Müzikten, stand-up’a, mizahtan güncel konulara kültürün her alanına dokunan ve her anı eğlence dolu dakikalara sahne olan Zorlu PSM’nin sevilen programı Schweppes’in sunduğu “İbrahim Selim ile Bu Gece”nin konuğu yakışıklı oyuncu Berk Oktay oldu. Berk Oktay, ilişkisine dair özel anlardan kariyer yolculuğuna, çocukluk anılarından kişisel alışkanlıklarına kadar hayatına dair her şeyi “İbrahim Selim ile Bu Gece” programında anlattı.
“Çocukken çok yaramazdım yanlışlıkla evi yaktım”
Ankara doğumlu ve tek çocuk olan Berk Oktay, İbrahim Selim tarafından sorulan “Çocukken çok yaramaz bir çocukmuşsun ve hatta yanlışlıkla evi tamamen yakmışsın” sorusuna “O zamanlar dokuz yaşındaydım ve çocukken Bahçelievler’de tüm aile büyüklerimizle aynı sokakta otururduk. Bayram harçlıklarımın bir kısmı ile Kemal Sunal VHS kasetleri, geri kalanı ile mahalledeki büfeden havai fişek alırdım. Babam, evdeki somyanın örtüsünün saçak iplerini yakarak eşitlerdi hep. Aslında babamın daha en başta yapmaması gereken bir şeydi. Ben de tabii büyüğümden ne gördüysem onu yaptım. Aynı şekilde iplikleri kısaltmaya çalıştıktan sonra arkamı dönüp film izlemeye başladım. Bir anda arkamdan siyah dumanlar yükselmeye başladı ve ben alevi söndürmeye çalıştıkça daha da yayıldı. Hemen koştum, kaçtım ve dışarı çıkınca evin kapısı arkadan kapandı. Anahtar da yoktu ve ev haliyle yanmış oldu. Ev de kiraydı üstelik. Ama babam bana kzımadı ve hatta akşam, o yanan somya üstünde havai fişekler patlatıp eğlenmiştik.” diyerek çocukluğuna dair anısını tüm samimiyetiyle İbrahim Selim’e anlattı.
“Uzlaşamayacağın konusunda uzlaşmak çok önemli”
Berk Oktay, programın sevilen bölümü “Gözlerimin İçine Bak”ta İbrahim Selim’in “En son ilişkin sana neyi öğretti?” sorusuna “Çok net bir şey söyleyeyim; şuanda çok güzel giden bir ilişkim var. Kırk yaşımın içerisindeyim ve sevgilim bana birgün bir şey söyledi ve söylediğini anlamam uzun sürdü. Herkese de bunu tavsiye edebilirim. Bana ‘Uzlaşamayacağımız konusunda da uzlaşmamız lazım’ diye bir şey söyledi. Çünkü ben fikrini fazlasıyla kabul ettirmeye çalışan ve dikte eden biriydim. Bana bu konuyu sabırla ve zamana yayarak güzelce öğretti ve bundan çok mutlu oldum. İnanın bu şekilde ilişki de toparlanıyor, birçok şeyi kafaya da daha az takıyorsunuz. O kadar doğru bir şey ki bu. Çünkü insanlar uzlaşamayabilirler. Sonuçta ben siyahım, o beyaz… Zaten kadın-erkek bambaşka canlılar. İnsanlar birbirine fikrini dikte etmeye çalıştığı zaman ilişkiler bozuluyor. Dikte etmek yerine fikrini söylüyorsun, karşıdaki de fikrini söylüyor ve ‘tamam anlaşamayacağız bu konuda’ diyerek anlaşamadığın konusunda anlaşıyorsun. Bu sebeple uzlaşamayacağın konusunda uzlaşmak çok önemli diye düşünüyorum.” cevabıyla İbrahim Selim ve stüdyodakileri oldukça etkiledi.