T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen 24. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali dün akşam pandemi koşulları ve yayınlanan genelge uyarınca sınırlı sayıda katılımcı ile düzenlenen ödül töreniyle fiziki gösterimlerine başladı. Şenay Gürler ve Yetkin Dikinciler’in sunuculuğunu üstlendiği gece ABBTV ve festivalin sosyal medya kanallarından canlı yayınlandı.
Plaket töreninin ardından her yıl sinemamızdaki kadın emeğini görünür kılmak ve yeni kuşak kadın sinemacıları cesaretlendirmek üzere verdiği ödüller sahiplerine verildi. Geçen yıl Bilge Olgaç Başarı Ödülü’ne layık görülen yazar, yönetmen ve senarist Işıl Özgentürk’e pandemi nedeniyle alamadığı ödülü bu yıl Biket İlhan tarafından verildi. Özgentürk, “Gerçekten hayatıma baktığım zaman sevdiğim bir ödül olarak görüyorum. Uçan Süpürge tabii ki birçok insanın elinde doğan bir çocuktu. 24 yaşına geldi. Her anında onunlaydım. Tam 6 sene Uçan Süpürge’yle farklı şehirlerden gelen öğrenciler için atölyeler yönettik. Bu ödülü veren kız kardeşlerime, tüm kadınlara çok teşekkür ediyorum,” dedi.
"Oyuncu arkadaşlarıma çok teşekkür ederim”
Genç Cadı Ödülü’nü alan oyuncu Ahsen Eroğlu, “Çok heyecanlıyım, önce bu sektördeki güçlü hemcinslerim adına sonra da tüm Türkiye ve dünyadaki kadınlar adına alıyorum bu ödülü, çok mutluyum. Özellikle benim gibi ailesi ve meslektaşları tarafından desteklenmiş birinin eşitlik için ses çıkarması ve savaşması gerektiğine inanıyorum. Bundan sonra yaptığım işler umarım sözlerim olmaya devam eder. Başta Uçan Süpürge’ye, anneme ayrı aileme ayrı, yanımda olup bana inanan güvenen yönetmenlere, her zaman desteğini hissettiğim arkadaşlarıma, son olarak da sahneyi birlikte paylaştığım oyuncu arkadaşlarıma çok teşekkür ederim,” dedi.
Bu yılın Onur Ödülü sahiplerinden Nur Sürer ödülünü Uçan Süpürge Vakıf Başkanı Halime Güner’den aldı ve sektördeki kadın sinemacıların artmasından duyduğu mutluluğu paylaşarak başladığı sözlerini “Yaşasın kadın yönetmenler. Gerçekten ben bir kadın sinemacı olarak kadınlara ve festivale de arkamı yaslamaktan o kadar muyluyum ki, kendimi çok güvende hissediyorum. Bugün kendimi çok iyi hissetim burada. Bu festival benim için çok değerli. Ezgi Mola’nın yanında olduğumu da söylemek isterim ve son olarak, Yaşasın İstanbul Sözleşmesi,” diyerek tamamladı.
"Gökkuşağından lütfen korkmayın"
Bilge Olgaç Başarı Ödülü sahiplerinden Ayta Sözeri ödülünü Ayça Damgacı’dan aldı ve ödül konuşmasında “Her şey söylendi aslında. Ben de Onur Haftası olduğu için gökkuşağından lütfen korkmayın, onu sevin demek istiyorum. Benim için çok değerli bir ödül, başarı ödülü olması da ayrıca bir sorumluluk yüklüyor. Her zaman ödül alırken Levent Kırca’nın söylediği bir sözü tekrar ediyorum; ‘marifet de iltifata tabi’. Ben de her aldığım ödülü iltifat olarak kabul ediyorum ve her zaman daha marifetli olacağıma söz veriyorum. Teşekkür ederim, benim için çok değerli bir ödül,” dedi.
Bilge Olgaç Başarı Ödülü’nü Ceylan Özgün Özçelik’ten alan müzisyen Ekin Fil teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Uzun süredir görmezden gelinen, yok sayılan müzisyen ve sahne emekçilerini anmak isterim,” dedi. Ceylan Özgün Özçelik de ödülü takdim etmeden önce “Kendisinin her seferinde yeteneğinin ve yaratıcılığının sınırsızlığına, uçsuz bucaksızlığına gerçekten şaşırıyorum. 4 filmimde de birlikte çalıştık, şimdi beşincisi için çalışıyoruz,” dedi.
"Bu ödülü vermek de benim için onur”
Köprüde Buluşmalar Yöneticisi Gülin Üstün ise ilk filmi için büyük destek verdiği Nisan Dağ’dan aldığı ödülü sonrası, “Çok duygulandım, insan kendisinin ne yaptığını başkaları söyleyince daha iyi anlıyor. Teşekkür ederim,” dedi. Festivalde Türkiye prömiyerini yapacak Bir Nefes Daha filminin yönetmeni Nisan Dağ ödülü verirken yaptığı konuşmada, “Hem kendi adıma hem de cesaretlendirdiğine emin olduğum birçok sinemacı adına bu ödülü vermek istiyorum. Yapamazsınız diyenlerin çok olduğu bir iklimde ilk filmimiz için mücadele ederken cesaret aldığım, duruşundan ilham aldığım biri Gülin, bu ödülü vermek de benim için onur,” dedi.
Bilge Olgaç Başarı Ödülü’ne layık görülen Demet Evgar ve Onur Ödülü sahibi Zuhal Olcay, törene video mesajlarıyla katıldılar. Demet Evgar, “Başka bir cadılık peşinde olduğum için cadılar toplantısında yanınızda olamadım, özür dilerim. Bu anlamlı ödülü bir tane kadının bile saçının teline zarar gelmediği günlere ithaf ediyorum,“ derken, Zuhal Olcay, “Bazı zamanlar vardır, sanatçının sanatını devam ettirebilmesi, duruşunu koruyabilmesi ve direnmesi çok zor olur. Sanatın aydınlık ve umut dolu gücünü arkasına alarak tüm zor koşullara rağmen mesleğini onuruyla sürdüren tüm sinemacı dostlara ve bu festivali yaşatan tüm onurlu dostlara, kadın sinemacı dostlara kalbimden teşekkürler,” dedi.
Bir Kadın Daha Eksilmeyeceğiz
Bu yıl Uçan Süpürge Tema Ödülü’nün sahipleri kadınların kazanılmış haklarını korumak amacıyla kurulan EŞİK-Eşitlik İçin Kadın Platformu, Polonyalı kadınların kürtaj hakkı mücadelesinden doğan, kadın grevi pratiğiyle kadınların temel haklarını savunan Strajk Kobiet (Kadın Grevi) ve Arjantin’de başlayan ve kadın cinayetlerine karşı mücadeleleri tüm Latin Amerika'ya yayılan Ni Una Menos (Bir Kadın Daha Eksilmeyeceğiz) inisiyatifiydi.
EŞİK- Eşitlik İçin Kadın Platformu adına ödülü alan Meral Güner konuşmasında, “Platform olarak İstanbul Sözleşmesi ve şiddet yasası başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından kadınların hayallerinin, umutlarının, emeklerinin bir araya geldiği Uçan Süpürge’nin film festivalinde sizlerle bir araya geldiğimiz için çok mutluyuz. Dayanışacağız, direneceğiz ve değiştireceğiz. Sınırları aşan özgürlük ve eşitlik mücadelemiz için yaşasın kadın dayanışması,” dedi. EŞİK’e ödülünü Uçan Süpürge Vakfı’nın genç cadıları Ceren Kurt ve İlayda Önal verdiler.
"Cesur örgütlenmenize hayranlık duyuyorum"
Ni Una Menos (Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) inisiyatifi Uçan Süpürge’ye gönderdiği mesajda; “Araftan Çıkmak temalı festivalinizde verdiğiniz ödüle bizi layık gördüğünüz için size minnettarız, ödülü memnuniyetle kabul ediyoruz. Buradaki arkadaşlarımız ve yoldaşlarımız vasıtasıyla yakından takip ettiğimiz Türkiye feminist hareketiyle dayanışmamızı ifade ediyoruz. Sizin güçlü direnişinize, mücadele yöntemlerinize ve cesur örgütlenmenize hayranlık duyuyor ve neoliberal sistemin yarattığı küresel sefaleti hep birlikte değiştirebileceğimize inanıyoruz. Dayanışmayla,” dediler.
Tören Ayta Sözeri’nin verdiği mini konserle sona erdi. 11 Haziran’a kadar yapılacak fiziki gösterimler, 1 Haziran'da açıklanan genelge uyarınca saat 22.00'deki sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ve CerModern’in kapalı salonunda izleyiciyle buluşuyor. Festival biletleri ise Biletix üzerinden satışta. Bu yıl Araftan Çıkmak temasıyla düzenlenen festivalde dünyanın 33 ülkesinden direnen, ilham veren ve dayanışan kadınların hikâyelerini anlatan yapımlar yer alıyor.