Dördüncü sezonuna reyting rekoru kırarak giren TRT 1’in sevilen dizisi Gönül Dağı kadrosuna usta bir sanatçı daha katıldı: Süeda Çil…
Televizyon dizilerinin ve filmlerin sevilen yıldızı Çil, Gönül Dağı’nda mucit amcaoğullarının yanında çalışmaya başlayan kızı Filiz’le (Öge Sözbaş) birlikte Gedelli’ye yerleşen Adile karakterini canlandırıyor.
İlk bölümden itibaren her Cumartesi izleyicilerin gözdesi olan Gönül Dağı ailesine katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Süeda Çil, yeni rolüyle ilgili sorularımızı yanıtlandırdı.
“Anadolu kadınları her zorluğun üstesinden gelir…”
-Gönül Dağı’nın dördüncü sezonunda ‘Adile’ karakterini canlandıracaksınız. Bize karakterinizi anlatabilir misiniz? Adile nasıl bir kadın, nasıl bir anne, Gedelli kasabasına uyum sağlayabilecek mi onu orada sorunlar bekliyor mu?
-Adile, tam bir ‘Anadolu kadını’. Cefakar, çalışkan ve ekmeğini taştan çıkaran bir kadın. Kızı ile kendi için elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyor. Dizimizdeki diğer kahramanlar gibi hayat mücadelesi içinde… Kızı Filiz ile kurdukları mütevazı bir dünyaları var. Gedelli kasabasında başına neler gelecek şu an bilmiyorum ama ne gelirse gelsin Adile hakkından gelir. Ona güveniyorum ben. Çünkü Anadolu kadınları her şeyin hakkını verir, her zorluğun üstesinden gelir.
“Eğitmenlik hayallerimden biri gerçekleşiyor bu sette…”
-Adile'nin kızı Filiz de dizinin yeni karakterlerinden. Filiz karakterini sanat dünyasının genç yeteneklerinden Öge Sözbaş canlandırıyor. Öge aynı zamanda sizin akademinin öğrencisi. Öğrencinizle aynı dizide rol almak nasıl bir duygu?
-Neredeyse otuz yıldır eğitmenlik yapıyorum. Yaklaşık on senedir de bir oyunculuk stüdyom var. Bu yıllarda dizilerde birlikte oynadığım birçok öğrencim oldu. Ama ilk kez bir öğrencim ile anne-kız oynuyorum. Bu paha biçilmez bir şey. Anne-kız arasındaki o muhteşem sinerjiyi yakalamaya çalışıyoruz birlikte…
Aslında benim eğitmenlik hayallerimden biri gerçekleşiyor bu sette. Öğrencime stüdyomdaki derslerinden sonra profesyonel hayatta ve sette de yardımcı olmak, onun iyi olması için ufkunu açmak öyle güzel ki! Sonuçta Öge Sözbaş’ın ilk işi. Onu şimdi hamur gibi yoğurup en iyisi olmasına gayret ediyorum. Ve bu benim için çok büyük bir keyif. Öğretmen olmanın varılabilecek en yüksek noktası.
Bu arada Öge Sözbaş’tan başka diziye yeni giren diğer oyuncu Zulal Sude Güler de eski öğrencilerimden. Ama hikaye gereği Öge Sözbaş kadar yakın değiliz dizide.
-Gönül Dağı, TRT 1'in reyting rekorları kıran bir dizisi, siz daha önce izliyor muydunuz?
‘-Gönül Dağı’nı ilk bölümden beri takipteyim. Zaten ben bütün dizileri izlerim ve bilirim. İşimin çok önemli bir parçası bu. Bence televizyon oyunculuğu diye bir kavram var. Başka meslektaşlarım oyunculuğun tiyatro ve ekranda ayrılmaz olduğunu düşünüyorlar. Ben böyle düşünmüyorum. Televizyonun ve tiyatronun kuralları başka başkadır. Dolayısıyla tüm dizileri izleyip, değerlendirip bazen derste bunlardan örnekler bile gösteriyorum öğrencilerime. Dizileri izlemezsem gündemi kaçırırım.
“Berk Atan ile ‘Cennetin Gözyaşları’ dizisinde otuz altı bölüm çalıştık…”
-Daha önce başlamış bir işe dahil olmak zordur… Siz Gönül Dağı setinde zorluk yaşadınız mı? Nasıl karşılandınız? Dizide daha önce çalıştığınız sanatçı arkadaşlarınız var mı?
-Berk Atan ile altı yıl önce ‘Cennetin Gözyaşları’ dizisinde otuz altı bölüm çalıştık. Eser Eyüboğlu ile ‘Benzemez Kimse Sana’ yarışmasında on üç bölüm çalıştık. Ali Düşenkalkar konservatuvardan arkadaşım. Benim sette yabancılık çekmem mümkün mü? Sağ olsunlar hepsi çok severek karşıladı beni. Ben de onları tekrar görmekten aşırı mutluyum.
“Sivrihisar beni büyüledi, bana ilaç gibi geldi…”
-Eskişehir Sivrihisar'ı nasıl buldunuz? Daha önce görmüş müydünüz?
-Sivrihisar beni büyüledi. O kadar dingin bir enerjisi var ki benim İstanbul yoğunluğumdan sonra bana ilaç gibi geliyor. Sete gitmek yaklaşık beş saat sürüyor. Gidip gelirken gördüğüm yerler, yollar, insan suretleri beni farklılaştırıyor sanki. Başka bir pencere açtı hayatımda Sivrihisar. O pencereden gördüğüm manzarayı çok sevdim.
-Siz bugüne kadar onlarca dizide rol aldınız. Gönül Dağı’nın diğer dizilerden farkı nedir? Başarısını siz neye bağlıyorsunuz?
-Gönül Dağı’nın diğer işlerden en büyük farkı ‘bizim insanımızın hikayesi’ olması bence. Yaşam biçimi, enerjisi, duygusu ve sahip olduğu değerleri bizim insanımızı anlatıyor. Başka coğrafyada olmayan bir şey bu. Biraz komik, biraz hüzünlü, biraz öfkeli, biraz neşeli ama her durumda içi sevgi dolu. Bunların toplamı ‘Anadolu’ demek değil mi? Bence başarısı da tam buna bağlı. Yazarlarımızın, yönetmenimizin ve yapımcımızın Anadolu Mozayiğini iyi bilmesi ve ortak bir dil ile konuşuyor olmaları diziyi hak ettiği yere getirmiş. Bu kadar başarılı bir işe dahil olmak büyük bir sorumluluk getirdi bana. Omuzlarımda bu sorumluluk duygusunu hissediyorum ve en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Gönül Dağı, yeni bölümüyle 16 Eylül Cumartesi saat 20.00’de TRT1’de…