“Ölüler İçin Yaşam Kılavuzu” dünya prömiyerini gerçekleştirdi
Başrollerinde Deniz Işın, Haki Biçici ve Caner Cindoruk’un yer aldığı Barış Fert’in ilk uzun metraj filmi “Ölüler İçin Yaşam Kılavuzu” dünya prömiyerini 42. İstanbul Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümünde gerçekleştirdi.
Çektiği kısa filmlerin ardından hiçbir kamusal destek almadan tamamladığı “Ölüler İçin Yaşam Kılavuzu” ile yönetmen Barış Fert tür sinemasının sınırlarını zorlayarak seyircisine yeni bir keşif imkanı sunuyor.
Empati kurma yeteneğini ve hislerini uzun yıllar önce kaybetmiş ve adeta bir suç makinesine dönüşmüş Deniz’in (Deniz Işın), İstanbul’da olduğu tahmin edilen esrarengiz bir yazılımın peşine düşmesini ve kendisini yirmi dört saat süren kaotik bir serüvenin içinde bulmasını anlatan film 14 Nisan Cuma günü Atlas 1948’de gerçekleşen prömiyeriyle ilk kez seyirciyle buluştu.
42. İstanbul Film Festivali’nin ulusal yarışmasında yer alan ve Altın Lale’nin yanı sıra Seyfi Teoman İlk Film Ödülü için de yarışan Barış Fert film ekibiyle birlikte gösterimin ardından sinema yazarı Muammer Brav moderatörlüğünde seyircilerden gelen soruları yanıtladı.
Yapımcılar İpek Erden ile filmin aynı zamanda görüntü yönetmenliğini gerçekleştirmiş olan Emre Pekçakır, oyuncular Deniz Işın, Caner Cindoruk, Haki Biçici, Muttalip Müjdeci, Ece Bozkaya, kurgucu Bünyamin Bayansal ve film ekibinin katıldığı söyleşi sırasında Muammer Brav’ın sorduğu “Filmin 1992’de geçmesinin sebebi nedir” sorusuna Barış Fert filmin gerçek bir olayı referans aldığını ve hikayenin gerçekten de Türkiye’nin 1992’de serbest ekonomi politikalarına yaptığı geçiş sonrasında yaşandığını ifade ederek yanıtladı.
Filmin yolculuğuyla ilgili gelen bir soruya ise yapımcılardan İpek Erden; Barış hem sinema yapım pratiğini hem de kendi sınırlarını zorlamayı seven bir yönetmen. Birlikte zor bir şeyi denemiş olduk. Film yapmak başlı başına zor bir iş emek ve kaynak gerektiriyor. Bağımsız film yapmaksa daha çok özveri gerektiriyor. Hele ki sınırların zorlandığı projeleri tamamlamak için de bazı desteklerden daha yolun başında vazgeçmiş olmanız bekleniyor. Bu yüzden sahnedeki tüm ekibin ellerine sağlık, burada olmak çok güzel bir duygu şeklinde yanıtladı.
Oyuncuların karakterlere nasıl hazırlandığı sorusuna ise başroldeki Deniz karakterine hayat veren Deniz Işın; “yer aldığım komedi projelerinde mimik yapmaktan o kadar hoşlanıyorum ki karakteri çalışırken en zorlandığım nokta sahneyi ifadesiz şekilde tamamlamak oldu. Maskülenite ve feminenlik arasında bir taraf olmaktansa arasındaki sınırda kalmayı tercih ettim.” diyerek yanıtladı.
Ece Bozkaya ise Julia karakterinin Deniz ile bağı üzerine çalıştığını ifade ederek, aradaki ilişkinin ortaya çıkması ve stabil olmayan enerjinin akıyor olmasını önemli bulduğunu belirtti.
Caner Cindoruk filmin hem başrol oyuncularından hem de cast direktörlüğünü üstlenen Haki Biçici’yle beraber yıllardır oynamanın verdiği pratiğin karşılık bulduğunu ve filmi çok sevdiğini söyledi.
Son sözü alan Haki Biçici, “oyuncu ekibinin neredeyse hepsini tanıyor olmak ve onlarla beraber oyunu devam ettiriyor olmak çok avantajlı bir şey. Sadece işimizi yapmaya konsantre olduk bu sayede.” dedi.
Film, Cannes Film Festivali’nin market bölümü olan Marché du Film’in Fantasia Uluslararası Film Festivali ile ortaklaşa düzenlediği, tür filmlerinin finansmanına ve ortak yapımına odaklanan Frontières platformuna 2022 yılında başvuruda bulunan birçok yapımın arasından seçilerek uluslararası sektör profesyonellerine bir sunum gerçekleştirmişti.