Ben öleceğim ama Nevzat'ı öldürmeyeceğim

KÜLTÜR SANAT 24.10.2024, 08:17
Ben öleceğim ama Nevzat'ı öldürmeyeceğim

Türkçede polisiye denince akla ilk gelen isimler Ahmet Ümit ve Sevin Okyay, Milliyet Sanat’ın Ekim 2024 sayısı için bir araya geldi ve Ümit’in, Türk polisiyesinin en sevilen kahramanlarından Nevzat’ın son maceralarını anlatan yeni romanı Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nı konuştu. Başkomiser Nevzat’ın sekizinci kitabını okurlarla buluşturan Ahmet Ümit, “Polisiye bir kaçış edebiyatı olabilir ama aynı zamanda bir yüzleşme, bir eleştiri edebiyatı. ‘Bunu yapmalıyım,’ gibi bir görev duygusuyla da yapmıyorum, polisiye yazmayı seviyorum. Nevzat’ın hikâyesi devam edecek. Ben öleceğim ama Nevzat’ı öldürmeyeceğim,” diyor ve ekliyor: “Kahramanlar yaşamalı.”

“Tam günümüz Türkiye’sini anlatıyor”

Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nda Başkomiser Nevzat’ın sekizinci macerasını kaleme alan Ahmet Ümit yeni romanını “Aslında tam günümüz Türkiye’sini anlatıyor. Uyuş­turucu meselesi var işin içinde. Kirli polisler, kirli savcılar, kirli hakimler var.Ve aynı zamanda çürü­müş bir toplum...” sözleriyle anlatıyor. Ümit, “Yırtıcı Kuşlar Zamanı belki de en hızlı okunan kitabım olabilir. Bu kitapta bir iskelet bulunuyor ve vaka birdenbire Nevzat’a bağlanıyor. Doğrudan Nevzat’ı anlatan bir roman bu,” diye ekliyor.

“Ben bir İstanbul yazarıyım”

“Bir İstanbul yazarı olarak, şehrin farklı dönemlerdeki durumunu anlatıyorum. 1926’da Beyoğlu nasıldı? İstanbul nasıldı? Bunları anlatmak çok kıymetli. Şehrin sadece bugününü değil, geçen yüzyılı, mümkünse Roma dönemini de anlatmak isterim. Bunlar çok önemli çünkü o anlatılarla şehri ortaya çıkarıyorsun,” diyen başarılı yazar, söyleşide mütareke yıllarına dair bir kitap yazmayı düşündüğüne de değiniyor.

“Yazarlığımı anneme borçluyum”

“Açık konuşmak gerekirse yazarlığımı anneme borçlu­yum. Her şeyi anlatır. Sadece bir hikâye, masal, izlediği bir film değil. Mesela gördüğü bir olayı anlatırken de bunu kurgusal olarak anlatıyor. Bu işte kesinlikle annemin çok büyük etkisi var,” diyen Ahmet Ümit, kendi hayatının yazarlığı üzerindeki etkisini ise “14 yaşımdan 30 yaşıma kadarki politik dünyam. O politik dünyanın içinde çok sert kavgalar, polislerle kovalamaca­lar. Sahte pasaportla Moskova’ya gitmem falan. Yazarın kişisel hayatı yazdıklarını da etkiliyor. Nasıl yazacağınızı belirliyor. Benim polisiye yazma nedenim de bu. Çünkü sıkılıyorum. Sen sıkılmıyor musun? Hayat çok sıkıcı. Ama polisiye okuduğun zaman kurtuluyorsun,” sözleriyle anlatıyor.

Sevin Okyay ve Ahmet Ümit’in söyleşisinin tamamı Milliyet Sanat’ın Ekim 2024 sayısında… Kitabevlerinde, marketlerde, Getir’de, Trendyol’da, dergikapinda.com’da, shopier.com’da ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.

Yorumlar (0)