Utangaçtır Eylül, siz sadece kapınızı biraz aralık bırakın, o usulca gelip fotoğraf albümlerinizde yerini bulacaktır. Albümün sayfalarını çevirdikçe kalabalıklaşacak, çoğalacaksınız. Şaşırmayın, bir ilizyondur Eylül. Mevsim kış olunca yine azalacaksınız.
Güz mevsiminin diğer adı Beşiktaş’tan Ortaköy’e yürümektir. Bu ağaçlı koridorda, sahil aramaz gözleri insanın. İçiniz anlam veremediğiniz bir huzur ve dinginlikle dolar. Küçük adımlarla zaman tünelinden geçerken, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü selamlarsınız. Yolun istinat duvarlarında veya binaların büyük bahçe duvarların da asılı duran bu sıra sıra resimler, türlü hayaller kurmanıza kolayca yardımcı olacaktır. Güze inat, güzel hayaller olacak bunlar.
Binaların arasından denizin mavisi ile kısa göz temasları kuracaksınız. Dökülen saçları ile ihtiyar bir ağaç size yol gösterecek, yürümeye devam edeceksiniz. Kuşlar günlük mesailerini bitirmiş, Ortaköy Meydanı'ndaki insanların artık bağırarak konuştuklarına dem vuracaklar. Yavru serçeler olup bitenden habersiz evcilik oynamaya devam edecekler.
Biliyorum tüm bu söylediklerim çocukça. Merak etmeyin, caddede ilerlerleyip karakolhaneyi geçince büyüyeceksiniz. Bu mevsimde heybetli ağaçların gölgesinde yürürken büyümek olumsuzluk içermez, hatta büyümüş gibi görünmek ,bazen iyi bile olur. Ama önce onun dizlerinde ki yaraları iyileştirdiğinden emin olmalı insan.
Çünkü insanların içinizdeki çocukla dertleri bitmeyecek. O’nu ısrarla büyütmeye çalışacak, yargılayacak, darp edecek ve en kötüsü anlamayacaklar. Yozlaşmış kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmanızı, hayatınızı bu kurallar üzerine inşa etmeniz gerektiğini dikte edecekler. Alçak gönüllülüğüzü, kendinize yapmış olduğunuz bir alçaklıkmış gibi hissetmenize neden olacaklar.
Bu hafta Birol Ünel tam anlamıyla böyle gitti. Senaryo da yazıldığı gibi "Hayatı yatay değil, bu defa dikine kesti." Onun da başına geldi, Oğuz Atay’ın başına gelen, anlaşılamadan gidenlerin arasına katıldı Birol Ünel de albayım!..
Yazıldığı dönemde hiçbir yayınevi tarafından kabul görmeyen, deli saçması bu diyerek rafa kaldırılan, dışlanan Oğuz Atay’ın "Tutunamayanlar" kitabı bugün yüzüncü baskısını yapıyor. Birol Ünel ve Haldun Boysan öldü albayım!
Haldun Boysan dizi çekimleri için gittiği Kapadokya’da otel odasında kalp krizi geçirerek öldü. Mahallenin Muhtarları’nın "Kemik Kıran Kadriye"si Mehtap Anıl Kartal Sanatçı Yaşam Evi’nde öldü!
Biz mi?
Biz bu hafta yaşıyoruz albayım!
Miray Emre 4 Yıl Önce
"Seyirciler çağında yaşıyoruz albayım"... Ellerine sağlık Hakan Yufkacıgil
Sümeyye E. 4 Yıl Önce
Buna yaşamak deniliyorsa yaşıyoruz albayım