pek çok müzikseverde ayrı bir yer etmiş unutulmaz grup Blue Blues Band’in öyküsünü röportajlar ve arşiv görüntüleriyle anlatan belgesel, Yavuz Çetin ve Kerim Çaplı’ya yakılmış bir ağıt. 90'lara nostaljik bir yolculuğa çıkmak için güzel bir yol...
MERHABA CANIM
Yönetmen Ulaş Tosun / Türkiye, 2021
Belgesel genç yaşta hayatını kaybeden şair Arkadaş Z. Özger'i ailesinin, yoldaşlarının, dostlarının anlatılarıyla izleyiciye aktarıyor. Hüzünlü bir hikaye.
TAŞ
Yönetmen Alican Yücesoy / Türkiye, 2018
Alican Yücesoy’un hem yazıp hem de yönettiği Taş, 12 dakika içine sığdırılmış basit bir sorunun peşine düşüyor. İtiraf edeyim, bu zekice işlenmiş film sonrasında Alican Yücesoy'a sempati duydum.
TAKSİM HOLD'EM
Yönetmen Michael Önder / Türkiye, 2017
Gezi Parkı eylemlerinde bulunmuş herkesi o günlere götürecek, genelde olumsuz eleştiriler almış ancak benim çok ketif aldığım bir film. Sırf o dönemin ruhunu yeniden hissedebilmek için bile izlenir.