Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar” bu sezon da Zorlu PSM YouTube kanalında kaldığı yerden devam ediyor.
Zorlu PSM’nin sevilen YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, bu sezonun sevilen oyunlarından ve iki yakın dostu aynı sahnede buluşturan “Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz” oyununun oyuncuları Buğra Gülsoy ile Serhat Teoman’ı bir araya getiriyor.
Birbirinden farklı dijital içerikleriyle seyircilere farklı deneyimler sunan Zorlu PSM, “Sahne Tozu Yutanlar” programında, deneyimli isimlerin samimi sohbetleriyle sahnede olmanın ruhunu yeniden izleyicilerle paylaşıyor.
Sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahnenin kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz oyununun oyuncuları Buğra Gülsoy ile Serhat Teoman’ın keyifli sohbetleri yer alıyor.
Serhat Teoman: “Sahnenin özgür bir alan olduğunu düşünüyorum”
Serhat Teoman “Sahneyle ilişkini nasıl değerlendiriyorsun?, seni en çok heyecanlandıran roller hangileri?” sorusunu soran Buğra Gülsoy’a, “Sahneyle ilişkim 2000 senesinde başladı. Kendi adıma sahnede olmayı seviyorum çünkü sahnenin özgür bir alan olduğunu düşünüyorum. Herkes bir meslek seçiyor ya bir yaştan sonra kendine işte doktor, mühendis, asker, kameraman gibi… ben çocukken oynadığımız tüm bu doktorculuk, asker olmak gibi rolleri, oynama güdüsünü kaybetmeden kendi hayatımıza taşıyabildiğimiz için çok mutluyum. Kendimi böyle çok daha özgür hissediyorum. Roller konusunda da pek bir ayrımım yok. Ne oynadığımdan ziyade baştan sona kesintisiz oynamak ve reaksiyonu o anda sahnede almak beni en çok heyecanlandıran şey oluyor.” yanıtını verdi.
Buğra Gülsoy: “Tiyatro asla ölmeyecek bir şey”
Buğra Gülsoy “Seyirci dinamiği ve yapısı hakkında ne düşünüyorsun? Pandemi sonrası tiyatro izleyicisi sayısında şaşırtıcı bir artış var. Sen nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?” sorusunu soran Serhat Teoman’a “Bu konuda şöyle bir düşüncem var tiyatro asla ölmeyecek bir şey. Ne kadar düşse de küllerinden yeniden doğuyor. Çünkü birebir performans ve birebir seyirciyle paylaşılan bir atmosfer ve enerji olduğu için tiyatro ister pandemi çıksın ister dünyamız, çağımız daha kötü bir yere sürüklensin, belki durabilir ama hiçbir zaman ölmez. Çok fazla da dönüşmez. Her yere düştüğünde ayağa yeniden kalkmayı becerebilen bir şey tiyatro” yanıtını verdi.