Buğra Gülsoy ve Serhat Teoman yeni oyunlarını anlattı

Buğra Gülsoy ve Serhat Teoman, sanatın birçok ala­nında yenilikçi yaklaşımlarla projeler üretmek için kurdukları Art 12’nin ilk prodüksiyonu “Cırcır Böcek­leri İtler ve Biz”i 18 Eylül’de Zorlu PSM’de seyirciyle buluş­turacak. Sam Shepard’ın “True West” adlı oyununa Mert Öner’in yönetmenliğiyle yepyeni bir bakış açısı getiren oyun, biri kentli ve eğitimli bir sena­rist, diğeri ormanlara sığınan, özgür ruhlu bir hırsız olan iki kardeşin hikâyesini konu ediniyor. Hem kendilerine hem de birbirlerine yabancı olan ve yaşadıkları sıkışmışlık hissi hepimizde bulunan iki kardeşin, birbirlerini keşfederek çıktıkları dönüşüm yolculuğunun hikâye­sini anlatıyor. Buğra Gülsoy ve Serhat Teoman’ın “Cırcır Böcekleri İtler ve Biz”i Milliyet Sanat’a anlattı.

“Üstümüze yapıştırılan ateşten gömleklerimizden kurtulmak gerek”

Oyunun konusundan yola çıkarak “ben” ve “biz” olmak üzerine konuşan ikiliden Serhat Teoman “Nasıl yaşayacağına ve kim olmak istediğine karar vermekle başlar tüm yolculuk,” derken Buğra Gülsoy “Biz olabilmek için önce üstümüze yapıştırılan, bizi birbirimize kışkırtıp kutuplaştıran ateşten gömleklerimizden kurtulmak gerek diye düşünüyorum,” diyor.

“İnsanla ve onu hapsetmeye çalışan sistemin kendisiyle ilgileniyoruz”

Serhat Teoman bu oyunla birlikte olgunluk dönemine merhaba dediklerini ifade ederken “Cırcır Böcek­leri İtler ve Biz” için “Zamansız bir oyun bu,” diyen Buğra Gülsoy ise şöyle devam ediyor: “Karakterlerin ait oldukları uyruklarıyla ilgilenmiyoruz. Herhangi bir kıta veya ülkeyle ilgilenmiyoruz. Kimlik, dil, din, ırkla ilgilenmiyoruz. İnsanla ve onu hapsetmeye çalışan sistemin kendisiyle ilgileniyoruz.”