İnternette arattığınızda çok az bilgi ve yok denecek kadar az görsel var Şehnaz Tango hakkında. “Gerçek olamayacak kadar güzel miydi yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?” şüphesine düşürür insanı. Piksel piksel birkaç fotoğraf, görüntü kalitesi düşük bir iki video... Anılarınızda netleştiremezsiniz önce. Banyo ettirilen analog bir film gibi yavaş yavaş belirir sonra. Muhsin'in Şehnaz'a okuduğu Özdemir Asaf şiirlerini hatırlarsınız. Sarı güller gelir gözünüzün önüne. Evet, sarı gülleriyle çalardı kapıyı hep Tango Muhsin. Şehnaz'ı geri kazanmak için çabalayışını, kumarda da aşkta da kaybedişini hatırlarsınız. Şehnaz geri kazanılmayı en çok hak eden kadındı Türk televizyon tarihindeki. Kadın izleyicinin kendini bulduğu, onun için en iyisini istediği kadındı. Çünkü kendilerinin gösteremediği cesareti gösterdi Şehnaz. ''Sana ihtiyacım yok, ben bana yeterim'' diyemeyen kadınların idolü oldu o yüzden. Kızlarını da, kendini de büyüttü. İş de kurdu, aşkı da tattı yeniden.
Siz olsaydınız ne yaparsınız?
Şehnaz Tango 94 yılında 'sevgi ve aşkın dansı' sloganıyla Show TV'de yayınlanmaya başlar. Bazen hüzünlü, bazen de komik bir aşk öyküsü anlatır. Komedi unsurları ilk bölümlerde daha yoğunken canlı bir organizma gibi büyür, şekil alır dizi. Hem senarist Oya Yüce'nin naif kalemi, hem de usta oyuncuların çizdiği karakterlerle zaman içerisinde kendi yolunu bularak sonraki sezon Star TV'ye transfer olur. Ve pazartesi akşamları özellikle kadın izleyici bütün işlerini dizinin yayın saatine göre ayarlar. Başrolde kendileri vardır sanki. ''Muhsin'i affetmeli mi? Hem sorumsuz, hem kumar oynuyor ama yine de kızlarının babası. E artık Ziya var Şehnaz'ın hayatında. Boşandı diye sadece anne rolüyle mi devam edecekti yoluna!'' Siz olsaydınız Şehnaz'ın yerinde ne yapardınız? Evet izleyici kendini koydu Şehnaz'ın yerine. Çoğunluğun aksine hayata mutlu bakmayı seçti, kırmamayı, sahiplenmeyi seçti. Hep göğsüne baş yaslanılan şefkatli anne oldu yıllar boyunca ve Muhsin gittikten, kızları evden ayıldıktan sonra Alpay'ı aldı hayatına Şehnaz.
Şehnaz'ın hikayesi yarım kaldı
Hesapsızca aşka cesaret etti. Görüntüsü değişti. Uzun saçları ve sabahlığıyla çocuklarına kahvaltı hazırlayan anne değildi artık. Saçları kısaldı, zayıfladı, gümüş takılar takmaya başladı. At kuyruklu bohem bir adamla aşk yaşamayı seçti. Sevişti bile Alpay'la. Boyunca kızları olan, dul bir kadın aşık olup sevişemezdi ama Türk televizyonlarında. Zaten kadınların rol modeli olmak için fazla özgür, fazla güçlüydü. Kanala gelen şikayet telefonları gerekçe gösterilip yayından kaldırıldı dizi. Bu ani finalin ardından dizinin kadın izleyicileri toplanıp protesto ettiler. Türk televizyon tarihinde benzeri olmayan bir olay yaşandı. Pankart açıp dizinin devam etmesini istedi kadınlar. Ama olmadı. Şehnaz'ın hikayesi yarım kaldı, pek çok kadının yarım kalan, yaşayamadığı hikayesine eklendi. Kapı çalmıştı son bölümde. Kimdi gelen hala merak ederiz. Ziya mı yoksa Alpay mıydı? Kimi seçmişti Şehnaz? Nasıl devam etmişti hikaye?
''Mecbur değilsin, bu senin hayatın'' diyen bir anne
Bütün bunların yanında iki kız annesiydi Şehnaz. Büyük kızı Gülşen sevgilisi Tayfun tarafından aldatılmıştı. Kızlar babaları gibi erkeklere aşık olur diye boşuna demiyorlar sanırım. Tıp fakültesinden siyahi bir arkadaşının aşkına karşılık verdi de izleyicinin içi rahat etti neyse ki. Nurşen, nam-ı diğer Kepçe "Erkek arkadaşımla beraber oldum. Evlenmek mecburiyetindeyim" dediğinde nasıl bir anne olduğunu gösterdi Şehnaz. "Hayır değilsin. Bu senin hayatın" dedi. Finalde evlendiler, o ayrı. Biz peri masalına inandık. Ergün'le aşkını kutsadık. Ergün... Nejat İşler'in beline kadar uzun saçlarıyla, rock müziğin zirve yaptığı 90'lı yıllarda arz-ı endam ettiği ilk diziydi. İlerleyen bölümlerde Kamil Güler geçti kamera karşısına Ergün olarak. Kendisini sevsek de izleyici olarak Nejat İşler'in serseri boşluğunu doldurmak zor oldu.
Rukiye kim mi?
Rana Anne ve Tarık Baba’nın sevgili kızıydı Şehnaz aynı zamanda. Onu büyüten ama öz olmayan ailesiydiler. Belki de gerçek anne-babası olmamasından dolayı Polyannacılık oynamayı seçmişti. Çevresindeki herkese de öyle yaklaştı. En yakın arkadaşı Hamiyet'e mesela. Mesela komşusu Adiloş'a. Adiloş ve kocası Açı Bey. Başlı başına hikayesi olan, tek başlarına dizisi yapılabilecek karakterlerdi. Ve terziydi Şehnaz, kendi atölyesi vardı, yardımcısı, iş arkadaşları... Rukiye'yi unutmamak lazım ama rolü büyüktü. Şehnaz'ın her derdini bilirdi Rukiye. Kimseye anlatamadıklarını, kafa karışıklıklarını anlatırdı ona. Hiç yargılamadı Şehnaz'ı. Çok güvenilirdi. Parasını da onda saklardı Şehnaz. Ne kadar paran kaldı Rukiye? “Ama sen de hiç cevap vermiyorsun Rukiye, hep susuyorsun!” Rukiye kim mi? Şehnaz'ın dikiş dikerken kullandığı prova mankeni.
“Sen bana bakma ben senin baktığın yönde olurum”
Bu dizinin bir de Tango'su vardı tabii. Tango Muhsin. Kötü huylarından vazgeçemese de Şehnaz'ı hala seven, kızlarına prenses diyerek el üstünde tutan ama kendi ayakları yere basmayan bulutların üstünde bir adamdı. Barmenlik yaptığı Papirüs'ü de unutmamak lazım. Bir zamanların önemli isimlerinin müdavimi olduğu gerçek bir mekan; Papirüs. Şimdi kim bilir ne haldedir Beyoğlu'nda? ''Sen bana bakma ben senin baktığın yönde olurum'' diye şiirler okuyan Muhsin üçüncü sezonun sonunda bırakıp gitti Şehnaz'ı. Erdal Özyağcılar kendi projesi 'Sevda Kondu' için diziden ayrıldı. O dizi de 13 bölüm sürdü sadece. Bırakıp gitmeseydi daha ne kadar devam ederdi Şehnaz Tango, akıbeti ne olurdu bilinmez.
Yapımcılığını Güner Namlı üstlendi
Dizinin yönetmen koltuğuna Taner Akvardar, Semih Kaplanoğu, Sadullah Celen, Nursan Esenboğa, Hüdaverdi Yavuz oturur 4 sezon içerisinde. Ve 113 bölümün yapımcılığını Bizimkiler, Perihan Abla gibi önemli dizilere de imza atmış olan Güner Namlı üstlenir.
Oyuncu kadrosundaysa birbirinden değerli isimler yer alır. Perran Kutman (Şehnaz), Erdal Özyağcılar (Muhsin), Ceren Soylu (Gülşen), Ayşe Tolga (Nurşen), Macide Tanır (Ranini), Alev Sezer (Mehmet), Gülen Karaman (Hamiyet), Füsun Demirel (Hamiyet), Muhip Arcıman (Tarık Baba), Oya İnci (Adiloş), Selda Özer (Billur), Mümtaz Sevinç (Ziya), Nejat İşler (Ergün), Kamiler Güler (Ergün), Gül Onat, Serra Yılmaz, Günay Karacaoğlu, Nejat Öğünç (Açi Bey), Hale Akınlı, Nuray Uslu (Zeynep), Selçuk Yöntem, Levent Özdilek (Alpay)
Hangi kalkan diziye pankart açılır?
Şehnaz Tango 90'lar Türkiye’sinden bir hoş anı olarak kaldı hafızalarda. Şehnaz'la birlikte değişen orta sınıfın hikayesini de anlattı bize. Boşanmış kadının yeniden aşık olabileceğini kabul ettirdi izleyiciye. Peki, biz aynı kaldık mı? Diziler aynı mı? Bugün hangi dizi yayından kalksa protesto eder, pankart açarız bilinmez ama Anneler Günü gelmişken Türk televizyonlarının en afili annesini anmadan geçmeyelim istedik. Anneler Gününüz kutlu olsun.