#birderdimvarçünkü çok iyi dizi! İzlemelisin!

Üç haftadır dilimde “Bir Derdim Var” şarkısı, gönlümde “Oh be televizyonda ne güzel bir iş izliyorum” duygusu ve gördüğüm herkese “Yeni bir dizi başladı, mutlaka izlemelisin. Gençliği anlamaya inanılmaz yardımcı olacak” sözleriyle yaşıyorum. Bir İtalya yapımı olan Oltre La Soglia’dan uyarlanan Bir Derdim Var dizisinden bahsediyorum. Dizi, çocuk ve ergen psikiyatri kliniğinde yaşanan olayları konu alıyor. Üstelik bunu çocuk ya da ergen kliniğe düşmeden öncesi, yatma aşaması ve tedavisi olarak üçe ayırdığı bir sistemde yaparken işin içine emniyet, sosyal hizmetler ve savcılık katılıyor.

O nedenle tek mekanda gibi görünen ama çok mekana yayılan bir yapıda ilerliyor. Bütün bu yapıya ek olarak psikiyatr ve savcı aşkı, psikiyatrın da hastalığının olması gibi çıkmazları hikâyeye yerleştiriyor. Sen de bir yandan ergenlere şifa olmak için çırpınan ama kendini ihmal eden Nilüfer’i, diğer taraftan mantıklı olmaya çalışıp hukuku savunurken aşka düşmeyi de ihmal etmeyen Ömer savcıyı izliyorsun.

PSİKİYATRİ KLİNİKLERİNDE KUYRUK VAR

Sanırım giriş yazımdan diziye tutulduğumu anladınız. Peki ama ben neden bu diziyi sevdim? Çünkü bugün karşılaştığım 10 çocuktan 7’si psikiyatriste gidiyor. Çok yakın bir arkadaşımın çocuğunu götürdüğümüz kliniğin önünde adeta kuyruk var. Pedagog, çocuk ve ergen psikiyatri bölümlerinde randevu bulmanız mümkün değil! İnanmıyorsanız deneyin! İsim yapmış psikiyatrlara aylar sonraya randevu bulabilirsiniz. Hepimiz çocuk ve ergen olduk ama şimdiki çocuklar çok ama çok mutsuz!

Hiçbir şeyle mutlu olmuyor, güzelliğin her şey olduğuna inanıyorlar, her şeyi onlar biliyorlar, çok güçlü olmaya kafalarını takmış durumdalar ama gerçek şu ki; çoğu özgüvensizliğinin altında kalmış görünüyor. Mutsuzluklarının da altında maalesef birey olmakla ebeveyn olmak arasında sıkışıp kalmış ve çoğunlukla ikisini de tam olarak becerememiş ve kendisini hep eksik hisseden yetişkinler yatıyor. Son zamanlarda kendi kuşağımdan ve kendimden aynı cümleyi duyuyorum. “Ben bu yeni kuşağı anlamıyorum.” İşte Bir Derdim Var tam olarak bunu anlatıyor. Bizim yeni kuşağın yaşadığı bu çıkmazları anlamamıza yardımcı oluyor.

KAÇMAKTAN VAZGEÇİP YÜZLEŞİN

Üçüncü bölümde Kürşad isimli bir çocuğun hikayesini izledik. Dürtüsel davranış bozukluğu var Kürşad’ın… 10 yaşlarında ama kocaman bir adam gibi davranıyor. Sıkıştırılmış adam adeta! Hikayesi o kadar vurucu ki, haftaya olsa da devamını izlesem diye bekliyorum. Annesinin öldürmeye çalıştığı ve terk ettiği Kürşad da, psikiyatri servisi de, ben de aynı şeyi merak ediyoruz. Bir anne kendi çocuğunu neden öldürmek ister?

Birce Akalay, Mert Fırat, Engin Hepileri, Erdem Şenocak, Başak Gümülcinelioğlu, Eylül Ersöz, Neslihan Arslan, İdil Sivritepe’nin rol aldığı, Burak Müjdeci’nin yönetmen koltuğuna oturduğu, Yekta Torun, Deniz Gürlek ve Duygu Ertekin’in senaryosunu kaleme aldığı, Mor ve Ötesi ve Aytekin Ataş’ın müziklerine imza attığı, Kerem Çatay ve Lale Eren yapımcılığında çekilen Bir Derdim Var dizisini ne yapın edin izleyin. Çünkü siz izlemedikçe maalesef reyting denilen canavar nedeniyle bu dizinin yaşama şansı olmayacak. İzleyin ki, anlamanıza yardımcı olsun. Kaçmaktan vazgeçip yüzleşin ki, mutsuz çocuklar ülkesinden mutluluk için adım atabilelim. #birderdimvarçünkü çok iyi dizi, izlemelisin! Hadi gelin bu hashtag altında buluşalım ve bu diziyi yaşatmak için o çukura taş atan deli biz olalım.