MUBI Ocak 2022 programında hangi yapımlar var?

TV

RAW ile geniş bir hayran kitlesi edinen Julia Ducournau’nun Altın Palmiyeli filmi TITANE, kuşkusuz 2021’in en önemli sinema olayı. Cannes’da seyirciyle buluştuğu günden bu yana gündemden düşmeyen TITANE, korku türüne özgü bir estetiği, beden tahayyülü ve arzuya dair benzersiz bir ufka taşıyor. Fiziksel sınırları ihlal etmeyi sinemasının temel taşı yapan Julia Ducournau, Cronenberg’in metal ve insan derisi arasındaki ilişkiye yönelik ilgisinden ilham alarak, sinema tarihine geçecek türden bir seri katil karakteri yaratıyor. İnsan olmanın ne demek olduğu üzerine kafa yoran bu tanımlara indirgenmesi zor film, Ducournau’nun perdede kurduğu dehşetli hayallere sinemaseverleri ortak etmeye devam ediyor. TITANE 28 Ocak 2022 tarihinden itibaren sadece MUBI’de izlenebilir.

TITANE, Yönetmen Julia Ducournau, 2021

GÖKYÜZÜNE BAKTIĞIMIZDA NE GÖRÜYORUZ?

Alexandre Koberidze, 2021

Yaz aylarının ferahlatıcı hissiyle bezeli bu Gürcistan yapımı film, ilk görüşte birbirine vurulan iki insanın bir türlü kavuşamayışını büyülü bir sinema diliyle anlatıyor. Gürcistan’ın sahil kenti Kutaisi’de, futbolla ve aşkla dolu bir yaz mevsiminde geçen bu lirik öykü, her bir karakterin acılarına imtinayla yaklaşan tavrıyla, romantik vaatlerinin çok daha ötesine geçiyor. Alexandre Koberidze’nin olağanüstü mizansenleri, en sıradan anları bile duygusal bir etkiyle sarmalıyor. Berlin Film Festivali’nden FIPRESCI ödülüyle dönen GÖKYÜZÜNE BAKTIĞIMIZDA NE GÖRÜYORUZ?, 2021’in en dikkat çekici filmlerinden biri.

KÖRKÜTÜK

Thomas Vinterberg, 2020

Danimarkalı usta yönetmen Thomas Vinterberg’in ilk çıktığı andan bu yana büyük yankı uyandıran kara komedisi, En İyi Uluslararası Film dalında Oscar’ı kucaklamıştı. Orta yaş kriziyle baş etmeye çalışan 4 öğretmenin masumane deneyini klişelerden uzak bir şekilde anlatan Vinterberg, evde ve iş yerinde tüm tutkusunu yitirmiş lise öğretmeni Martin’i merkezine alıyor. Kanlarındaki alkol miktarını her gün kontrollü bir şekilde yükseltirlerse tüm sorunlarını çözeceklerine inanan dört erkeğin serüveni, Mads Mikkelsen’in Martin rolündeki muhteşem performansının da etkisiyle, yaşam coşkusunu yeniden kazanmaya dair evrensel bir nitelik kazanıyor.

İKİ ŞAFAK ARASINDA

Selman Nacar, 2021

San Sebastián’da dünya prömiyerini gerçekleştirdikten sonra İtalya’nın en prestijli festivallerinden Torino’da büyük ödüle layık görülen İKİ ŞAFAK ARASINDA, Selman Nacar imzalı etkileyici bir ilk film. Bir fabrikada yaşanan trajik bir olayın, farklı sosyo-ekonomik sınıflardan insanları sürüklediği ahlaki ikilemlerin öyküsü.

BİR DAHA ASLA KAR YAĞMAYACAK

Małgorzata Szumowska, Michał Englert, 2020

Polonya sinemasının parlayan yıldızı Malgorzata Szumowska, görüntü yönetmeni Michał Englert’le birlikte imza attığı yeni filminde, masörlük yapan bir göçmenin, Polonya’daki varlıklı ailelerin içine girerek, onlar için adeta bir ruhani lidere dönüşmesini masalsı bir dille anlatıyor.

JULIETA

Pedro Almodóvar, 2016

Pedro Almodóvar, Nobel ödüllü yazar Alice Munro’nun öykülerinden yola çıkarak, bir anne ile kızının kopma noktasına gelen ilişkisinin farklı dönemlerini hatırlıyor. İspanyol usta, farklı kuşaklardan kadınların duygusal hafızasında derin sulara dalıyor.

PROTESTO

Mathieu Kassovitz, 1996

İsyan duygusu, estetiği ve hiçbir zaman geçerliliğini yitirmeyen sınıfsal boyutuyla, sinemaseverler için tüm zamanların en özel filmlerinden biri. Vincent Cassel’i yıldızlaştıran bu siyah-beyaz modern klasik, Paris yakınlarındaki bir banliyöde çıkan ayaklanma sonrası üç genç adamın hayatına odaklanıyor.

BACURAU

Kleber Mendonça Filho, Juliano Dornelles, 2019

Cannes’da Jüri Ödülü’ne layık görülen BACURAU, western, korku ve psikolojik gerilim gibi pek çok türü harmanlayarak, yakın gelecekte Brezilya’da, şiddet dolu, sıra dışı bir kasaba hayal ediyor. Brezilyalı usta Kleber Mendonça Filho’nun Juliano Dornelles’le birlikte imza attığı bu sarsıcı öykü, ülkesinin politikalarına keskin bir eleştiri getiriyor.

MADALENA

Madiano Marcheti, 2018

2021’de İstanbul Film Festivali’nde Uluslararası Yarışma bölümünde Altın Lale kazanan MADALENA, bir trans kadının ölü bedeninin bulunmasıyla başlıyor. Madalena isimli bu kadınla yolları kesişmiş üç kişinin hikayesi, Brezilya toplumuna dair panoramik bir bakış sunuyor. Nefretle örülü çağımızı anlamaya dair güçlü, evrensel bir hikaye.

KANUN NAMINA

Lütfi Ömer Akad, 1952

Büyük usta Lütfi Ömer Akad’ın imzasını taşıyan KANUN NAMINA, otomobil tamirciliği yapan sıradan bir adamın karanlık tarafla yüzleşmesini, çevresindekilerin kumpasıyla yoldan çıkışını anlatıyor. Ayhan Işık’ın efsaneleştiği bu klasik, yönetmen sinemasına geçişi temsil eden bir dönüm noktası teşkil ediyor.

13+

Ceylan Özgün Özçelik, 2019

Ceylan Özgün Özçelik’in “Cadı Üçlemesi” projesinin ilk halkası, tek bir mekanda geçen, dört duvarın verdiği sınırlamaları yaratıcı bir şekilde kullanan deneysel bir kısa film. KAYGI ile tanıdığımız Özçelik, yine korku türüne has unsurları başarıyla kullanarak, Türkiye’nin güncel politik atmosferine dair güçlü bir söz söylüyor.

AMINA

Kıvılcım Akay, 2019

Görsel sanatçı Kıvılcım Akay’ın imzasını taşıyan AMINA, kızını ülkesi Senegal’da bırakarak Türkiye gelmek zorunda kalan Afrikalı genç bir kadının yaşamını gözlemliyor. Önyargılarla, korkularla hareket eden bir dünyada göçmen bir kadın olma deneyimine dair bu cesur belgesel, Amina’nın gerçeklikleriyle birlikte rüyalarına da alan açıyor.

UZUN ZAMAN ÖNCE

Cihan Sağlam, 2019

Cihan Sağlam ilk uzun metrajında, kara filmlere has bir atmosfer kurarak, taşrada geçen psikolojik bir gerilim ortaya koyuyor. Bir baba ile oğullarının yıllara yayılan gerginliğini manzaranın karanlığına yansıtan bu suç öyküsü, ahlaki olarak muğlak alanların üzerinde ilerliyor.

Bay Tati’nin Tatili

Fransız sinemasının en çok sevilen yönetmenlerinden Jacques Tati, modernitenin getirdiği absürdlükleri resmetmekte eşine az rastlanır bir yetkinliğe sahipti. Onun diyaloglara ihtiyaç duymadan, sinemanın görsel gücüyle, zekice tasarlanmış kompozisyonlar sayesinde anlattıkları, yalnızca geniş kitleleri kahkahalara boğmakla kalmadı, modern çağın açmazlarına dair de pek çok çalışmaya konu oldu. Sinema tarihinin bu büyük komedyeniyle tanışmak, mimari ve sinemanın en etkileyici kesişimlerinden birine, şehrin sinemadaki en ayrıntılı tasvirlerine tanık olmak anlamına da geliyor.

Michael Haneke’ye Yakın Plan

Orta sınıf ahlakına, hissizleşen toplumların sessizlikleriyle ortak oldukları suçlara, şiddetin sıradanlaşmasna dair unutulmaz yapıtlar üreten Michael Haneke, Avrupa sinemasına yön veren isimlerin başında geliyor. Avusturyalı ustanın kapsamlı retrospektifi, Ocak ayında dört filmle sürüyor. “Duygusal Buzlaşma Üçlemesi”ni tamamlayan TESADÜFİ BİR KRONOLOJİNİN 71 PARÇASI, kusursuz bir ailenin evine girerek, onları şiddetli bir oyunun parçası haline getiren, buna tanık olan seyircinin etik konumunu sorgulayan ÖLÜMCÜL OYUNLAR, Juliette Binoche’un başrolünde yer aldığı BİLİNMEYEN KOD ve Kafka’nın yarım kalmış romanının beyazperde uyarlaması ŞATO, Haneke sinemasının derinliklerine inmek için fırsat sunuyor.

Yeşim Ustaoğlu Retrospektifi

Sinemamızın günümüzdeki en büyük ustalarından biri daha tüm yapıtlarıyla MUBI Türkiye’ye geliyor. Yeşim Ustaoğlu’nun 1994’te imza attığı kara filmi İZ’den Karadeniz yaylalarındaki kadınların emek öykülerini anlattığı SIRTLARINDAKİ HAYAT’a, büyükanneleri hafızasını yitirmek üzere olan bir ailenin farklı kuşaklarının İstanbul’da dağılan hayatlarına şefkatle yaklaşan PANDORA’NIN KUTUSU’ndan, bambaşka dünyalarda yaşayan iki kadının ortak acılarını keşfe çıkan TEREDDÜT’e, çağımızın getirdiği küçüklü büyüklü pek çok trajediyi yansıtan, bireylerin hikayelerinde politik olanın izlerini bulan güçlü bir yönetmen sineması var karşımızda. Yeşim Ustaoğlu sinemasındaki 7 filmlik yolculuk, Ocak ayında ilk uzun metrajı İZ’le başlıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.