Boğa Boğa nefessiz kalan Türkiye mi?
Onur Saylak’ı 2008’de rol aldığı Sonbahar filminden beri tanırım. Aktörlüğünü ayrı, insanlığını ayrı severim ama son yıllarda yönetmenliğini takip etme isteğim çok daha fazla! 2015 yılında kısa filmi Orman’ı izlediğimde anlamıştım, biz daha uzun yıllar Onur’u takip edecektik. Ve öyle de oldu! Önce Hakan Günday’la sağlam bir yol arkadaşlığına girdiler. Sonra Günday’ın “Daha” romanını sinemaya taşıdılar. Özel gösterimde filmi izlediğimde Onur’a “Bu bir yönetmenin ilk filmi gibi olmamış, sanırım üçüncü filmin” demiştim. Ardından Şahsiyet, Uysallar dizileri ve en nihayetinde ikinci uzun metraj filmi “Boğa Boğa” geldi. Boğa Boğa bir Netflix filmi ve yarın platformda yerini alacak. Ancak film bu yıl 42’ncisi düzenlenen İstanbul Film Festivali’nde de Ulusal Yarışma kategorisindeydi. O nedenle ben filmi geçen hafta izledim.
DÜPEDÜZ SAHTEKAR
Boğa Boğa insanın aklına ilk hayvanı getirse de, filmin ilk dakikasından itibaren boğma metaforu olduğunu anlıyorsunuz. Yalın ve Beyza İstanbul’dan Assos’a, Türkiye’nin en oksijenli bölgesine, yerleşirler. Yalın Assos’ta başta nefes alsa da kısa zamanda nefessiz kalır, boğulmaya başlar. Yalın Bey aslında Yılan Bey’dir çünkü… İstanbul’dan Assos’a kafa dinlemeye ya da mutlu olmaya değil, kaçıp saklanmaya gelmiştir. Çünkü başlarda mağdur görünen ve eşi Beyza’nın mutlu olsun diye çabaladığı Yalın düpedüz sahtekardır. İnsanların umutlarını, hayallerini, paralarını daha fazlasını kazandıracağı vaadiyle alıp onları ortada bırakmıştır. Çiftlik Bank Mehmet Aydın, Titan gibi… Yalın yüzünden ailesi dağılan, kendini yakan, intihar eden insanlar vardır ama o sadece 10 gün hapishanede kalıp arkasındaki isimleri gammazlayarak dışarı çıkmıştır. Şimdi tek yapması gereken aklanana kadar bir suça karışmamaktır. O nedenle Beyza’yla birlikte Assos’a gelmişlerdir.
FAKİR RUHLU İNSAN AVCISI
Yalın bir avcıdır ama silah kullanmayı bilen avcılardan değil! Yalın çaresiz, kısa yoldan zengin olmayı, köşeyi dönmeyi isteyen “fakir ruhlu” insan avcısı! Assos’ta da çok insanın canını yakmış, jandarma bile Yalın’ın dolandırdığı kişilerden biri… O nedenle etrafı sarılıyor, sözle, suçlamayla, hakla, hukukla… Ve her defasında boğa boğa kendisini kurtarıyor. Bazen kısacık bir an pişman da oluyor, işte o zamanlarda devreye iç sesi olarak Gürgen Öz’ün canlandırdığı karakter giriyor ve ona suçlu olmadığını söylüyor. İnsanların sahip olamadığına duyduğu açlık yüzünden bu halde olduklarını hatırlatıyor. Filmin en sevdiğim sürprizi Daha filmindeki Gaza karakteri ve Yalın’ın suç işlerken göz göze gelmesi oldu. İki film öyle güzel iç içe geçti ki, suçlular birbirini nasıl görmezden gelirler izlerken biz de suça şahit olduk.
YILAN BEY YALIN BEY’E DÖNÜŞÜYOR
Yalın Bey olarak geldiği Assos’ta kandırdığı kişiler tarafından Yılan Bey’e dönüşen ve ona dokunan herkesi nefessiz bırakan Yalın, finalde avcılığını o kadar ustalıkla ortaya koyuyor ki evinin bahçesindeki masada köylüler tarafından yine Yalın Bey’e dönüşüyor. Boğa Boğa; günümüz Türkiye’sinde ekonomik kriz almış başını giderken, gücün para olduğu ve herkesin paraya taptığı bir dönemde yapılmış, insanın içindeki ikiyüzlülüğü, sahtekarlığı, güce biat edişini ortaya koyan, ustalıkla yazılmış, çekilmiş ve oynanmış bir film.
KIVANÇ TATLITUĞ DAHA FAZLA SİNEMADA OLMALI
Kıvanç Tatlıtuğ oldukça iyi ve popüler bir dizi oyuncusu. Dizide kitleleri arkasına alıp sürüklüyor. Fakat sinema başka bir hikaye, dünya sunuyor. O nedenle Boğa Boğa festivalde gösterilince hepimiz merakla Kıvanç Tatlıtuğ izledik. Kesinlikle daha fazla sinemada, hatta bağımsız sinemada olmalı Tatlıtuğ. Çabası alkışı hak ediyor. Sakin, minimal ve gerçekçi bir Yalın çıkarmış ortaya… Funda Eryiğit’i izlemek her zaman keyif… Müge Bayramoğlu ve Gürgen Öz de yılanın zehrini bilen ve tadına müptela iki güçlü karaktere hayat veriyor. Hakan Günday&Onur Saylak fikri, Hakan Günday senaryosu, Ali Aga kurgusu, Feza Çaldıran görüntü yönetmenliği, Kerem Çatay yapımcılığı ve Onur Saylak yönetmenliğinde bir ekip işi daha izledik.
UMARIM BİZ BU TÜRKİYE’DEN UYANIRIZ
Boğa Boğa İstanbul Film Festivali’nden hiç ödül alamadı. Alabilir miydi? Hak ettiği pek çok kategori vardı ama Boğa Boğa bir Netflix filmi olarak bağımsız filmlerin yarıştığı festivalden ödül alamazdı. Zira herkes için bu haksız rekabete dönüşürdü. O nedenle festivalde gösterilen ama ödül alamayan bir film oldu Boğa Boğa…
Boğa Boğa nefessiz kalan Türkiye’nin çalınan umutlarını, paralarını, hayallerini büyük bir ustalıkla ve gerilimi tırmandırarak anlatıyor. Finalde de kazanan güç, sahtekarlık, iki yüzlülük, biat kültürü, şiddet oluyor. Umarım biz bu Türkiye’den uyanırız. Boğa Boğa yarın Netflix’te… Hepinize iyi bayramlar…