Hafta sonu için karlı filmler

SİNEMA

Bir Erzurumlu, Karslı ya da Ardahanlı için pek bir anlam ifade etmese de biz İstanbul’da yaşayanlar için kar oldukça nadir yaşanan ve romantik bir olay. Tabii bu romantizme 10 dakikalık yolu 3 saatte alabilmek gibi tatlış sürprizler de ekleniyor ama olsun. 2017’de şehri felç eden Godzilla’yı saymazsak genelde günlük olur İstanbul’da kar yağışları. Pazartesi günkü yağış ise günlük bile olamadı, öğlene kadar sürdü keyfi. Sabah erken yola çıkanlar şu alttaki gibi güzelliklere şahit oldu ama öğlene doğru her şey balçık oldu.

Ben de bu mevzudan hareketle size bu hafta kar filmleri tavsiye etmeye karar verdim. Başrolünde karın olduğu ya da filmde önemli bir unsur olarak karın yer aldığı yapımlar bunlar. Keyifli seyirler dilerim:

The Thing:

Yüce insan John Carpenter’ın kült filmi The Thing’de kar en az filmin baş kötüsü olan yaratık kadar önemli. Antarktika’da bir araştırma merkezinde görevli kişilerin bir “şekil değiştiren – shape shifter” ile mücadeleleri filmin konusu. 2011 yılında da bu filmin öncesini anlatan yani bir prequel olan bir başka The Thing daha yayınlandı. Başrollerde Kurt Russell, Wilford Brimley, Keith David’in bulunduğu orijinal yapım film ilk tavsiyem.

Fargo

Coen biraderlerden muhteşem bir kara film – suç komedisi. Başarısız bir fidye planı etrafında şekillenen, beceriksizliğin başrolde olduğu bir suç planı. Filmin oyuncu kadrosu da müthiş. William H. Macy, Frances McDormand, Steve Buscemi, Peter Stormare bu isimlerden yalnızca birkaçı. Kar ise arka alanda çaktırmadan çok önemli bir rol üstleniyor bu kara filmde.

The Shining

Sinemanın dâhisi (Stanley Kubrick) ile edebiyat dünyasının dâhisinin (Stephen King - Ama edebiyat çevresi kendisini çok küçümser) anlaşamadığı bir baş yapıt. Stephen King kitaplarının ortak bazı özellikleri vardır. Muhteşem başlar, muhteşem devam eder ve berbat bir finalle biter. En önemli ortak özellik bu. Bir diğeri ise King kitaplarından uyarlanan filmler çok çok kötü olur, Shining hariç. Fakat kaderin cilvesine bakın ki sinema tarihine geçen bu filmi King hiç beğenmemiş ve kendi istediği gibi bir versiyonu TV için çektirmiştir. Çok kötü bir yapım olduğunu ayrıca belirtmeliyim. Demek ki King sadece kitap yazmalı, filmlere karışmamalı.

Shining devasa bir otelde geçen klostrofobik bir film. Kış dönemi boyunca otele göz kulak olacak ve bu zaman aralığında kitabını yazacak olan yazar Jack Torrance ailesi ile kar tarafından tamamen izole olmuş bu otele taşınır ve olaylar hiç beklemediği gibi gelişir.

30 Days of Night

Bir çizgi roman uyarlaması olan 30 Days of Night’ın konusu şöyle; Alaska’nın Barrow şehri her yıl 30 gün boyunca zifiri karanlığa gömülmektedir. Nüfusun büyük kısmı bu tarihten önce kasabayı genellikle terk eder. Fakat kalan yerel halk için bu yıl olaylar bambaşka bir hal alacaktır.

İlginç bir vampir hikayesi olan film yarattığı atmosfer ve vampir tiplemeleri ile bence çok başarılı ve ayıracağınız vakti hak ediyor. Yönetmen David Slade. Başrollerde de Josh Hartnett, Melissa George ve Danny Huston bulunuyor.

Ravenous

Nedense geniş kitlelere ulaşamamış ve hakkı yenmiş bir film. Yönetmen Antonia Bird. Başrollerde de Guy Pearce, Robert Carlyle ve David Arquette var. Pek sayın Robert Calryle beyefendiye Trainspotting’den beri hastayız ama bu filmde de gerçekten döktürmüş. 19. yüzyılda bir ileri uç karakolunda izole olmak zorunda kalan askerlerin başına bir de başka bir bela gelir ama tabii ki sürprizi bozmamak için bunu söylemiyorum.

İlk etapta aklıma gelen kar ve kış filmlerinden beş tanesini paylaştım sizinle. Umarım evde kalacağınız hafta sonu için güzel bir kaynak olur.

Mutlu ve sağlıklı bir hafta dilerim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.