Betonu, kayayı, duvarı delip çıkan çiçeğin mütevaziliğini seviyorum ben. Asfalta boyun eğmeyen ama onun yolunu incitmeyip güzelleştiren o çelimsiz dik duruşu önemsiyorum. Birkaç yüzyıl sonra en son kişi de adımızı unuttuğunda tüm incinmişlikler temize çekilmeli. Yıldızlardan birbirine kırgın bakmak ahmakların, üretme kabızı zavallıların işi. Ben uğraşamam böyle şeylerle, artık hayli yaş aldım. En kötü gider hüzünlü bakışlar kuşanmış bir köpeğin başını okşar, kedilerle ağlar, kuşlarla yas tutarım. Kendi yıldızımdan sizin yıldızınıza insanca bakarım, şaşarsınız...
İhtiyar dünyaya bir gün fosil olacak bedenlerimiz. Kırılgan bir gelincik çiçeğine belki güç verecek bir yanımız. Elbette bir bal arısının sepetin de yolculuğumuz devam edecektir. Kim bilir? Belki de akılsız, bedensiz, etsiz halimiz daha faydalı olacaktır dünyaya. Önyargılarımızı, yeni ev alma telaşımızı, hoşgörüsüzlüğümüzü, empati yoksunluğumuzu artık yağmurlar ıslatamayacak. Kadim bir rüzgar son tozunu alıp uyluk kemiğimizden bizleri okyanuslara savuracak. Sonrasında birbirimize anlatırız boşa tükettiğimiz yıllarımızı. Son cümlemiz bittiğinde ağlar mıyız, ağlarız..
Sıradanlık ürkütüyor her birimizi. Ölümü bile şaşalı, altın yaldızlı olmalı her şeyin. Bir gül solacaksa baş aşağı kurumalı ki, yaprakları ruhu gittikten sonra bile haz vermeli gözlerimize. Oysa gülü dalında sevmek ayıp değil. İzin verirsek öyle bir yediveren olur ki bakmaya doyamazsınız..
Yine güneşin etrafında döndü ihtiyar dünya. Yine başardı görüyor musunuz? Bunu milyonlarca yıldır tekrarlıyor. Ve biz güneşin etrafında döndüğü 52 hafta 365 güne bir yıl diyoruz. Bu önümüzdeki yeni süreç için herkese iyi yıllar dilemenin eşitsizlik olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kalbi temiz olanlara, içinde kin ve nefret barındırmayanlara, intikam peşinde koşmayanlara, adaletin herkesin ihtiyacı olduğunu düşünenlere, kadının insan erkeğin insanoğlu olduğunu bilenlere, içindeki çocuğa sahip çıkanlara, en çok bizim çocuklara, kendisi ile yüzleşenlere, kalp kırdığı için samimiyetle pişmanlık duyanlara ve bunu tekrarlamamak üzere kendini geliştirenlere, sokak hayvanlarının bizim emanetimiz olduğuna inananlara, emanete ihanet etmeyenlere, paraya, şöhrete tapmayanlara, oldukları gibi görünenlere iyi bir yıl olsun. Üstelik hala hayattayız ve yaşıyoruz, daha ne olsun?
