Kariyerin kısa yolu
Yapımcılara ve oyunculara daha büyük özgürlük tanıyan kısa filmler; 1910’larda kullanılmaya başlayan “kısa film” terimi ile ortaya çıktı. Önce kendini Charlie Chaplin ve Laurel & Hardy’nin filmleriyle gösterdi. 1930’lardan sonra uzun metrajın çekilmeye başlanmasıyla kısa film en bağımsız halini kazanmaya ve 1960’lar itibariyle de yaşamaya başladı. Günümüzde Oscar, Bafta vb. birçok alanda ödül almış, başarılı örnekleri ile kendi sektörünü yaratmış bir konumda yer alan kısa filmler dünyada çok önemli bir noktada duruyor.
Oyuncular için kariyerlerindeki en keyifli ve en bağımsız proje olmaya aday kısa filmler, çoğunlukla gişe filmlerinin uzak durduğu zorlu konular üzerine odaklanıyor. Özgürlüğün ve zamanın kısalığının ters dengesi çoğunlukla yaratıcılığı ortaya çıkarıyor. Bu noktada “no name” oyunculardan profesyonel oyunculara kadar tüm oyuncuların kariyerlerinde en az bir defa mutlaka bir kısa film projesinde yer alması onlara büyük avantaj sağlıyor. Çünkü hem oyunculuklarını daha farklı gösterebilecekleri senaryo ve roller buluyorlar, hem de onları daha önce izlememiş bir izleyici kitlesine hitap edebiliyorlar.
Sinema - TV bölümünde okurken hepimizin en çok konuştuğu konu, son sınıfta çekeceğimiz mezuniyet projemiz olurdu. O kısa filmin hayali ve kâbusu ile yaşardık. Hocalarımız bize her zaman kısa filmin ne kadar önemli ve zor olduğunu anlatırdı. Zira ben de mezuniyet projemde kendimi bir dram-gerilim hikâyesinin içinde bulmuştum. Filmin oyuncuları için tiyatro bölümünde okuyan arkadaşlarımızdan destek alırken, tanıdığımız ve bildiğimiz oyunculara da senaryomuzu gönderip onlardan fikir almaya çalışırdık. İyi bir kısa film senaryosu bazen profesyonel oyuncuların da aklını çelmek için yeterliydi. Yıllar sonra kariyerime menajer olarak devam ederken de, oyuncularımla kısa filmler için çeşitli tecrübeler yaşadık ve iyi senaryolara destek vermek için elimizden geleni yaptık.
Günümüzün hızlı yaşam biçimine de ayak uyduran kısa filmler, genellikle önce festivaller ve sanat gösterilerinde izleyiciye sunulduğu için oyuncular açısından farklı yorumların alındığı projelerdir. Televizyon dünyasında sıkışan ya da kariyerine yeni bir bakış açısı getirmek isteyen oyuncular mutlaka bir kısa film projesinde yer almalıdırlar. İşte o zaman oyuncuların “Hep bana drama rolleri geliyor ama ben aslında komedi de oynamak istiyorum” serzenişlerine farklı bir çözüm olabilir. Kısa filmin sağladığı bağımsız ve yenilikçi ortam oyuncunun kendini yeniden keşfettiği alan haline gelebilir. Biz menajerler için de temsil ettiğimiz oyuncuların, farklı oyunculuk tarzlarını yapımcılara sunmak için önemli bir adımdır.
Bugünlerde uzun uzun dizileri ve filmleri izlemekten sıkıldığımızda, kısa film anlatım şekli ve özgürlüğü ile bize yeni bir dünya sunar. Bu yazıyı okuduktan sonra keyifli bir kısa film izlemek istiyorum derseniz, festivallerin internet sitelerini ziyaret ederek ödül almış kısa filmleri ve animasyon filmlerini bulabilirsiniz. Benim size iki farklı önerim olabilir. İlki Ulaş Karaoğlu’nun çektiği Karadeniz isimli kısa film, diğeri ise çok keyifli bir animasyon olan Hair Love . İyi seyirler…