07.09.2020, 09:56

Detox zamanı

Anneannenin babaannenin yanına gönderilen çocuklar eve döndü. Evden çalışmalar azaldı, ofiste geçirilen saatler uzadı. Tatil beldelerine akşam serinliği çökmeye başladı, “Üzerime bir hırka alayım” diyen teyzelere ve “Artık kafa dinleyebilirim” diyen emekli amcalara kaldı sahil kasabaları. Sosyal medyada denize karşı uzanan ayak resimleri -out- salça ve turşu resimleri de -in- olduysa sonbahar geldi demektir :)

Sonbahar size ne anlatıyor bilmem ama bana daha çok çalışmam gerektiğini, sağlık için spora daha fazla vakit ayırmam gerektiğini ve detox zamanının geldiğini fısıldıyor. Detox dediğimde bir hafta boyunca sebze suyu içmekten bahsetmiyorum, zaten sürekli sebze suyu tüketmenin de sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.



Mevsim geçişlerinde bedenimi arındırmak için 3 ila 7 gün detox yaparım. Bu yalnızca yediklerimi içtiklerimi içermiyor, düşüncelerimi, duygularımı, ağzımdan çıkanları, kulağımın duyduklarını, gözümün gördüklerini, evimin fazlalıklarını, kısacası ruhuma, bedenime, zihnime fazla gelen, toxic etki yaratan şeyleri kendimden uzaklaştırmayı içeriyor. Duygular ve düşüncelerle uğraşmak fiziki şeylerle uğraşmaktan çok daha zor, refleks olarak zordan kaçmaya meyilli olduğum için bunları hep sona bıraktığımı itiraf etmeliyim.

Sana yük olan bir şeyden kurtulmaya ne dersin?

Her gün kullandığımız çekmece, dolap ve raflarla işe başlamak iyi bir seçim olabilir. Çünkü farkında olmadan o dolap ve çekmeceleri o kadar ıvır zıvırla dolduruyoruz ki çoğunlukla içlerinde gerçekten işe yarar bir şey olmuyor. Yalnızca 1 çekmeceden koca bir torba çöp çıkınca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Eminim TV ünitesinin altındaki o çekmecede sırf ortada kaldığı için tıkıştırdığınız onlarca eski dergi, bitmiş pil, tükenmiş kalem, 3 yıl öncesinin sigorta poliçesi, kablosu yıpranmış şarj aleti vs vardır. Banyo dolabında tarihi geçmiş saç spreyinden, kurumuş ojelere, alıp alıp kullanmadığınız vücut losyonlarından selülit kremlerine, motoru yanmış saç kurutma makinasından eski diş fırçasına kadar gereksiz tonlarca şey vardır :)



Zihnimiz ve kalbimiz de böyle. İçine tıkıştırılmış onlarca gereksiz ve tarihi geçmiş yükle, duyguyla dolu. O kadar çok söylenmemiş söz, ifade edilmemiş duygu, pişmanlık, kalp kırıklığı, acı, öfke ve endişe taşıyoruz ki aslında bizi ağırlaştıran ve zehirleyen, toxic etki yaratan şeyler bunlar. Emin ol içinde tuttuğun hayal kırıklığı seni şekerden fazla zehirliyor.

Bu güzel Eylül ayında sana yük olan bir şeyden kurtulmaya ne dersin? En zorunu değil, en kolayını seç. İster TV nin altındaki çekmeceden başla, ister derin bir nefes al ve bırak gitsin...


 

Yorumlar (0)