12.09.2020, 22:59

Deniz üzümleri...

Kendi hikayesini okuma cesareti olmayanların, bir başkasının romanında paragraf olarak yer almaları ne acı. Bu deniz üzümlerinin larvalarının bir kayaya tutunana kadar beyinlerini kullanıp, kayaya tutunduktan sonra beyine ihtiyaç kalmadığını düşünerek onu yemesine benziyor. Tuhaf ama gerçek bu. Vahşi doğanın yegane ve değişmez kuralı hayatta kalmak üzerine kuruludur. Bir umut dünyasında değil, bir denge dünyasında yaşanılır. Birinin yaşamını kazanabilmesi için, birinin yaşamını kaybetmesi gerekebilir, bu olağandır. Bir fil yavrusunu avladığı için yeni anne olmuş olan dişi aslana gücenmeyiniz, vahşi doğada bir annenin kazanabilmesi için bir annenin kaybetmesi gerekebilir, bu doğaldır.

Bilim bunu sistemli ve düzenli bulmuş olacak ki durumu besin zinciri olarak tanımlamış. Yani vahşi doğaya insan aklı ile müdahele edimezse, aslında her şey olması gerektiği gibi bir denge içinde. Bir başka değişle,"vahşi dünyada her şey karın tokluğuna."Hayatta kalabilmenin k.d.v’si, stopajı, gelir vergisi, ötv’si, emlak vergisi, geldim su sayacınızı okudum gerçekten siz su kullanmışsınız vergisi, hepsi içinde.

Az evvel bilimsel bir bilgi olan besin zincirinden bahsetmiştim. İnsanoğlu bu zincirin en üstünde! Yani dilersek vahşi doğadaki tüm canlıları tüketebiliriz. Saçmalamayın! Tabii ki koskoca vahşi doğayı sadece gıda olarak tüketmeyeceğiz. İnsanız biz! Bir kere gelmiş olduğumuz bu düny da "Karın tokluğuna mı yaşayacağız?"

Timsah derisinden ayakkabı, tilki postundan kürk, boynuzlu herhangi bir hayvanın kellesinden duvarlarımıza süs, fil dişinden kolye, gergedan boynuzundan tesbih, yılan derisinden cüzdan yapmalıyız ki, ormanların kralı aslan kendine bir çeki düzen versin. Biz insanoğlu olarak söyleyince bir kıymeti yok! Biz bir şey söylemeden yapsın, oturmasını kalkmasını, nerde konuşulup, nerede konuşulmayacağını bilsin. Empati kursun, büyüklerini saysın, küçüklerini sevsin.

Aslansan,a slanlığını bileceksin aslanım! İnsanım ben. Dediğimi yap, yaptığımı yapma cinsgillerden olan. Eğer bana saygı göstermezsen,seni uzak doğuda, mesala Tokyo’da bir sirkte, tüm gün ateş çemberinin içinden atlamak zorunda bırakabilirim. Pençelerinin olduğu dört ayağına inat, iki ayağının üzerinde seni ince bir ipte yürütebilirim. Bana öyle başını öne eğerek, ne yapabilirim vahşiyim ben bakışları atma. Hayatta en sinirlendiğim şey bana deniz üzümü muamelesi yapılmasıdır, insanım ben! Tuhaf ama gerçek.

Siz hayatta kalabilmek için yaratılmışsınız, biz hayattan zevk almak için. Siz hiç geçmişte kırdığı kalplerin hesabını kendine veremediği için can veremeyen bir bal porsuğu gördünüz mü? Göremezsiniz... Kilolu olduğu için bulunduğu su birikintisinde dışlanan bir su aygırı ile karşılaştınız mı? Karşılaşamazsınız... Pangolin hayvanının uzun ve yapışkan diline rağmen yalan söyleyerek işçi karıncaları birbirine düşürdüğüne tanıklık ettiniz mi? Edemezsiniz... Albino muhabbet kuşlarının, hoş muhabbet ederek emek hırsızlığı yaptığını duydunuz mu? Duyamazsınız ...

Peki, siz hiç kendisine ait hikayesi olmayan ama sardalyaların romanında paragraf olmayı istemiş bir Mavi Balina’yı el oltası ile tuttunuz mu? Marmara'da tuttuğunu iddaa edenler var ama inandırıcı değil. Paragraf olmak her zaman haklı olmayı, idaa etmeyi, bilmese de bilmeyi, haksız olduğunu reddetmeyi gerektirir. Ama bu Mavi Balinaların Alaska’da yani büyük okyanusta yaşadığı gerçeğini değiştirmez. Başkalarının bilgisi ile bilgin olabilsek de, ancak kendi aklımızla akıllı olabileceğimiz gerçeği bilimseldir değişmiyor. Deniz üzümleri ephedra familyasından olup, en çok yakın çevremizde, yol kenarlarında, mezarlık, taşlık ve harabe yerlerde yetişiyor.

Yorumlar (6)
Miray EMRE 4 yıl önce
Kendi hikayesi olmayanlar başkalarının hikayesinde yer alırlar :)
Sümeyye E. 4 yıl önce
Aslında her şey olması gerektiği gibi bir denge içinde, tabii insan aklıyla müdahale etmez ise.. Ne kadar doğru bir cümle
Nurgül 4 yıl önce
içimi okuyor ne düşündüğümü biliyor sanki. her hafta HY nin kaleminden okumak çok güzel.
Gözde 4 yıl önce
Mükemmel ✨✨
Saadet Çolak Nişancı 4 yıl önce
Harikasın
ecem 4 yıl önce
bu kadar mı güzel gerçek dolu anlatılır gerçek yaşamımızın gerçekleri okurken gözümüzün önünden bir bir geçiriyoruz kendimizi ağzına yüreğine sağlık hakan yufkacıgil