Belçim Bilgin oğluyla ilgili soruya verdiği cevapla şaşırttı!
Ünlü konuklarının yaşanmış hikayelerle Empati kurduğu ve alanında tek format olan Empati, BBO Yapım imzasıyla her Çarşamba Ahmet Mümtaz Taylan'ın sunumuyla NTV ekranlarında.
Empati'nin bu çarşamba konuğu, Belçim Bilgin oldu. Geçirdiği büyük trafik kazasının nekahat dönemi de dahil olmak üzere, yıllardır ekranda hiçbir programa katılmayan Bilgin, Ahmet Mümtaz Taylan'la yıllardır süregelen dostluğunu, Empati aracılığıyla bir kez daha perçinledi.
"Aşk kadınıyım" diyen Belçim Bilgin, "Biriyle birlikteysek aşık olduğumuz için olalım" duygusunu taşıdığını ifade ederken, oğlu Rodin'den eski eşi Yılmaz Erdoğan'a kadar, evliliğe kadar çok samimi açıklamalara imza attı. Rodin'in Vancouver Montreal'da eğitimine devam edeceğini belirten Belçim Bilgin Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Rodin'in geleceği için kendince planlar kuruyor musun?" sorusuna, Belçim Bilgin'den bir anne olarak hiç de beklenmedik yanıtlar geldi. Belçim Bilgin: "Yok ne haddime! Ona olan saygımdan ne haddime. Ben sadece onun gelecek planlarını sağlıklı şekilde verebilmek için imkanlar tanıyabilirim ona... Onun hayatında vereceği kararlar için söz hakkım yok!" dedi
YILMAZ'IN BANA YAZDIĞI ŞİİRDEN ÇOK ETKİLENMİŞTİM
Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Senin için de şiir yazıldığını duydum. 'En çok suya benzeyen'i Yılmaz yazmış sana" yorumuyla Belçim Bilgin, o dönemi şöyle anlattı: "Film setindeydim, Aşk Tesadüfleri Sever'i çekerken evlilik yıl dönümümüzde gelmişti. Çok etkilenmiştim, defalarca kere kere okuyup, bütün kelimelerin ağırlığı, hafifliği, güzelliği içinde uçuşarak sete devam etmiştim. Aşka sevgiye dair daha güçlü hissederek... Çok güzeldi, böyle bir şeye vesile olmuş olmak, birkaç tane şiirim şarkım var..."
Evlilik aşka büyük bir ağırlık getiriyor
Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Bir daha evlenmeyi düşünüyor musun?" sorusunda ise Belçim Bilgin evlilik için düşündüklerini çok net cümlelerle anlattı: "Evlilikle ilgili çok olumsuz fikirlerim var. Evlilik kurumunun hantallığı ve özellikle de bu dijital çağda her şeyin hoyratça tüketildiği bir zamanda evliliğe yüklenen yüklerin aşka büyük bir ağırlık getirdiğine inanıyorum. Bir aşkın bir sevginin bir dostluğun ispatı için evlilik gibi bir kurumun damgası, mühürü olmasına gerek yok. Onun getirdiği kurumsal zorunluluklar, beklentiler, aile, dış çember her şey, yola çıktığınız o hikayeyi örseleyip kirletebiliyor. Bir kalıpla mühürlenmemiş her ilişki daha özgür ve daha aşık kalır gibi hissediyorum."