atv’nin ilgiyle takip edilen Bir Küçük Gün Işığı, geçtiğimiz akşam yeni bölümüyle ekranlara geldi. Sorgulayıcı hikâyesi ve güçlü kadrosu ile pazartesi akşamının beğenilen yapımlarından oldu.
Yapımını NGM’nin, yapımcılığını ise Nazlı Heptürk’ün üstlendiği “Bir Küçük Gün Işığı” dün gecenin en çok konuşulanları arasındaydı.
17. Bölümde neler yaşandı?
Ümran ve Dila ile aynı çatıda yaşamak Elif için çok zordur. Dila’nın beklenmedik davranışları Ümran’nın otoriter tavırları Elif’e cehennemi yaşatır. En büyük dayanağı ise Güneş ve Fırat ile aynı evde olmaktır. Dila, annelik mevzusunu yarışa dönüştürür ama Güneş’in kalbini bir türlü kazanmayınca onu önce ilaçla hasta edip sonra tıpkı Elif gibi iyileştirmeyi dener. Ama ilaç koyduğu omleti Güneş değil Elif yiyince ortalık karışır. Elif halsizleşir ve kusar. Bir de nikah işlemleri için kadın doğuma gidince Ümran onu hamile zanneder. Evde sade bir nikaha töreni yapılmasını isteyen Ümran, çevresindeki dedikodulara son noktayı koymayı hedefler.
Fırat ise bu durumu gerçek nikaha çevirmenin fırsatı olarak görür. Fakat ikilinin sahte nikah yaptığını bilen Sude, yine kılıçlarını çeker. Nikahı bozmaya çalışır, Elif’in kocasının ölümü üzerinden 300 gün geçmeden evlenemeyeceğini Dila’ya söyletir. Fakat Fırat’ın mahkemeden aldığı belge bu sorunu çözmüştür. Fakat asıl engel Fırat’ın babasının yıllar sonra kendine gelmesidir. Bunu fark eden Güneş, Elif’i çağırır. Babasının ilk sözü Fırat itti olması Elif’in aklını karıştırır. Herkes onun evet demesini beklerken Elif’in aklı Fırat babasının söylediklerindedir.
Yürekleri ısıtan anlatımı ve kalplere dokunan etkileyici hikayesi ile
“Bir Küçük Gün Işığı” her pazartesi atv’de.