Genç okurlar için Şair Cemal Süreya...
2 ay önce elime aldım kitabı. Cemal Süreya’nın toplu şiirlerinin, mektuplarının, denemelerinin yer aldığı “Sevda Sözleri”ni. Kitabı bulabilmek için babamı ne kadar çok kitapçıya sokup çıkardığımı hatırlamıyorum. Neden o sıralar şiire yöneldiğimi de. Kendimi bildim bileli uzun romanlardan hep kaçmışımdır. Her zaman kısa ve etkileyici olan, beni içine alıp saatlerce hatta günlerce aklımdan çıkmayan öyküleri sevmişimdir. Şiire yönelmemin sebebi buydu belki de. Sayfaları bir bir çevirip fosforlu kalemle cümlelerin altını çizmek, gelen geçene ”Şu cümleyi bir okusana.” “Bu şiir olağanüstü değil mi?” demek için şiire yönelmiştim. Ve şiir serüvenime de Cemal Süreya’yı seçerek başladım.
Elime kitap geçtikten sonra dediklerimi birer birer yaptım. Fosforlu kalemlerle altını çizmediğim, üstüne ataş yerleştirip yüzlerce kez okumadığım, tanıdıklarıma göstermediğim şiir kalmadı. Nereye gidersem yanımda taşıyordum. Sıkıldığımda çantamdan çıkarıp üstünü çizdiklerimi tekrar okuyup bir oh çekiyordum. Şiir okumaktan zevk almaya başlamıştım.
Peki neden şiir?
Açıkçası okumanın zamanı yoktur. Bunu hepimiz biliriz. Bazı kitaplar vardır, asla unutulmaz.Yıllar geçer o kitap yine kitapçının en ön rafında seni bekler. İşte şiirler de öyle. Nasıl bazı kitaplar hiç yaşlanmıyor, işte bir şiirde özenle seçilmiş olan kelimeler, satırlar, onu okurken hissettiğin duygular da asla yaşlanmıyor. Seni bambaşka dünyalara götürüyor. Dakikalarca boş bir duvara bakıp o sözcükleri yineliyor beyniniz. İşte bu yüzden şiir.
“Şiir yazılmak içindir okunmak için değil” yargısına katılıyor muyum?
Şiir okunması en güzel şeylerden biridir. Şiir okumak, yazmak kadar zahmetli bir iştir bana göre. Bu söze inanan çoğu insan hayatlarında şiir yazmaya bile yeltenmemişlerdir diye düşünüyorum. Yazarlık derslerimizde biz de şiir denemeleri yapardık. Kimisi çok saçma olurdu. Kimisi de çok beğenilirdi. Çok beğenilen her zaman en kafiyeli olan değildi. Bazen son kelimeleri birbiriyle uyumlu olmayan ancak bir bütün olarak uyumun ta kendisi olan şiirler de seçilirdi.
Şiirin okumanın bize nasıl bir katkısı olabilir?
Şiir okumanın, okuma alışkanlığı kazanmak açısından çok büyük bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Çünkü şiirler kısa olduğu için şiir kitabını da çabucak bitirebildiğinizi fark edeceksiniz. Bu da mutlaka sizi daha çok kitap bitirme isteğiyle farklı kitaplara yönlendirecektir.
Peki neden Cemal Süreya?
Genç okurlar için Cemal Süreya’nın birçok temada şiir yazdığını söyleyebilirim. Ancak onun dünyasında aşk bambaşka bir hal alıyor. Şiirlerinin çoğunda da aşk duygusunu barındırıyor. Bir yandan aşkın, sevginin ne kadar yaşanılası, ne kadar özel olduğunu anlatırken bir diğer şiirinde ise acıdan, terk edilmişlikten bahsediyor size. Daha önce hiç aşık olmamış bir insanı bile ağlatabiliyor. Tek bir cümlesiyle bile sizi büyülüyor. Kısacası Cemal Süreya gerçekliği öyle bir şekilde anlatıyor ki o gerçeklik gördüğümüz gerçekliğin çok ötesinde gibi algılıyoruz. Adeta onun dünyasının insanları oluyoruz.
Ben henüz şiir kitaplarına yönelmeden önce de Cemal Süreya’nın alıntılarını okumuştum. İnternette onun çok fazla alıntısını bulabiliriz. Sonunda kitabını almak istediğimde belirli bir şiir kitabını değil de tüm şiirlerinin bulunduğu bir kitabın kitaplığımda yer edinmesini karar verdim. Ve şimdi Sevda Sözleri adlı kitabı tam da başucumda. Mektuplarda ve dergilerde kalan yazıları da kitabın içerisinde. Şiir okumak benim için başlayıp da bırakamadığım bir alışkanlık haline geldi.
"Sesinde ne var biliyor musun
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun” / Cemal Süreya