Kısa kısa
Normalleşme süreciyle birlikte 1 Temmuz tarihinde açılmasına izin çıkan tiyatrolar, bu yeni koşullarda bir yol haritası arıyor. Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatroları ve bazı özel kurumlar tekrar perdelerini açmak için çözümler üretmeye çabalarken, birçok bağımsız tiyatronun kapanma tehlikesi her geçen gün büyümekte. Bu hafta kısa kısa tiyatro dünyamızdaki haberleri derlemeye çalışacağım.
İngiliz hükümeti kültür sanat kurumları için daha önce tarihte görülmemiş büyüklükte bir kurtarma paketi hazırladı. Kültür mirasını korumak ve yeniden canlandırmak amacıyla 1.5 milyar sterlin gibi büyük bir fon paketi bu. Diğer yandan yönetmen Sam Mendes’in öncülüğünde oluşturulan diğer bir acil destek fonuna ilk büyük destek 500.000 sterlinle Netflix’den geldi. Dünyada bu gelişmeler yaşanırken 11 Temmuz’da Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’nin çağrısı ile eş zamanlı birçok tiyatro, bildiri okuma eylemi gerçekleştirdi. Devlet kurumlarını bağımsız tiyatroların yanında olmaya ve birlikte çözüm aramaya davet eden tiyatrolar var olan koşullar değişmediği sürece perde açamayacaklarını bildirdi.
Bağımsız tiyatroların bu haklı destek çağrısı sürerken özel koşullarda ve sınırlı sayıda olsa da tiyatro gösterileri başladı. Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu ve Denizli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu açıkhava etkinlikleri ile açılışlarını yaparken, Devlet Tiyatroları da açıkhava sahnelerinde oyunlarını oynamaya başladı, İzmir Devlet Tiyatrosu gibi bazı bölge tiyatroları da kamyon tiyatro projelerini hayata geçirmek için hazırlık yapıyor. Ataşehir’de bulunan DasDas da bu süreç için özel olarak hazırlanan açık hava sahnesinde oyunlarına başlıyor.
Ne yazık ki açıkhava sahnelerinin azlığı ve birçoğunun fiziki şartları tiyatroya elverişli olmadığı için hayat birçok sahada hızla normale koşarken tiyatrolar emekleme aşamasında. Yaz ayları ardından eylül itibariyle büyük bir hızla sezonu açmaya alışkın bağımsız tiyatroların elinden beklemekten başka bir şey gelemiyor. Tiyatro dünyasının dilinde ocak ayına kadar tam performansla çalışmaya başlanamayacağı dolanıyor. Bu aylarda tiyatro üreticileri ve takipçileri için heyecan başlar, yeni sezon haberleri yayılır, provalar için hazırlık yapılırdı. Şimdi ise bekliyoruz.
DOT Tiyatronun kurucuları Özlem-Murat Daltaban çifti Medyascope’da her cuma saat 15.00’de salgın dönemine dair kültür-sanat söyleşileri yapmaya başladı. Dünyadan ve ülkemizden tiyatro üreticilerini konuk alan Daltabanlar, bu sürecin zorluğu ve çözüm önerileri üzerine farkındalık yaratacak bir yayın sürdürüyorlar, meraklısı için benden tavsiye.
Dün çok hızla sevindik sonra da çok hızla tekrar üzüldük. İstanbul’un en önemli kültür miraslarından biri olan Kenter Tiyatrosu’nun belediye tarafından satın alındığı haberinin ardından belediye meclisinin ret yanıtıyla sürecin tekrar duraklamaya geçtiğini öğrendik. Bütün politik duruşlardan öte bir anlamı ve önemi olan Kenter sahnesinin, yenilenip tekrar perde açması tiyatro belleğimize sahip çıkmak için çok mühim. Umarım en yakın zamanda tazelenen yüzüyle bu salonda nice oyunlar izleriz.