Ünlü oyuncu Beren katıldığı bir YouTube prgoramında samimi açıklamalarda bulundu. Koronavirüs ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Saat, “Bu pandemik hastalık dünyanın bir savunma mekanizması. Doğa ananın çok bilinçli ürettiği bir yanı da var bu virüsün. Çocukları hasta etmeyen bir hastalık olması da enteresan. Belli ki böyle savunma mekanizmalarıyla o da kendini savunuyor bizden. Çünkü dünyayla aramızdaki ilişki biraz fazla tek yönlü bir sömürüye döndü” dedi.
Netflix tartışması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyaya dair açıklamalarına dair de konuşan oyuncu, “Bütün kanalların yönetimin özgürlükten uzaklaşmasıyla dünyanın lider platformlarından birinin, Netflix’in Türkiye’ye gelişi eş zamanlı oldu. Tam böyle nefes alacak yerimiz kalmadı dediğimiz anda yepyeni ve daha dünyalı bir sistem girdi ülkeye. Netflix ile lokal hikayelerimizi daha geniş bir coğrafyada anlatabiliriz. Bir sosyal medya platformu olmayan Netflix’in torba yasa gibi o konuşmaya dahil edilmesini anlamadım” ifadelerini kullandı.
ötekileştirmeyi hayatımızdan çıkarmalıyız
Saat ayrıca, “Siber zorbalık vakalarıyla mücadele için tabii ki hukuki çözümler, birtakım yaptırımlar ve denetlemeler olabilir ama bence çözüm artık nefret söylemlerini, ötekileştirmeyi hayatımızdan çıkarıp, insanların birbirine karşı öfkesini ve hırsını azaltmak. İnsanlara siber zorbalık yapmayacak bir sakinliği, dinginliği, pozitif eleştirmeyi öğretmek lazım. Bu örnek teşkil eden her figür için gereklidir. Bunu sadece liderler bazında söylemiyorum ama önce onlar, önce mecliste yumruklar atılmasın, düşünerek konuşalım.”
Ben artık bu sistemin bir parçası olmak istemiyorum
“Attığım bir tweet nedeniyle vatan haini, terörist ilan edildiğim zaman çok incindim. 5-6 sene önce vatan haini ve terörist ilan edildim. O dönem çok incindiğim, zorlandığım bir zaman dilimiydi. Bu nefreti eğitmek, kitlesel düzeydeki öfkeyi yavaş yavaş iyileştirmek gerekir.” dedi.
Oyuncu dizi setlerinde yaşadıkları sorunlarla ilgili olarak da şöyle konuştu: “Bizim sektörde örgütlenmek, sendikalaşmak mümkün olmuyor! İlk durması beklenecek çalışma ortamlarından biri olmasına rağmen ilk başlarda durumun ciddiyeti anlaşılamadı, hazır herkes evde otururken daha çok rayting için fırsatçı hesaplar yapıldı. Ben artık bu sistemin bir parçası olmak istemiyorum. Çünkü değişmeyen/değiştirilemeyen, birtakım insanların da ne yapalım diye teşne olduğu bir şekilde örgütlenemeyen, bir yandan hiç işi bilmeyen birtakım insanların alanı ele geçirmeye çalıştığı, birtakım farklı oyunlar ve hesapların olduğu dizi ve sinema sektöründe bir şekilde örgütlenilemiyor. Böyle bir dönemde de örgütlenilemedi, önce insan sağlığı denildi ama önce kanal patronları diye bir cevap geldi”