MUBI bir ilke daha imza attı ve zamansız bir klasiğe yeniden hayat verdi. Sinemamızın gizli hazinesi SEVMEK ZAMANI, usta yönetmen Metin Erksan’ın ölümünün 10. yılında, 4K kalitesinde restore edildi.
MUBI, 1965 yapımı olup hiçbir zaman dağıtım imkanı bulamamış ve geniş kitlelerle buluşamamış bir büyük hazineyi restore etti. SEVMEK ZAMANI, Ahmet Hızarcı’nın danışmanlığında Türkiye’nin en başarılı restorasyon projelerinde imzası bulunan Atlas Post Prodüksiyon işbirliğiyle, son teknoloji yazılım ve teknikler eşliğinde restore edildi.
Dünya Prömiyeri 20 Ekim Perşembe günü, film endüstrisinin klasik sinemaya adanmış en önemli sahnelerinden Lumiere Film Festivali’nde yapılacak olan SEVMEK ZAMANI, çok yakında MUBI aracılığıyla 190’dan fazla ülkede yayınlanacak ve dünyanın dört bir yanından sinemaseverlerin ilgisine sunulacak.
Restorasyon kapsamında öncelikle yıkama, baskı ve saklama koşullarından kaynaklanan fiziksel hasarlar belirlendi. Zaman içinde kırılgan hâle gelen negatifler tarama öncesinde özel kimyasallar ile geçici olarak yumuşatıldı. 35mm negatif film 4K tam çerçeve olarak tarandı. Renk ve parlaklık ayarları gerekli sınırlara getirildi, gölgeler düzeltildi. Filmin stabilizasyon sorunları özel yazılımlarla giderildi. Ses, renk ve manuel restorasyon toplamda beş aya yayılan bir sürede gerçekleştirildi.
Filmin orjinal negatifinde olmayan giriş jeneriği de Metin Erksan’ın öngördüğü şekilde özel olarak hazırlanarak filme eklendi ve eksiksiz bir SEVMEK ZAMANI sunumu ortaya çıktı. Zeynep Özlem Havuzlu’nun değerli yardımları ve Ahmet Hızarcı’nın danışmanlığıyla yürütülen restorasyon projesi, Metin Erksan’ın vasiyetine ve filmin çekildiği 1965 yılının geleneksel dokusuna sadık kalınarak yapıldı.
Metin Erksan’ın öğrencisi, senarist Zeynep Özlem Havuzlu’nun kişisel arşivinden, SEVMEK ZAMANI filminin daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış, çok özel set fotoğraflarına buradan, filmden görsellere buradan ulaşabilirsiniz.
Atlas Post Prodüksiyon Genel Müdürü Ahmet Hızarcı’nın yorumu: SEVMEK ZAMANI, geçen 57 yılda zamanın acımasızlığına uğramış bir film. Restorasyon sürecinde mevcut tüm handikaplara karşın bu filme özel bir çalışma ile oldukça iyi sonuçlar alındı. Filmin özelliklerini ve yönetmenin film anlayışını biliyor olmamız bu süreçte çok işimize yaradı. Gren yapısı ve renk dokusunu doğru yakalamamıza olanak sağladı. Filmin kontrastı ve gri tonlaması için dönem filmlerinin üretim ve doğal dokusunu bilmemiz de faydalı oldu. Sonuçta dönemin siyah-beyaz dokusuna uygun bir film elde etmeyi başardık. Şunu da söyleyebiliriz ki film ilk kez gösterildiğinde bile bu kadar temiz ve sorunsuz izlenmedi. Çünkü özel gösterimlerde sunulan kopyada negatiften kaynaklanan ve gösterimler sırasında oluşan çizikler mevcut idi. Yine filmin ses yapısında o günkü laboratuvar koşullarından kaynaklanan cızırtılar ve gürültüler için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Tüm bu sorunlar en iyi şekilde giderildi.
Metin Erksan’ın öğrencisi, senarist Zeynep Özlem Havuzlu’nun yorumu: SEVMEK ZAMANI filminin önemi ve ayrıcalıklı yapısı, sinema tarihi içindeki dönemlere bakılarak filmin yapım, yönetim, içerik ve biçim aykırılığı ve benzersizliği ile tanımlanır. Film, Metin Erksan’ın kişisel ve düşünsel dünyasına açılan zamansız bir başyapıttır. 1965’de çekimleri tamamlanan SEVMEK ZAMANI, dönemindeki yapımlarla sadece ele aldığı konu ve konuyu işleyiş biçimi ile ayrılmaz; aynı zamanda filmin yapım ve yapım sonrası engellemelere karşı verdiği mücadele günümüzde hatırlanmaya ve öğrenilmeye değerdir. Bu anlamda SEVMEK ZAMANI’nın döneminde sinema yazarları ve sinema sektörünü yöneticileri tarafından haksızlığa uğramış, hırpalanmış, cezalandırılmış ve anlaşılamamış bir film olması dolayısıyla bugün hak ettiği değeri edinmesi çok anlamlıdır. Filmin yapımcısı, yazarı, yönetmeni, kısmen de görüntü yönetmeni olan Metin Erksan’ın benzersiz dünyasıyla tanışmak sinemanın bir kültür, sanat ve düşünce meselesi olduğunu hatırlamak ve fark etmek demektir.
Halil (Müşfik Kenter), adada ustası Mustafa'yla (Fadıl Garan) birlikte boyacılık yapmaktadır. Halil boyadıkları boş köşklerden birinin duvarında asılı kadın resmine aşık olur. Her gün köşke girer ve resmi seyreder. Köşkün sahibinin kızı olan resimdeki Meral (Sema Özcan), bir gün iki arkadaşıyla köşke gelir ve Halil'i resmini seyrederken bulur. Meral, Halil'in kendisine aşık olduğuna inanarak bu aşka karşılık vermek ister. Oysa Halil, Meral'e değil, onun resmine aşıktır.