25 Nisan gecesi dağıtılacak Oscar ödülerinin bu seneki adaylık rekortmeni Mank filmi. Bir Netflix yapımı. Yönetmeni David Fincher. Kaybettiği babası Jack Fincher’in yazdığı senaryo adeta bir Hollywood yüzleşmesi. Süresi iki saati geçiyor. Siyah-beyaz çekilmiş, Fincher’in Mindhunter’da da birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni, Erik Messerschmidt. Adaylık sayısı on. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi ses, en iyi prodüksiyon, en iyi film müziği, en iyi makyaj ve saç, en iyi kostüm ve en iyi sinematografi kategorilerinde yarışıyor. Şahsi tahminim prodüksiyon ve sanat tasarımı ödülünü alacağı ama yönetmen, film ve oyunculuk ödülleri için izlemem gereken bir iki aday film daha var. Filmin bende bıraktığı en güzel tat, yeniden Yurttaş Kane izleme isteği uyandırmasıydı. Benzer kurgu kullanımı, dönemin renk ve sesi, sinematografik yaklaşımı oldukça başarılı.
Birçok yorumun karşısında uyuklamak suretiyle bitirilemediği olmasını, kişisel ilgiyi çekmemesine bağlıyorum. Mank, Orson Welles’in başyapıtı Yurttaş Kane’in senaryosunun yazılmasını konu ediyor. Yazar Herman J. Mankiewicz’in kısaltma ismi Mank. Film onu güzellemek için, hakkını teslim etmek adına yapılmış. Tarihe geçen Oscar konuşmasıyla sonlandığında filmin içinde geçen dönem adamları için en az üç kere durup Wiki araştırması yaptığımı fark ettim. Benim için film bu yüzden dört saatten fazla sürdü. Ardından da yeniden Yurttaş Kane izledim hala bu yazı için hazır mıyım diye kendime sordum. Nedeni çok açık. Hollywood sineması tarihine, yapım şirketlerinin patronlarına, Amerikan’ın 1930 ve 40’lardaki siyasi konjonktürüne yabancılığımız elbette. Bu kavramlar hakkında özel ilgisi olanların bayılacağı, olmayanların ise ne anlatıyor bu film, bu adamlar kim diyeceği bir film. Dolayısıyla insanın aklına gelen soru şu; Bir yapım izleyen herkes için anlaşılabilir olmak zorunda mıdır? Anlattığı dönem hakkında fikri olmayan bir izleyici bu filmi izlerken, MGM, Paramount ve Warner şirketlerinin dönem yöneticilerini, medya devi, William Randolph Hearst, ve demokrat aday, Upton Sinclar’ı tanımak zorunda değil. Bu nedenle Mank, isimlere aşina olmadan bile çekim detayları, kast seçimi olarak keyifle izlenebilir ama çoğunluk beğenisini kazanamaz.
Fincher’in, dönemi hicvederken, kullandığı dil sert. Siyasetin sinema sektörü tarafından kullanılarak, seçimleri manipüle etmesi hem de bunu yaparken sosyalist eğilimli bir yönetmene kumar borcunu silme karşılığında propaganda filmi çektirmesi ve onu intihara sürüklemesi çarpıcı bir biçimde anlatılıyor. Asılsız bir şeyi uzun süre tekrarlarsanız insanlar ona inanmaya meyleder söylemi medyanın ve sinemanın halk algısıyla nasıl oynayabileceğini özetliyor. Gelelim filmin görüntü yönetmenliğinin ardından gelen en iyi becerilmiş tarafına. Kast. W. R. Hearst karakteri için Charles Dance, metresi, güzeller güzeli sinema aktristi, Marion Davies rolü için de Amanda Seyfried ne kadar yerinde seçimler.
Hakkında sadece bir paragraf yazmayı nasıl becerebileceğimi bilemediğim Gary Oldman. Kendisi her aday olduğunda ödülü alabilir bir oyuncu benim için. Henüz Hopkins’i izlemedim, Chadwick ise fani dünyadaki son filmi olduğundan Oscar`a yakın. Ama işte Gary Oldman. Filmin lokomotifi. Don Kişot monoloğu sinema tarihine adını yazdıracak. Henüz bir tiyatro öğrencisiyken, görece yeni sayılabilecek Rosencrantz and Guildenstern Are Dead uyarlamasında kendisini Tim Roth ile birlikte izledikten sonra önünde eğildiğim, sonrada pek dik duramadığım bir karakter oyuncusu.
Mankiewicz olana kadar kendisini Sex Pistol üyesi Sid Vicious, Hamlet’in saraya konuk oyuncularından Rosencrantz, JFK suikastcisi Lee Harvey Oswald, Drakula, True Romance’da Drexli, Leon’da Norman, Immortal Beloved’da Beethoven, Fifth Element’te 216 robot tıraşlı Zorg, Harry Potter’ın vaftiz babası Sirius Black, Batman’de Gordon, The Book of Eli’da Carnegie, Red Riding Hood’da Solomon, Tinker Tailor Soldier Spy’da George Smiley, Guns, Girls and Gambling’de Elvis, Child 44’de Timur Nesterov ve nihayet aslından iyi olmuş dedirten performansıyla kendisine Oscar`ı da getiren Winston Churchill olarak izledik. Daha sayamadığım onlarca filmde birbirinden farklı tiplere giren hiç jön olamamış ama hep olmuş bir Gary Oldman. Ezcümle Mank sadece Oldman için bile izlenebilir. Filme yazımdan sonra oturacaklar için minik bir tavsiye, daha lezzetli olsun isterseniz önce Yurttaş Kane izlemeleri olacaktır.
Oscar adayları ve hakkındaki yazılarıma törene kadar devam edeceğim gibi gözüküyor, sağlıcakla kalın.