Haftalık dizi mantığı çöktü
Uzun zaman olmuştu, televizyon üzerine kalem oynatmayalı. Oya’dan “Yazar mısın?” diye telefon gelince fark ettim, özlemişim. Öncelikle, yorumlarını her zaman keyifle takip ettiğim sevgili Oya’nın yeniden sahalara dönmüş olmasından çok mutluyum. Televizyon yayıncılığının hızlı bir dönüşüm sürecine girdiği, girmek zorunda olduğu bu dönemde onun analizlerine hem bizim hem de sektörün ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Oya’nın “dizidoktoru.com” şemsiyesi altında değerli isimleri toplaması ise gerçekten büyük bir kazanım. Sırf üstlendiği bu misyon için bile büyük bir alkışı hak ediyor. Yolu açık, “reytingi” bol olsun.
Yeni yöneticilere ihtiyacımız var
Gelelim TV dünyasına... Tüm dünyanın başına musallat olan korona belası televizyon yayıncılığında da büyük bir dönüşümü başlatacak. Zira geleneksel yayıncılığın çizdiği sınırlar ortadan kalktı. İnternet ve bir akıllı cihazla neler yapılabildiğini herkes deneyimledi. Karantina günleri sona erdiğinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum. Televizyon yayıncılığında yılların alışkanlığının neden olduğu hantal yapıdan artık kurtulmalıyız. Kanalların yönetim kadroları ve de büyük yapım şirketlerinin patronları ya büyük resmi görüp yeni sisteme ayak uyduracaklar. Ya da geleneksel yayıncılıkta, -Kendi kurdukları, bozulmasını istemedikleri bir düzen var- ısrar edip kendi sonlarını hazırlayacaklar. Uzun süreler ve birbirinin aynı içeriklerle bu işin olmayacağı ortada.
Haftalık dizi mantığı çöktü. Dijital platformlar sezon sezon ilerlerken birkaç bölüm yedekle yarı yolda kalındı. Garantici yaklaşımla hep aynı işlerin önümüze getirilmesi de cabası. Bu, online dizi fantezisiyle çözülebilecek bir sorun da değil. Günü kurtarmak için yapılan “ucuz” numaralar bunlar. Misal TRT, zamanında uyarılarımıza kulak verip izlenmeyen yeni kanallar açmak yerine dijital bir platform kurup içerik üretmeye harcasaydı enerjisini, şu an başka şeyler konuşuyor olurduk. Özgün formatlara, alternatif içeriklere ve bunları hayata geçirebilecek, reklam verenleri de buna ikna etmeyi başaracak yenilikçi yöneticilere ihtiyacımız var. Tabii bu konu birkaç bin vuruşluk yazıya sığmayacak kadar önemli. İlerleyen günlerde başta bu platformda olmak üzere çeşitli mecralarda uzun uzun tartışılacaktır.
1 Kadın 1 Erkek dönüyor
Biz şimdiye dönelim. Ben sitenin açılışı şerefine güzel bir haber vereyim de biraz keyfimiz yerine gelsin. Emre Karayel ve Demet Evgar’lı “1 Kadın 1 Erkek” geri dönüyor efendim. Her iki ismi de yıldızlık mertebesine taşıyan, benim de neşelenmek istediğimde halen daha ilaç niyetine birkaç doz aldığım harika bir iş. Daha dijital platformlar ortada yokken o mantıkla ortaya çıkarılan bir yapım olması itibarıyla da geri dönmeyi ziyadesiyle hak ediyor. Kulağıma gelenlere göre; Karayel ve Evgar bir süredir yeniden izleyiciyle buluşmanın planlarını yapıyor. Tabii adres yine dijital platform. İşin sürpriz tarafına gelince... İkilinin gönlünde yatan aslan, dizi değil de stand-up. Zira yıllar içerisinde anlatacak çok şey biriktirmişler heybelerinde. Korona belirsizliği süreci nasıl etkiler bilmiyorum ama yakında yeniden evlerimize konuk olacakları kesin...