Aşklar ve hayatlar nereye koşuyor?
Burcu Kıratlı ve Sinan Akçıl yeniden evleniyormuş. İkisini de hiç tanımam, bir kez bile yakından görmedim. Ama sevmeye başladım onların bu mantık dışı ilişkilerini. Belli ki tutku var aralarında. Vazgeçememek var. Anlaşamıyorlar ama kopamıyorlar da. Ruhsal bir anlaşmaları mevcut ve henüz bitmedi kontratları gibi. “Buradan artık bir şey çıkmaz” dediğimiz birçok ilişki yeniden başlıyor. Aslında, örneklerini görüyoruz. Öte yandan sadece çocukları var ve düzenleri bozulmasın diye birbirlerine tahammül edemedikleri halde evliliklerini yürüten bir sürü çift tanıyoruz. Ya da sadece kayıt üzerindeki özellikleri birbirlerine uygun diye bir araya gelmiş çiftler hepimizin gözü önünde “örnek aşk” diye lanse ediliyor. Bunlara alışınca Burcu ve Sinan cephesindeki hareketlilik tuhaf geliyor hepimize. Oysa onlar alışılagelmişin dışında bir ilişki yaşıyorlar ve ünlüler!
14 Şubat'ı en çok onlar gibi aşıklar hak ediyor
Konunun zaten en can alıcı noktası ünlü olmaları. Bir ayrılıp bir barışan, bağıran, çağıran sonrasında sevişen diğer kadın ve erkekler tanınmış olmadıkları için kapının arkasında kalıyor onların hezeyanları. Sinan Akçıl- Burcu Kıratlı çiftinin özgün ilişkileri ilerde nereye doğru evrilir bilmem ama onların bu alanda debelenmeye devam edecekleri kesin gibi görünüyor. Ve bence 14 Şubat'ı en çok onlar gibi aşıklar hak ediyor.
Dizilere gelecek olursak ben artık ne zaman ne izleyeceğimi şaşırmış haldeyim. Netflix havuzunu tüketmiş durumdayım. Exxen ve Gain platformlarına henüz alışamadım. Şeref Bey, Terapist ve şu an aklıma gelmeyen 1-2 dizi var izlenecekler listemde. TV dizilerine de şans vermeye devam ediyorum. Şu aralar Masumiyet dizisini merakla bekliyorum. Yasak Elma hala pazartesi akşamlarımı renklendiriyor. Son Yanım reytinglerde çok başarılı görünmüyor olsa da beni kendine çekiyor ve ilgiyle izliyorum.
Yeni çağda aynı anda birden fazla iş yapmak zorundayız
Mucize Doktor’u bırakalı çok oldu ama eski bölümleri izlemeyi düşünüyorum. Şu aralar yazı yazarken dizi izleme yeteneğimi geliştirmeye çalışıyorum. Bunu başarabilirsem kendi adıma büyük bir iş yapmış olacağım. Uzun zamandır mutfak işleri ile ilgilenmem gerektiğinde aynı zamanda sevdiğim dizilerin kaçırdığım bölümlerini izliyorum. Yürüyüş esnasında meditasyon kayıtlarımı dinliyorum. Zira hem sosyal medyada aktif olmak hem spora zaman ayırmak hem ailemle ilgilenmek bir yandan dizi ve film izlemek hem de yazı yazmak için ayrı zamanlar yaratmak zor olabiliyor. Yeni çağda sanırım aynı anda 2-3 işi bir arada yapmak üzere programlanmak zorundayız.
Bütünsel baktığımızda yaşam hepimiz için farklı seyrediyor. Kişisel baktığımızdaysa her birimiz içinse farklı zamanlarda farklı ilerliyor. Şu aralar çok başka yerlerde sürükleniyoruz. Genelde evde! Bir taraftan sosyalleşememekten kaynaklı sıkıntılarımız var. Öte yandan kendi içimize dönüşün keyfini çıkarıyoruz. Hepimiz kendi alanımızın tadını çıkarmakla meşgulüz. Okumak istediğimiz kitaplar, izlemekten hoşlandığımız programlar, filmler, diziler her zamankinden daha değerli bir hal aldı.
İşte bu noktada seçimlerimizi iyi yapıp, zamanımızı güzel değerlendirip hayatımıza bazı artılar ekleme şansımız oluyor. Önümüzde soğuk hava şartlarının olduğu bir hafta var. Sağlıklıysak… Yakınlarımız sağlıklıysa… Sıcak bir evimiz, yiyecek yemeğimiz, çayımız, kahvemiz varsa… Şanslıyız. Umarım dünyadaki herkes doğal bir akış içinde bu şansa sahip olur. Daha da önemlisi şanslı olduğunun farkındalığında olur…