Ülkemizin en önemli sinemacılarından Ümit Ünal’ın uzun süredir merakla beklenen filmi AŞK, BÜYÜ VS., tamamı Büyükada’da geçen, baharın getirdiği umudu taşıyan, sinemamızda eşine az rastladığımız türden bir öykü anlatıyor.
Gençliklerinde büyük aşk yaşayan, ancak toplumsal baskılarla birbirinden kopan Eren (Ece Dizdar) ve Reyhan’ın (Selen Uçer) yıllar sonra yeniden bir araya gelişini anlatan AŞK, BÜYÜ VS., 39. İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazanmıştı. AŞK, BÜYÜ VS. 22 Mayıs itibarıyla MUBI’de sinemaseverlerle buluşuyor.
MUBI’de mayıs ayının öne çıkan filmleri
UZUN KIZ (BEANPOLE)
Kantemir Balagov, 2019
Yıldızı hızla yükselen genç Rus yönetmen Kantemir Balagov’un imzasını taşıyan UZUN KIZ, Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde büyük ses getirmiş, sonrasında dünyanın pek çok ülkesinde övgüyle karşılanmıştı. Güçlü sinematografisi ve renk paletiyle hemen dikkat çeken bu yenilikçi ve cüretkâr film, II. Dünya Savaşı’nın ertesinde Leningrad’da hayata tutunmaya çalışan iki genç kadının öyküsünü anlatıyor.
ZAMA
Lucrecia Martel, 2017
Dünya sinemasının yaşayan en önemli yeteneklerinden Lucrecia Martel’in Arjantinli yazar Antonio Di Benedetto’nun romanından uyarladığı ZAMA, özetlenmesi, kelimelere indirgenmesi zor bir deneyim. 17. yüzyılda Güney Amerika’daki bir koloniye gönderilen üst düzey bir İspanyol memurun, burada giderek amacını yitirişini anlatan bu gizemli öykü, büyük edebi yapıtların o ihtişamını taşıyan, yıllar sonra klasikler arasında anılabilecek denli büyük bir etkiye sahip.
DNA
Maïwenn, 2020
Louis Garrel ve Fanny Ardant gibi farklı kuşakların iki büyük Fransız yıldızını bir araya getiren DNA, duygusal yoğunluğu yüksek filmleriyle tanıdığımız Maïwenn için de kişisel bir yolculuk niteliği taşıyor. Maïwenn bizzat kendisinin de rol aldığı bu projede, yıllar önce Fransa’ya göçmüş dedesinin ölümünün ardından, köklerini araştırma arzusuyla dolan ve etnik kimliğini sahiplenen bir kadının etrafında kuruyor öyküyü.
PERSONA
Ingmar Bergman, 1966
Pek çoklarınca büyük usta Ingmar Bergman’ın başyapıtı kabul edilen PERSONA, sinema tarihini değiştirmiş yapıtlardan biri. Psikolojik derinliğiyle, dünyadan izole bir mekanın içinde kurduğu gerilimle, sayısız yönetmene ilham olmuş bir film. Her izlendiğinde farklı katmanları keşfedilen bu klasik, Bibi Andersson ve Liv Ullmann’ın yan yana olduğu pek çok ikonik anı bize armağan etti.
THE FLORIDA PROJECT
Sean Baker, 2017
Amerikan bağımsız sinemasının son yıllarda çıkardığı en özgün yönetmenlerden Sean Baker, toplumun kıyısına itilmiş, sokaklarda parasını kazanmaya çalışan bir anne ve kızını anlatırken, onları bir an bile kurbanlaştırmadan, yaşamlarındaki coşkuyu ve hüsranı anlatmak için taze bir sinema dili yaratıyor. Başrol oyuncuları Brooklynn Prince ve Bria Vinaite’nin performanslarıyla ses getiren film, Willem Dafoe’ya da Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar adaylığı getirmişti.
GENÇ AHMED (YOUNG AHMED)
Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne, 2019
Fazlalıklardan arındırılmış öyküleriyle Avrupa’nın gündemini meşgul eden toplumsal meselelere eğilmesiyle tanınan Dardenne Kardeşler, bu kez Belçika’daki küçük bir kasabada, radikal İslami ideolojilere yakınlık duyan bir çocuğa çeviriyor kamerasını. 2019 yılında Cannes’da En İyi Yönetmen ödülüne layık görülen GENÇ AHMED, karakterlerini yargılamayan, sinemanın gücüyle onların dünyasını anlamaya çalışan, merhametli ama mesafesini koruyan bakışıyla dikkat çekiyor.
DEVLET TÖRENİ (STATE FUNERAL)
Sergey Loznitsa, 2019
Sovyet lider Joseph Stalin’in 1961’deki cenaze töreni, yüzlerce kamera tarafından kaydedilmiş ancak yıllarca bu kayıtlar gün yüzüne çıkmamıştı. Ukraynalı auteur yönetmen Sergey Loznitsa, bu kayıtları muazzam bir kurguyla bir araya getirerek, Sovyetler Birliği’ne dair pek çok anlam barındıran bu ritüeli muazzam bir sinema olayına dönüştürüyor. Arşiv görüntülerinin en etkileyici kullanımlarından biri.
ÖĞLEDEN SONRA AŞK (L'AMOUR, L'APRÈS-MIDI)
Éric Rohmer, 1972
Fransız sinemasının büyük ustası Éric Rohmer’in “Altı Ahlak Hikayesi”nin son halkası, yönetmenin zarif mizansenler ve felsefi diyaloglarla bezeli üslubunun en önemli örneklerinden biri. Paris’te yaşayan burjuva karakterlerin ilişkilere, evliliğe, hayata dair değerlerini, onları yargılamadan, bir dizi günlük olayın içinde veren Rohmer, arzuların bulanık sularının en iyi hikaye anlatıcısı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
ATLANTİS
Valentin Vasyanoviç, 2019
Valentin Vasyanoviç’in kıyameti andıran yakın bir gelecekte geçen öyküsü ATLANTİS, bilimkurgu, savaş filmi ve dram gibi farklı türleri bir araya getirirken, savaşlarla malul bir dünyanın yarattığı duygusal yaraları en çarpıcı şekilde hissettiriyor. Kurduğu dünyanın özgünlüğüyle seyirciyi kıskıvrak yakalayan film, çürümekte olan Avrupa’nın ruhuna kışkırtıcı bir bakış sunuyor.
Jim Jarmusch: Dışarıdakilerin Sineması
80’lerde filizlenen Amerikan bağımsız sinemasının öncü figürlerinden Jim Jarmusch, avangard sanattan, müzikten, Doğu mistisizminden ve nice farklı disiplinden feyz alan filmleriyle, 80'lerden günümüze büyük ilgiye mazhar olmuş bir yönetmen. Jim Jarmusch’un küçük bir bütçeyle çektiği SÜREKLİ TATİL ve CENNETTEN DE GARİP gibi ilk dönem filmlerinden, İÇERDEKİLER, GİZEM TRENİ ve DÜNYADA BİR GECE gibi yapıtlarına uzanan bu seçki, yönetmen toplumun merkezinden uzakta kalmayı tercih etmiş karakterlere özgün bakışının ve yalın üslubunun bir resmini veriyor.
Abbas Kiyarüstemi: Virajlı Yollar
Yalnızca İran sinemasının değil dünya sinemasının da devlerinden biri olan Abbas Kiyarüstemi, basit olanın içinde bulduğu şiirle, doğanın, rüzgârın, ağaçların, toprağın içinde bulduğu anlamlarla pek çok sinemacıya yol göstermiş bir isim. Yönetmenin en önemli filmlerinden ikisi, KİRAZIN TADI ve RÜZGÂR BİZİ SÜRÜKLEYECEK, hayatı sorgulayan iki karakteri, İran’da yollara düşürüyor ve onları basit olanın güzelliğiyle tanıştırırken hiçbir zaman kestirme yollara sapmadan dünyaya bakışımızı değiştiriyor.
Empati ve Gerçekçilik: Dardenne Kardeşler
Cannes Film Festivali’nin en çok ödül kazanan isimlerinin başında gelen Dardenne Kardeşler, kariyerlerini sosyal adaletsizlikleri, sınıfsal çatışmaları, Avrupa toplumunun görünmez kılınmış insanlarını öne çıkarmaya adadılar. Her dönemde kendilerini yenilemeyi başaran bu auteur yönetmenlerin, güvencesiz çalışma ortamları, ırkçılık, radikal ideolojiler gibi temaları irdeleyen filmleri, günümüz Avrupa’sını anlamak için birer kılavuz niteliğinde.
MUBI MAYIS 2021
- 1 Mayıs Saplantı (Unsane, 2018)
- 2 Mayıs Uzun Kız (Dylda, 2019)
- 3 Mayıs Sürekli Tatil (Permanent Vacation, 1980)
- 4 Mayıs Siyah Güneş (Black Sun, 2019)
- 5 Mayıs Charulata (1964)
- 6 Mayıs Mezuniyet (Bacalaureat, 2016)
- 7 Mayıs Zama (2017)
- 8 Mayıs Atlantis (2019)
- 9 Mayıs Kirazın Tadı (Ta'm e guilass, 1997)
- 10 Mayıs Cennetten de Garip (Stranger Than Paradise, 1984)
- 11 Mayıs Mutluluğun Peşinde (Rabbit Hole, 2010)
- 12 Mayıs Ateşlere Doğmak (Born in Flames, 1983)
- 13 Mayıs Lorna'nın Sessizliği (Le silence de Lorna, 2008)
- 14 Mayıs
- 15 Mayıs DNA (Adn, 2020)
- 16 Mayıs Rüzgâr Bizi Sürükleyecek (Bad ma ra khahad bord, 1999)
- 17 Mayıs İçerdekiler (Down by Law, 1986)
- 18 Mayıs Whitney (2018)
- 19 Mayıs İstila (Invasión, 1969)
- 20 Mayıs İki Gün ve Bir Gece (Deux jours, une nuit, 2014)
- 21 Mayıs Devlet Töreni (State Funeral, 2019)
- 22 Mayıs Aşk, Büyü vs. (1985)
- 23 Mayıs Öğleden Sonra Aşk (L'amour l'après-midi, 1972)
- 24 Mayıs Gizem Treni (Mystery Train, 1989)
- 25 Mayıs Belgica (2016)
- 26 Mayıs Persona (1966)
- 27 Mayıs Peki Şimdi Nereye? (Et maintenant, on va où?, 2011)
- 28 Mayıs The Florida Project (2017)
- 29 Mayıs Çikolata (Chocolat, 1988)
- 30 Mayıs Genç Ahmed (Le jeune Ahmed, 2019)
- 31 Mayıs Dünyada Bir Gece (Night on Earth, 1991)