Hiçbir türün temsilcisi olmak istemiyorum… Herkesin bir başka tarza benzetmesi hoşuma gidiyor!
Geçen haziranda verdiği Harbiye Açıkhava konserin tüm biletleri günler öncesinden tükenen Emir Can İğrek yoğun istek üzerine 10 Eylül'de tekrar harbiye sahnesinde olacak. Konser hazırlıkları devam eden Emir Can İğrek, L'Officiel Hommes Türkiye röportaj verdi. Kariyerinden şarkılarına, hayranlarından konserlerine, birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu...
Kendi deyimi ile "şarkılarla üzdüğü insanları sosyal hayatında güldürmeye çalışan" bir isim o. Müziği ve hayranları ile olan ilişkisi aslında tam da bu dengeden beslenen bir hal alıyor ve Emir Can İğrek artık dönemin en güçlü seslerinden biri olarak tam da karşımızda duruyor.
Geçenlerde karşıma çıkan bir kesitten yola çıkarak biraz geçmişten başlamak istiyorum: Bir konserinde, “Müzik Kutusu” şarkını söylemeden önce “Beni, 9 yıl önce çıkan bu şarkı ile tanıdınız.” sözlerin senin ilk hit parçanı 22 yaşında yarattığını gösteriyor. Bu başarı sence erken miydi? Sana neler kazandırdı ve senden neler aldı?
Müzik kutusu yıllar içinde dinleyiciler tarafından keşfedilerek yüksek dinlenme sayılarına ulaştı. Çok ani bir patlama yapsaydı 22 yaşında nasıl bir reaksiyon gösterirdim kestirmek zor. Genel olarak kariyerim hızlı parlayan değil, istikrarlı büyüyen bir grafikte seyrettiği için şöhretle aramdaki ilişki bir kimlik sorunu yaratmadı bana. bu yüzden benden çok şey aldığını söyleyemem. 22 yaşında kendi ismimle sahnede olmak müzikte istediğim denemeleri yapmak için zaman ve tecrübe kazandırdı.
Peki ya 22 yaşında, herkesin seni dinlediğini fark ettiğin o an ne hissettin? İlk aklına ne geldi mesela?
Sadece havalı hisettim. uzun planlar yapan, uzun vadeli hayaller kuran biri değilim. o yaşta da tek derdim kendi paramı kazanmak ve eğlenmekti. yarınları çok düşünmezdim.
O yaşına bir önerin var mı peki? Şimdiki sen 22 yaşındaki o Emir Can’a ne söyler?
"Hala yarınları pek düşünmüyorsun" "Ağır roman albümünden beyaz skandalım'ı sakın çıkarma"
Zamanı biraz daha ileri saralım: Şu an aslında distografine baktığımızda artık her türe biraz dokunan ve gerekli tınıları seçen bir dokunuş görüyoruz. Şu sıralar kendini en çok hangi tarz müziğe yakın hissediyorsun?
Tarz konusunda hala kafam çok karışık. hep de öyle oldu. hiçbir türün temsilcisi olmak istemiyorum. herkesin başka bir tarza benzetmesi hoşuma gidiyor. alternatif pop çok güvenli ve esnek bir alan. istediğiniz tarzda denemeler yapabiliyorsunuz. dinleyiciniz de sizinle bağını başarı odaklı kurmuyor, duygudaş oluyorsunuz.
Konserlerinin öncesinde, sahnede ve sahne sonrasında seni dinleyenlerle sürekli iletişim halindesin. Bugüne kadar fanlarınla yaşadığın, en unutamadığın, tarihe not düşmek istediğin olay neydi?
Van'da gürpınar ilçesinin yolaşan köyü'ne onur can'ın ismiyle bir kütüphane yaptırdık. dinleyicilerimiz de kütüphanenin kitaplarını gönderdiler. kütüphane açılışından sonra okulun ilkokul öğrencileri konserime gelmişlerdi ve hayatlarının ilk konseriydi. onlarla konser sonrası sohbet etmiştik. o günü unutmuyorum. dinleyicilerimizle beraber birçok öğrencinin hayatına dokunmuştuk o gün.
Peki bu enerjiyi korumak adına hayatta, belki sahne öncesinde uyguladığın ritüeller var mı?
Turnelerde bol bol, nerede uyuyabilirsem uyumaya çalışırım. uykusuz sahne yaptığımda gerçek bir performans sergileyemediğimi düşünürüm. ritüel ya da totemim yoktur. ağzıma sahneden 10 dakika önce bir pastil atarım, sahneye çıkıp eğlenceme bakarım.
Modern zamanın en büyük ritüeli sosyal medya. Sen de TikTok’ta ve Instagram’da fazlasıyla aktifsin. Doğruyu söyle: fake bir hesabın var mı? Stalk yapar mısın?
Tiktok'ta hiç aktif değilim aslında. bu sene bir hesap açtım. henüz o medyanın dinamiğini tam çözebilmiş değilim. dinleyicilerimle iletişim kurabildiğim x gibi, instagram gibi mecraları kullanıyorum daha çok. fake hesabım yok, stalk yapmam. çok bakmak istediğim bir hesap varsa kendi hesabımdan girer bakarım. iletişim kurmak istemiyorsam storysini izlemem.
Peki WhatsApp gruplarında çok konuşup her şeyi evirip çeviren tip misin yoksa sessiz kalıp hep ayak uyduran mı?
Whatsapp grubunda her şeye caps'le cevap veren o şahısım. şarkılarla üzdüğüm insanları sosyal hayatımda güldürmeye çalışarak günah çıkarıyor olabilirim.
Son sorum da o zaman sosyal medyanda paylaştığın son yorumlarından birine gelsin: En sevdiğin şarkının sıradaki çıkaracağın (belki de biz bu röportajı yayınladığımızda çıkmış olan) “Karanfil” olduğunu söylemişsin. Karanfil bizim için süprizlerle dolu mu? Yoksa aslında her zaman sıradaki adımı düşünen biri misindir? Sürprizlerle dolu tanımlaması "bir karanfil" için çok uygun. gerçek anlamda bir koro ile çalıştığım ilk parçam. artık daha olgun bir emir görüyoruz belki de. bir karanfilin toprakla olan yaşam ilişkisini imgeleyerek bir insanın bir insanla olan yaşam ilişkisini anlattım. klibi de pek fazla örneğini görmediğimiz bir konuda oldu. heyecanla bekliyoruz.
Önümüzdeki süreçte neler görmeyi bekleyelim senden?
Bir süre teklilerle gideriz gibi duruyor. bir yandan da bir sonraki albümüm için şarkılar biriktireceğim. şu an planlarım bunlar.