08.12.2023, 15:04

“Balina” bencilce vedaya dair bir oyun

Yüzümde bir ıslaklık var, ne olduğunu anlamıyorum ama umursamıyorum da! Sahnede izlediğim performansa odaklanmış haldeyim, sonra göğsüme bir damla düşüyor, bir tane daha… Az sonra yanımdan bir burun çekme sesi geliyor. Dönüp yanıma baktığımda 40’lı yaşlarında bir adam ağlıyor, elimi yüzüme götürünce benim de ağladığımı anlıyorum. Dayanamayıp etrafıma bakıyorum hepimiz içimize içimize ağlıyoruz. İşin tuhafı akan gözyaşlarımızı fark edemeyecek kadar sahnedeki oyuna kilitlenmiş haldeyiz, Balina’ya…

BEDEN DEĞİŞİMİYLE İZLEYECEKTİM

Samuel D. Hunter’ın kaleme aldığı ve geçen yıl yönetmen Darren Aronofsky tarafından sinemaya uyarlanan Balina, Brendan Fraser’a “En İyi Erkek Oyuncu” Oscar’ını kazandırmıştı. Fazlasıyla karanlık bulduğum dünyasına rağmen beğendiğim bir filmdi. Türkiye’de Zorlu PSM, Craft ve Freestage ortak yapımcılığında, İbrahim Çiçek yönetmenliğinde Balina’nın sahneleneceğini duyduğumdan beri Charlie’yi kimin oynayacağını merak ediyordum. Enis Arıkan’ı sahnede ilk kez Garaj oyununda izlemiştim. Üstelik ilk oyunda en önde oturmuş ve hayran olmuştum performansına… Balina’da Charlie olacağını duyunca da heyecanlandım. Onu yine bir beden değişimiyle izleyecektim. Üstelik Şebnem Bozoklu’yla oynuyorlardı. Kadroda Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen’de vardı.

SUÇU AŞK ATARAK KENDİNİ TEMİZE ÇEKİYOR

Salona girdiğimizde Charlie sahnede oturmuş bir mektup okuyordu. O bedenin içinde hareket etmek ve nefes almak öyle zordu ki, bütün salon bunu iliklerimize kadar hissettik. Sonra oyun başladı ve biz hızla babanın vicdan azabıyla tanıştık. Aşk neresinden baksan her suçun affedici gücü değil mi? İsteyen istediğini yapıp sonra tüm suçu aşka atarak kendisini temize çekebiliyor bu dünyada… Maalesef olan çocuklara oluyor… Bu oyunda da aşık olduğu için kızı 2 yaşındayken evden giden bir babanın, aşkını kaybettikten ve ölüme yaklaştıktan sonra vicdanında bas bas bağıran suçluluk duygusunu izliyoruz. Kızını ölmeden önce tanımak isteyen, ona kendini affettirmek için yalvaran, hatta bunun için para ödemeyi bile teklif eden Charlie’nin vicdan muhasebesine şahit oluyoruz.

BENCİLCE VEDALARINIZLA YÜZLEŞECEK MİSİNİZ?

Oyunun tanıtımında “Balina affetmek üzerine bir oyun” yazıyor. Ama bu tek başına yetersiz olur. Balina yanlış anlaşılmalara, bireyselliği abartmaya, korkaklığa, arkadaşlığa, özgürleşmeye, pişmanlığa, keşkeye ve bencilce vedaya dair bir oyun! Enis Arıkan ve Helin Kandemir baba-kız oynarken içinizi delip geçiyorlar. Emine Evirgen ve Enis Arıkan tek bir sahnede oynamalarına rağmen hepimizin gözyaşını başlatan yüzleşmeyi yaşatıyorlar. Şebnem Bozoklu kaybetme korkusunu dostluk üzerinden öyle bir hissettiriyor ki, mideniz yanıyor. Yağız Can Konyalı’nın kendini ararken kaybolmasını yutkunarak izliyorsunuz. Bir baba-kızın yaşam ile ölüm arasındaki karşılaşmasıyla biten Balina’yı izleyin. Bakalım siz de benim gibi kendi bencil vedalarınızla yüzleşecek misiniz?

*   *.  * 

Kutulara sığdırdığımız hayatlar

Bir ay önce prömiyerini yaptığından beri gitmeye çalıştığım bir oyun var, adı Kutular… Ne yalan söyleyeyim adından etkilendim, zira gitgide tüm geçmişimi kutulara hapsederken buluyorum kendimi… Oyunun konusunu bile okumadan hissettiğim buydu. Burcu Görek’in yazdığı, Balım Kar ve Semih Değirmenci’nin yönettiği oyunda; Burcu Gölek, Dilara Gül ve Ekrem Can Arslandağ rol alıyor. Sahnenin her yanında kutular, ortada bir koltuk ve onlarca içki şişesi karşılıyor sizi yerinize otururken… Sonra Ali geliyor elinde çöp poşetiyle ve geçmişi temizlemeye başlıyor. Az sonra da oradan çıkıp gidebileceğini zannediyor. Eylül ve Nice ona katılınca o geçmiş temizliği ayağına dolanıyor ve kutulara, poşetlere atılanlar konuşarak özgürleştiriliyor.

20 ARALIK’TA ANKARA’DA!

Oyun farklı sosyo-ekonomik koşullardan gelen kişilerin sırlarını ortaya döktüğünde eşitlendiğini gösteriyor seyirciye… Hepsinin kesişim noktası ise yalnızlık! Ali, Eylül ve Nice seçimlerini sorgularken, sizi de kendi kutularınızı açmaya davet ediyor.

Ali karakterine hayat veren Ekrem Can Arslandağ Netflix’in Yaratılan dizisinde fazlasıyla dikkatimi çekmişti. Sahnede de aynı enerjiyi sürdürüyor. Ve görünen o ki, bu enerjiyi komediye taşırsa kısa sürede daha da fazla fark edilecek. Kutular 20 Aralık’ta Ankara’da sahnelenecek, kaçırmayın.



 

Yorumlar (0)