TRT 1’in uzun yıllar sonra yurtdışında Balkanlar’da çekilen ve ilgi odağı olan dizisi Balkan Ninnisi, izleyenleri derinden etkileyen hikayesi ve usta oyuncu kadrosunun muhteşem performanslarıyla dikkat çekiyor.
Dizinin Balkan kökenli oyuncusu Erman Saban da oyunculuğuyla izleyicilerden tam not alıyor. Sanat dünyasının usta aktörlerinden Ertan Saban’ın kardeşi olan ve Elveda Rumeli’de başlayan televizyon serüvenine Üsküp’te devam eden Saban, Balkan Ninnisi’nde hem oynuyor hem de oyuncu arkadaşlarına şive koçluğu yapıyor. Projeye en başından itibaren destek olan ve Balkanlar’da çekilen dizinin gönüllü sanat elçiliğini yapan Erman Saban, Balkan Ninnisi ve sanat yaşamıyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı.
-Balkan Ninnisi, sizin memleketinizde Üsküp’te çekilen ve izleyicilerin beğenisini toplayan bir dizi. Siz daha önce de Balkanlar’da çekilen dizi ve filmlerde rol almıştınız. Balkan Ninnisi için teklif aldığınızda neler hissettiniz?
Daha önceki projelerden gelen tekliflerdeki heyecanım ne ise aynı şekilde mutlu oldum ve heyecanlandım doğal olarak… Buralarda çekilen ilk dizimiz olan “Elveda Rumeli” Balkanlar ve Türkiye’de oldukça ses getirmiş, geniş kitlelere yayılmıştı…O dönemdeki heyecanımız ne ise aynı şekilde ”Balkan Ninnisi” dizi projesine de mutlulukla, sevinçle başlamış olduk.
-Zafer, dayısı Köfteci Süleyman, annesi Neriman ve kardeşleriyle birlikte yaşadığı konaktan Makedon aşkı yüzünden ayrılmak zorunda kalıyor. Evliliğine şiddetle karşı çıkan ailesini çok seven ancak aşkı için her şeyi göze alan Zafer’i bir de sizden dinlesek…
Zafer ailesine çok bağlı, kardeşlerini çok seven, dayısını baba olarak benimsemiş, temiz niyetli, Üsküplü bir genç. Her ne kadar kardeşlerine bir baba figürü olmaya çalışmıs olsa da, o da genç yaşta babasız kalmış, baba hasretiyle büyümüş, kısmen de olsa kendi ayakları üzerinde durmaya gayret göstermiş bir birey… Daha önce hiç yaşamadığı duygulara bir şekilde yenilmiş, engel olamamış, bazı tabulara karşı gelerek art niyetsiz olarak hareket etmiş, biraz da inatçı bir karakter.
-Zafer, konaktan ayrılmasına rağmen kızkardeşleriyle irtibatı hiç kesmiyor onlarla görüşüyor. Hatta Ayşen’le de buluşuyordu. İzlediğimiz son bölümlerde ise Zafer, konağa geri döndü. Ertan son yaşadıkları ve dayısıyla ilgili duyduklarından sonra abisini affedip onun konağa geri dönmesi için elinden geleni yaptı. Peki Zafer’le başlayan ve Ertan’la devam eden Makedon bir kızla evlenme yasağı konakta artık kalkıyor mu? Sadece dizide değil, gerçekte de bu tür radikal kararlar alınıyor mu Balkanlar’da, Üsküp’te?
Jovanka-Ertan aşkı ne şekilde gelişir ben de bilmiyorum açıkçası, merak da ediyorum bir yandan, bekleyip hep birlikte göreceğiz…
Balkanlar’da, Üsküp’te bu tür radikal kararlar tabii ki alınıyor. Benim çevrem de de gözlemlediğim bu yönde ilişkiler mevcut.
- Ertan’a hem abilik hem de babalık yapan Zafer, kardeşinin Jovanka’yla kavuşması ve evlenmesi için destek olacak. Peki başarılı olabilecek mi?
Zafer’in, kardeşine her sekilde destek olacağına inanıyorum. O da aynı zorlu yollardan geçen biri, bir nevi tecrübeli de bu konularda. Ertan’ın Jovanka’ya olan aşkını bildiğinden dolayı, elinden ne gelecekse sonuna kadar yapacaktır diye düşünüyorum…
-Siz sanatçı bir aileden geliyorsunuz. Abiniz Ertan Saban da Türkiye’de izleyicilerin çok sevdiği ve izlenme rekorları kıran yapımlarda rol alan bir oyuncu. Elveda Rumeli dışında birlikte rol aldığınız yapımlar var mı? Üsküp Türk Tiyatrosu’nda birlikte oynadığınız oyun var mı? Ailede abiniz ve sizin dışınızda başka sanatçı var mı?
Ağabeyim Ertan Saban ile, Elveda Rumeli dışında bir dizi, iki film ve Üsküp’te bir süre tiyatro yapmıştık.
Ailemizde sanat ile uğraşan, bizim dışımızda İstanbul’da yaşayan halam var, amatör olarak seramik boyama ve resim ile uğraşıyor.
-Balkan Ninnisi, yönetmen ve tüm teknik ekibe projenin başından itibaren büyük destek verdiniz. Bu anlamda projenin odak noktası oldunuz. Sanatçılara şive koçluğu da yaptınız. Tüm oyuncular bu konuda size minnettar olduğunu dile getirdi. Peki sanatçı dostlarınız Balkan Ninnisi’nde şive anlamında başarılı oldular mı?
Projeye başlamadan önce, yapımcımız Uğur (Uzunok) Bey ile Üsküp’te uzun süre zaman geçirmiştik. Şu anda çekim yaptığımız Çarşı olsun, Üsküp sokakları olsun bol bol gezip dolaştık, konuştuk. En başından itibaren kendisine de her seferinde söyledim, “Ben bu projenin misafirperveriyim, elimden ne gelecek ise seve seve sonuna kadar yapmaya hazırım”… Öyle de nasip oldu, hala her şekilde ne gerekiyorsa yapmaya gayret gösteriyorum. Şimdi bu ‘ninni’ hepimizin…
Oyuncu arkadaşlarımın hepsi çok yetenekli, proje başlamadan önce bir süre İstanbul’da kaldım, her gün arkadaşlarla şive üzerine çalışmalar yapıyorduk, o dönemden şimdiye bir kıyas yaptığımda ağız/şive anlamında çok çok büyük ilerleme görmekteyim. Biraz bile katkım olduysa ne mutlu bana…
-Siz, Üsküp’te yaşıyorsunuz. Orada ve Balkanlarda diziyi izleyiciler nasıl buldu? Dizi nasıl tepkiler alıyor?
Üsküp’te tabii ki haliyle genel olarak güzel, hoş tepkiler alıyoruz Üsküplüler tarafından. Arnavut kardeşlerimizin çoğunda evlerinde çanak anten bulunmaktadır bu vesileyle Türk kanallarını izlemekteler, onlardan da genel olarak güzel tepkiler almaktayız… Makedon kardeşlerimiz de, bir şekilde sosyal medyadan, internetten diziyi alt yazılı bir şekilde izliyorlar… Dizimiz de de geçen “Burası Üsküp burada hayat beraber”repliği gibi…
-Erman Saban, çalışmadığı dönemlerde nasıl vakit geçirir? Hobileri var mı? Spor yapar mı? Ailesiyle birlikte vakit geçirirken en çok nerelere gider? Türkiye özlemi var mı? Sık sık Türkiye’ye gider misiniz? Abinizin Türkiye’de yaşadığını biliyoruz. Başka akrabalarınız var mı anavatanda?
Çalışmadığım dönemlerde genel olarak evde vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Seyretmediğim filmleri izlerim, hep başlayıp yarım kalan kitaplarımı okumaya fırsat yaratırım, sporuma elimden geldiğince özen göstermeye çalışırım, hobi olarak vurmalı çalgılarım var arada çalıyorum, kara kalem resim yaparım...
Tabii ki de ailemle, kızımla güzel Üskübümüzün doğasında vakit geçirmekten hoşlanmaktayım…
Abim İstanbul’a uzun zaman önce taşınmıştı. Fakat her Üsküplü gibi benim de ailemin bir kısmı anavatandadır. Türkiye özlemi ezelden beri varmış, hala var…
İstanbul’a gitmek için her fırsatı heyecan ile değerlendiriyorum, her zaman öyleydi ama özellikle yeğenim doğduğundan beri daha da çok gitmekteyim zaman buldukça…
Anavatana kavuşmaya fırsat yaratır her Üsküp/Balkan suyu içen insan…
-Sosyal medya, digital teknolojiyle aranız nasıl?
Ben biraz daha eski kafalıyım galiba bu konuda, daha yeni yeni instagramı kurcalamaya, anlamaya, kullanmaya başladım diyebilirim… Tabii ki günümüz çağı teknoloji ağırlıklı olduğundan, elimden geldiğince ayak uydurmaya, fakat beni boğmamasına çalışıyorum…
Balkan Ninnisi 4 Ekim Salı akşamı saat 20.00’de TRT 1’de…