“Travmalardan Mizaha sorusuna yanıt arayan Pınar Sabancı’nın sevilen programının Zorlu PSM YouTube kanalındaki yeni bölüm konuğu Doğu Demirkol oldu.
“Kendimi sahneye atarak sevilmeye çalışıyor olabilirim”
Doğu Demirkol, “Göz önünde bir meslek yapıyorsun sonuçta ve klasik meslek gruplarından işte bu ailende saydıklarıma göre de çok daha farklı bir şey yapıyorsun aslında. Bu yaptığın mizah da bu kabul edilme isteğinin bir parçası olabilir mi? Sonuçta insanlar gülüyor, insanlar seni seviyor ve bu da sevilme isteğinin bir parçası olabilir mi sence?” sorusunu soran Pınar Sabancı’ya, “Bence olabilir… Dizide de bunu işledim bir bölümde hatta. Orada bir psikolog bölümü var, yakın arkadaşım Özgür beni zorla kendi psikoloğuna götürüyor. Çünkü yeni travmalarım vardı, depresyona girmişim, yuhalanmışım filan Yetenek Sizsiniz Türkiye’de ve işte tam onun ertesi günü oluyor. Özgür beni orada anlatırken diyor ki psikoloğa; ‘Ayrı görüşlerden gelen bir ailesi var ve çocukluğundan beri ailesinden göremediği sevgiyi kitlelerden dilenmek için kendini sahneye atan bir Doğu görüyoruz’ diye benim analizimi yapmış kendi içinde. Bunu da dizinin o bölümünde anlatıyorum. Öyle bir şey olabilir bence. Belki de sevilmeye çalışıyorumdur sahneye kendimi atarak. Öyleyse peki bunun bir çözümü var mı? Ne yapmalıyım yani? Bunu burada çözeceksen sor, çözmeyeceksen beni niye çağırdın? Beni buraya küçük düşürmek için mi çağırdın? Yok sevgisiz misin, zavallı mısın… Atmış oraya da başlığı ‘Travmalardan Mizaha’ diye gelsin de aşağılayayım." şeklindeki esprili yanıtıyla Pınar Sabancı ve stüdyodaki tüm izleyicileri kahkaha krizine boğdu.
“Küçük bir çocuk iştahıyla yaşamak gerek”
Doğu Demirkol “Tüm konuklarıma sorduğum soruya gelecek olursak, yaşadım demek için ne yapmalı?” sorusunu soran Pınar Sabancı’ya, “Son günlerde şu şeyleri izliyorum, yaşlılara soruyorlar ya hani neyden en çok pişmansınız veya ne yapmazdınız falan diye. Onlar da hep yapmadıkları şeylere olan pişmanlıklarını söylüyorlar. Yaptıklarından ziyade neden şunu yaptım demiyor birçok insan. Keşke daha çok eğlenseydim, keşke daha çok insan tanısaydım demiyorlar. Bence yaşadım demek için yaşamalıyız. Yapabileceğimiz ne varsa küçük bir çocuk iştahıyla, hani küçük çocuklar herkesi tanımak ister, herkesle sohbet eder, şaşırır tam da öyle ve büyük edalarına girmeden yaşamak gerek. Bir noktada bize bir şey oluyor, bir noktada şaşırmayı kesiyoruz veya yeni bir şey öğrendiğimizde onu zaten biliyormuş gibi yapıyoruz ve büyümüş gibi yapma çabamız oluyor. İşte ona girmeden, çocukluk iştahıyla her şeye şaşırmak lazım bence. Her yeni şeyi kucaklayıp onun tadını çıkarmak lazım diye düşünüyorum” dedi.