Peki nereden mi çıktı bu Kimera?
Sevgili Oya Doğan sayesinde her hafta sizlerle Dizidoktoru.com’da düzenli olarak buluşuyoruz. 1 yılı aşkın bir süredir yazılarımda başımdan geçen enteresan veya farklı olayları paylaşmaya gayret ediyorum. Bunlardan en yenisi de geçtiğimiz akşam yaşandı.
Yazdığım bu satırları Urla’daki yeni hayatımıza kısa bir süre önce girmelerine rağmen iyi ki tanışmışız dediğimiz Farmaka ailesine borçluyum. On bir haneli butik sitemizin sakinlerinden Serdar Farmaka ve pozitif enerjisi ile sitemize renk katan eşi Gaye Hanımlara klasik gece oturmasına gittik. Hoş sohbetlerin vazgeçilmezi Sıdıka Abla ve Metin Abimiz de aramızda. Konularda gitgide derinleşirken içimden aklıma takılan bir şeyi Serdar Bey’e sormak geldi.
Serdar Bey, İzmir’in çok sevilen ve saygı duyulan kadın doğum doktoru. İşinde çok başarılı olmasının yanı sıra mütevazi kişiliği, insana güven veren yaklaşımı ve her konudaki engin bilgisi ile hepimizi kendine hayran bırakmayı başardı. Sıkılmadan üşenmeden her soruyu sabırla yanıtlayan, sitedeki herkese yardımcı olan doktorumuzla başıma gelen ilginç bir durumu paylaştım ve nedenini sordum. Serdar Bey’in cevabı hiç bilmediğim bir yerden geldi.
01. 11.1975’te İstanbul Zeynep Kamil Hastanesi’nde 2.300 kg ve 0 RH - kan grubuna sahip olarak (Yazılan belgelere göre.) dünyaya gözlerimi açmışım. Yıllarca da 0 RH - olarak hayatıma devam ettim. Hatta üniversite yıllarımda radyoculuk yaparken Capitol FM’de yayınlanan programıma kendi kan grubum olan 0 RH - adını vermiş, 1.5 yıl o adla yayın yapmıştım.
0 RH - az bulunan bir kan grubu. Herkese verebiliyorken kendi sadece 0 RH - ‘ten alabiliyor. Ben küçükken çok yaramaz olup sürekli kafa göz yardığım için ve kan grubumda az bulunduğundan annemler acil durumlara karşı 0 RH- kan grubundan iki aile dostumuzu hep yakınlarında tutmuşlar. Ciddi durumlarda birinden biri kan lazım olursa diye hastanelere hep bizimle gelmişler.
Ancak 2004 yılında hayatımıza Eren’in girmesi ile kan grubum değişti. Barış ile aramızda ciddi bir kan uyuşmazlığı vardı. O pozitif, ben ise negatif kan grubuydum. Eren’den de doğar doğmaz kan alındı. Benim kan grubumu taşımaz ise kan nakli yapılacaktı. Ve Allahtan o da O RH - olarak doğdu. Biz bu durumu böyle atlattığımızı düşünürken motosiklet ehliyeti almak için başvurduğumda kan grubum A RH - çıktı. Ben yanlış olduğunu iddia edince bir daha yapıldı, sonuç yine aynı: A RH -. Bana ilk (Doğduğum gün.) hastanede yanlışlık yapıldığını böyle şeylerin çok sık yaşandığı söylendi. Koskoca doktorlar benden daha iyi biliyorlardır dedim ama içime de bir kurt düşmedi değil. İçime düşen bu kurdu paylaştığım Serdar Bey ise olaya çok farklı bir çerçeveden yaklaşarak bambaşka olasılığın kapısını araladı.
Eğer bu olasılık doğru ise dünyadaki 100 kişiden biri; Kimerik İnsanım. Peki nedir bu Kimerik İnsan dediğinizi duyar gibiyim. Sıkı durun işte cevap geliyor; Kimera, temelde iki ya da daha çok sayıda "bireyin" hücrelerinden oluşan, bir başka deyişle, iki farklı organizma oluşturmak üzere kodlanmış iki DNA dizgesini içeren tek bir organizmaya deniyor.
Kimeraların, doğal süreç ile meydana gelmesinin yolu ise çift yumurta ikizlerinde yaşanıyor. Embriyolardan biri gebeliğin çok erken bir döneminde ölüyor, hayatta kalan ise ölen ikizinin hücrelerini emiyor. Böylece hayatta kalan embriyoda, hem kendi hücreleri, hem de ikizinden aldığı hücreler bulunuyor. Yani bu insanlar iki farklı DNA yapısına sahipler. Hem kendilerinin hem de kardeşlerinin. O nedenle kan grupları da doğum gibi tetikleyici olaylarda çift yumurta ikizinin grubuna geçiş yapabiliyor.
Serdar Bey, benim olayın büyük olasılıkla ilk kan alınırken yanlış bakıldığı için olmuş olduğunu söylese de sohbet ilerledikçe hikayem de ilginçleşti. Kimerik İnsan olmak için ailede ikizlerin olması gerek. Abimin çocukları ikiz, ayrıca halam düşük yaptığı ilk doğumunda ikizlere hamileymiş. Çoğu insan Kimerik olduğunu bilmeden yaşamına devam ediyor. Ancak genetik inceleme gerektiren sağlık sorunlarıyla bu durum ortaya çıkıyormuş. Konunun örnekleri de birbirinde çok ilginç.
2002'de böbrek nakli bekleyen Karen Keegan ile böbrek bağışlamak isteyen aile bireylerinin birtakım genetik incelemelerden geçtiği ve Keegan'ın kendi çocuklarının annesi olamayacağına dair bulgular elde edildi. Kocası karısı ile ilgili şüphelere kapılırken Allahtan uzmanlar, Keegan'ın kan hücrelerinde iki farklı DNA dizisi bulmuş ve onun bir Kimera olduğunu ortaya çıkarmışlardı.
Bir başka örnek ise 1960-1972 yılları arasında 4 olimpik kış oyunlarında kros-kayak dalında üstün başarılar elde etmiş olan Finlandiya’lı Eero Mäntyranta’dır. Sporcu, 1960-68 yıllarında 4 x 10 km takım yarışmalarında 1960’da 1 altın, 1964’te 1 gümüş ve 1968 yılında 1 bronz madalya, 1964 yılında 15 ve 30km yarışlarına 2 altın madalya ve 1968 yılında gene aynı yarışlarda 1 gümüş ve 1 bronz madalya almıştı. Ancak yapılan testlerde doping aldığı belirlenmiş kariyeri bitmiştir. Ancak yaptığı ısrarlı itirazlar sonucu kanı ve DNA yapısı incelenen sporcu Kimera çıkmış. İşleri karıştıranda kardeşinden aldığı DNA yapısındaki ekstra oksijen hücreleri imiş.
Kimera'nın en belirgin belirtilerinden biri de tiroitlerde yaşanan değişiklikler. 1 sene önce sağ tiroidim alındı. Üzerindeki nodülde kötü huylu olabilecek değişken hücreler bulundu. Riske girmemek için de komple sağ tiroidi aldırdık. Ancak alınan parça incelendi ve farklı yapının temiz olduğu anlaşıldı.
Yani o farklı yapı benim kardeşimden aldığım DNA’nın bir uzantısı olabilirmiş. Kan grubu değişikliği, tiroitlerdeki farklı yapı ve ailede ikizlerin olması bu olasılığa inanmayı arttırırken kesin çözüm DNA testi yaptırmak.
Bu ilginç duruma Kimera denmesi ise Yunan mitolojisine dayanıyor. Kimera (İngilizce: Chímera), Yunan mitolojisinde tek bir vücutta çeşitli canlıların kimi uzuvlarına sahip, ağzından ateş püskürten yaratık. Genellikle yaratığın bir başı aslan, bir başı keçi, gövdesi aslan ve kuyruğu yılan olarak tasvir ediliyor.
Yunan mitolojisinde hayali olan bu yaratık dünyamızda ender görülen ilginç tıp vakasına isim anneliği yapıyor. Biyolojik olarak kardeşinin hücrelerini taşıyan az sayıdaki bu kişilerin onun karakter ve ruh yapısına da sahip olup olmadığı bilinmiyor. İnsanla ilgili çözülmeyi bekleyen nice sırlardan biri olarak gizemini koruyor. Hayvanlarda da Kimera görülebiliyor ancak insanlardan farklı olarak bu durum onların fiziksel görünümlerine de yansıyor. Yüzünün bir tarafı başka diğer bambaşka olabiliyor.
Ben de bir Kimera mıyım? Ölen kardeşim benimle mi? Kan grubu değişimi yapılan yanlışlık sonucu mu? bunlar 2 gündür kafamda dönüp duruyor. DNA testi yaptırıp yaptırmamaya henüz karar vermedim. 46 yıl bunu bilmeden yaşadıysam, gerisini de getiririm herhalde diyorum kendi kendime. "Cahillik mutluluktur" diye boşuna söylememişler.
Kimera olmasam bile ne yazık ki Barış’ın diline düştüm bir kere. O günden beri Kimera aşağı Kimera yukarı dilinden düşürmüyor. “Yedin gül gibi kız kardeşini, oğlumuz senin yüzünden teyzesiz kaldı.” diye dalga geçip duruyor. Sırf ona inat (Kardeş katili olmadığımı ispatlamak için.) DNA testi yaptırabilirim.
Hayat hiç ummadığın, hiç beklemediğin sürprizlerle dolu. Yeni şeyler öğretmek, ders vermek veya değiştirmek için çeşit çeşit senaryolarla kapımızı çalıyor. Bayram arifesine girerken yaşamın kapınızı iyilik ve güzelliklerle çalmasını ve hep hayırlı olanı karşınıza çıkarmasını dilerim. Hepinize mutlu ve sağlıklı bayramlar.