Masum değiliz hiçbirimiz
TRT 1'de salı akşamı ilk bölümü yayınlanan Masumlar Apartmanı izleyiciyle buluştu. Şahit olduğum yorumlar yine kitleyi ikiye bölmüş. Hem fikir olduğum genel kanı ise yine dizi süresi elbette. Farah Zeynep Abdullah’ın oynadığı İnci ile Birkan Sokullu’nun oynadığı Han’ın birbirlerine aşık olacakları o kadar belli ki, sırf bu hadiseyi süslemek için yarım saat sözsüz oyun vermek çok zorlama geliyor.
Gelelim dizinin sevilmesindeki bence en önemli unsura. Derinlikli karakterlerden oluşan senaryosu. Uyarlama, bizim televizyon yapımlarımızın en çok başvurduğu tür. Dram ise en iyi bildiğimiz ve aşina olduğumuz kurgu kategorisi. Dizide yüreğimizi burkan bir ev var. Ev sakinlerinin hastalıklı halleri kadar, kostüm seçimi, renk, istiflenmiş eşyalar ve bu eşyaların dizilimine verilen vurgu izleyiciyi çok etkiliyor. Sanat yönetmenliği, oyunculuk kadar öne çıkıyor ve bu dizide anlatılmak istenen sorunu size daha en başta geçirmeyi başarıyor. Dizinin karakterlerini görmeye başladıkça yoğun psikolojik sıkıntı sizi içine çekiyor.
Önce neden böyle davranıyorlar diye sormaya başlıyorsunuz. Sonra çarşaflar neden çamaşır makinesine koyulamıyor derken üst kata çıkma ritüeli başlıyor. Virüsle mücadele eden günümüz toplumunda tulum, eldiven ve maskeye alışmış olmamıza rağmen bir terslik olduğunu merakla takip ediyorsunuz. En sonunda üst dairenin kapısı açılıp oda dolusu çöp poşetini görünce bu sorunun bir ruh hastalığı olduğunu anlıyorsunuz.
Göğsünüze bir öküz oturuyor. Ezgi Mola’nın Safiye’si ve Merve Dizdar’ın Gülben’inin anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk girdabında debelenmelerine koca koca gözlerle şahit oluyorsunuz. İçinizden onları alıp hemen bir kliniğe götürmek geliyor. Kendinize dönüyor basit takıntılarınızı düşünüyorsunuz. Dizi sizi devamlı olarak bu sorunların içinde bırakmadan romantik ve eğlenceli sahnelerle de nefes aldırıyor.
Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu İstanbul’lu Gelin ve Kırmızı Oda dizilerindeki dokunuşlarından sonra şimdi de Masumlar Apartmanıyla karşımızda. Bu yıl psikolojik dramlara doyacağız gibi gözüküyor. Umarım farkındalık yaratma adına da olumlu sonuçları olur. Yapım, reji ve oyuncu ekibi kutluyor, merakla yeni bölümleri bekliyorum.