Her yıl olduğu gibi The Economist dünyanın en yaşanılabilecek şehir listesini açıkladı. Savaş nedeniyle Kiev listede yer Almazken Kanada 3 şehir ile öne çıkıyor. Avusturya'nın başkenti Viyana, koronavirüs pandemisi kısıtlamaları nedeniyle 34. sıraya düşen Yeni Zelanda'nın Auckland kentinden ilk sırayı kaparken Ukrayna Rusya saldırısı nedeniyle listeye bile giremedi.
Raporda, "2021'in başlarında müze ve restoranlarının kapanmasıyla sıralamamızda 12. sıraya düşen Viyana, 2018 ve 2019'da olduğu gibi birinci sıraya yükseldi" denildi. Ayrıca kent için "İstikrar ve iyi alt yapı; şehrin sakinleri için cazibesi, iyi sağlık hizmetleri ve birçok kültür ve eğlence fırsatıyla destekleniyor" ifadeleri kullanıldı.
Rusya'nın kentleri olan Moskova ve St. Petersburg'un sıralaması ise batı yaptırımlarının etkisiyle düştü.
İşte o şehirler;
Viyana / Avusturya Kopenhag / Danimarka Zürih / İsviçre Calgary / Kanada Vancouver / Kanada Cenevre / İsviçre Frankfurt / Almanya Toronto / Kanada Amsterdam / Hollanda Osaka / JaponyaPeki yaşanılabilir şehir ne demek? Listeye dahil olmak için sahip olunması gereken kriterler neler?
Elbette sorunun birden fazla cevabı var. 1-2 değil, onlarca kritere bakılarak bir şehrin ‘yaşanabilirliği’ ölçülüyor. Yalnız her zaman çıplak rakamlar yeterli değil.
İstanbul, canlılığı, ekonomik ve sosyal cazibe merkezi olması, tarihi ve kültürel mirası, egzotizmi, onu vazgeçilmez kılarken dünyanın en kalabalık ve en kötü yapılaşmış şehirlerinden olduğu da bir gerçek. Şehirciliğe, metropol hayatına ve kent kültürüne geniş yer veren The Economist dergisi, her yıl kendi kıstaslarına göre ‘yaşanabilir şehirleri’ seçiyor.
Özetle: Yaşanabilir ve dolayısıyla sürdürülebilir bir şehir öncelikle insanların çok fazla yolculuk yapmak ya da trafikte çok vakit geçirmek zorunda kalmadan istedikleri yere ulaşabildikleri şehirdir. Bunun yanı sıra bir şehrin ne derece sürdürülebilir olduğu da önemli. Sokaklarda kaç çocuk var, kaç tanesi bisikletle geziyor, yalnız başına otobüse binebiliyor? Kaç tane yaşlı insan rahatlıkla kent içinde işlerini halledebiliyor? Sokak hayvanlarının sayısı ne kadar? İşte bunlar bir şehrin herkes için yaşanabilir, sağlıklı ve güvenli olduğunun en büyük kriterleri.
İnsanların çoğu şehir merkezlerinde ve mega kentlerde yaşama eğiliminde. Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık %54’ü kentlerde yaşıyor ve 2050 yılında bu oranın %66 olması tahmin edilmekte. Bu rakamlarla mega şehirleri değil sevmek orada yaşamak bile çok güç olacak. Özellikle Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir için tehlike çanları yıllardır çalıyor. Yeteri kadar önlem ve tedbir alınıyor mu? Hiç mi hiç emin değilim.
Ancak bir şehrin yaşanabiliriliği kadar sevilebilirliğini de hesaba katmak gerek. Doğup büyüdüğüm İstanbul cazibesi ile kalbimin tacı iken İzmir havası ve rahat yaşamı ile ne yazık ki ilk tercihim haline geldi.
Benim için sevilebilir şehir sokaklarında rahatça yürüyüp keşfedeceğin kenttir. Yeni bir ülke veya şehre gittiğimde en sevdiği şey yürüyerek gezmektir. İnsanını, atmosferini en iyi bu şekilde tanırsın. Geniş meydanları, korunmuş mimari yapısı ve yeşilliği ile dikkat çekmeli. Ve tabii ki de güvenli olması.
Bir gün umarım biz de İstanbul’umuz ve İzmir’imizle ilk 10’a girme şerefine erişiriz. Sadece sevmek yetmiyor bir de içinde hak ettiğimiz medeni koşullarda yaşayabilmek de lazım.