Çoğumuz Harry Potter kitaplarını, filmlerini tanıyor, hatta bazılarımız büyük bir hevesle takip ediyoruzdur. Bildiğiniz üzere Harry Potter kitaplarının yazarı J.K.Rowling, yazdığı bu fantastik seri ile tüm dünya tarafından tanınmış ve milyoner olmuş bir yazardır. Hatta Harry Potter kitapları şimdiden günümüzde “Dünyanın En Hızlı Satan Kitabı” veya “Dünyanın En Çok Satılan Çocuk Romanı” gibi unvanları üstlenmiştir. Kitap serisi de her yaştan okurun ilgisini çekebilmiştir. Harry Potter serisinin yedinci kitabının piyasaya çıktığı ilk gün ise ABD’de 8,5 milyonun üzerinde bir satış rakamı yakalayarak erişilmesi güç bir rekora imza atmıştır. J.K Rowling yazdığı Harry Potter kitapları ile durmamış, üstelik bu seriden sonra Fantastik Canavarlar ve Ozan Beedle’ın Hikayeleri gibi kitapları da piyasaya sunmuştur.
Harry Potter'ın sırrı ne?
Eminim ki çoğunuzun “Bu kitap nasıl bu kadar satabildi?” diye bir düşünce geçirmiştir aklından. Bence bu kitabın bu kadar satılmasının birinci nedeni J.K.Rowling’in kitapta daha önce görmediğimiz büyüleyici bir dünya yaratmış olması ve çok fazla ayrıntıya yer vermesidir. Kendisinden önce yazılmış çocuk kitaplarına kıyasla, Harry Potter okura daha farklı bir macera ve sınırsız hayal gücü sunuyor. Ama J.K.Rowling’in bu kitaba pek de heyecanlı bir şekilde başladığını söyleyemem. Çünkü bu kitaba başlamadan önce eşinden boşanmış ve annesinin öldüğü haberini almıştır. O, sık sık intihar etmeyi düşünse de kızını asla böyle zor bir duruma sokamayacağı için hayata tutunmuş bir kadın yazar. Sonraları ise ona biraz huzur vereceğini düşündüğünden Harry Potter’ın ilk kitabı yani “Felsefe Taşı”nı yazmaya başlamıştır. Ben de onun bu zor zamanlarında bile hiç pes etmemiş olmasına hayran kalmıştım. Onu kutluyor ve ona saygı ve sevgimin sonsuz olduğunu belirtmek istiyorum.
Harry Potter okurlara ne verdi?
Harry Potter ben de dahil tüm okurlara bir duygu vermiştir diye düşünüyorum. Belki kimisine nefret, üzüntü ya da korku gibi olumsuz duygular vermiştir. Belki kimisine de sevinç, heyecan ya da mutluluk gibi duygular vermiştir. Ben Harry Potter serisinin ilk kitabına başlamadan önce filme ve kitaba olumsuz duygular besliyordum. Üstelik daha ne bir tane filmini izlemiş ne de kitabını okumuştum. Böyle düşünmemin nedeniyse Harry Potter’ı bir korku kitabı olarak bilmem ve etrafımdaki bazı kişilerin Harry Potter kitabı/filmi hakkındaki bazı olumsuz düşünceleriydi. Ama birkaç ay önce ilk kitabı satın alıp okumaya başladım. Kitabı okurken korkacak bir şey olmadığını fark ettim ve böylece kitabı bitirdikten sonra birinci filme yöneldim. Filmi bitirdikten sonra ikinci kitabı okumaya başladım ve böyle giderek bütün Harry Potter serisini dört ayda bitirdim. Yaşıtım olan okurlara ve izleyicilere, hem kitapları hem de serinin filmlerini önereceğim bir fantastik eser.
Harry Potter'ın diğer kitaplardan farkı ne?
Tüm Harry Potter hayranlarına göre, bu serinin kitapları diğer kitaplardan farklıdır. Benim için de öyle... Harry Potter serisindeki tüm kitapları bitirdikten sonra hiçbir zaman diğer kitaplara Harry Potter’a tutunduğum kadar tutunmadım. Harry Potter okumaya o kadar alışmıştım ki diğer kitapları elime aldığım an sıkılıyordum. Yani Harry Potter’ın ayrı bir yeri vardı benim için. Bunun nedeni sanırım daha maceralı, ayrıntılı ve yaratıcı olmasıydı. Okuru yaratılan fantastik dünyanın içine çekiyor ve yazarla birlikte o sihirli dünyada yolculuk etmenizi sağlıyordu. Yani sanki Harry Potter’ın yaşadığı bütün maceraları, aksiyonları ben yaşıyormuş gibiydim. Benim hayatımda en çok övdüğüm ve sevdiğim kitaptır Harry Potter. Bu seriyi o kadar çok seviyordum ki okulda her teneffüste hatta öğlen yemeğine giderken merdivende ve yemek yerken bile okurdum. Arkadaşlarım da bana “Ela burada bile mi okuyorsun?” derdi. Bir arkadaşım ise ben okurken kitabı alır ve ben yemeğimi bitirene kadar vermeyeceğini söylerdi!
Kitap mı, film mi?
Harry Potter hayranları ikiye ayrılır: bir grup filmi kitaptan daha çok sever, bir grup ise kitabı filmden daha çok sever. Ama ben kitapları filmden daha çok seviyorum. Nedeni ise kitaplar çok daha detaylı ve eğlenceli oluyor bana göre. Kitapta verilen çoğu detayı, sinemadaki süre kısıtlaması nedeniyle filmde atlıyorlar. Böylece filmler, kitapların sıkıştırılmış birer versiyonu gibi kalıyor. Mesela filmde aslında Angelina Johnson da bir Quidditch kaptanı olmuştur ama bu bilgi hiç filmlerde gösterilmemiştir.
Benim Harry Potter hakkındaki görüşlerim bunlar. Harry Potter stüdyosunda çalışan herkese ve J.K.Rowling’e sonsuz kez teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.
Yazar hakkında: Benim adım Ela Sever, 11 yaşındayım. 2009 yılı 23 Temmuz’da; yılın en sıcak ayında, İstanbul’da doğdum.Okumak ve yazmak en sevdiğim aktivitelerden. 6.sınıfa gidiyorum. Şu anda Ümraniye’deki Anabilim Eğitim Kurumları’nda okuyorum. Öğretmenlerim 2. Sınıftan beri okuma ve yazma konusunda diğer arkadaşlarımdan daha iyi olduğumu söylüyorlardı. 4. Sınıfta çok sayıda İngilizce kitap okuyarak, 4. Sınıfların “Kitap Kurdu Ödülü”nü aldım. Benim hayalim bir yazar ve senarist olmak, bu yüzden de Erbulak Evi Yazarlık Okulu’nda Özden İnal’dan yazarlık eğitimi alıyorum. Hep ilgimi çekmiştir senarist olmak, insanların keyifle izleyebileceği diziler yazmak… Dağhan Külegeç Yayınları’nın “Affet Beni” adlı kolektif öykü kitabında bir hikâyem yer aldı. Önümüzdeki sezon da yine yazarlık eğitimime devam etmeyi ve ileride bireysel kitabımla okur ile buluşmayı planlıyorum.
Semih Nalbantoğlu 4 Yıl Önce
Elacım güzel yazın, özellikle çok çok erken yaşta kendin için koyduğun hedeflerinden dolayı seni hem tebrik ediyor, hem de yolun açık olsun diyorum. İnan çok mutlu oldum. Tabii ki sana emek verip yetiştiren özellikle anneni ve babanı da çok çok kutluyorum. Nazarlardan uzak ol canım. Büyük amcan Semih...❣️